Ahmet TAŞGETİREN
10 günlük umreden döndük. “Umre umreden sonra, namaz namazdan sonra başlarmış.” Biz de umreyi-namazları içimizde dışımızda saklamaya çalışacağız bundan sonra.
Umrenin en güzel güzelliği hiç şüphesiz çocuk yüzleri. Tavafta babasının omuzları üzerinde uyuyan çocuklar, annesinin göğsüne taktığı port-bebede etrafa şaşırmış gözlerle bakan çocuklar, minik bedenlerine bembeyaz ihram giymiş erkek çocuklar, kıvır kıvır saçları anneleri tarafından örgü yapılmış Afrikalı çocuklar, sa’ydan sonra başını sıfır numara traş ettirmiş, amcaları dayılarıyla şakalaşan çocuklar. Fon müziği halindeki bebek ağıtları hem Mescidi Nebi’de hem Kabe’de çocuk saflığında bir ümmet manzarası taşıyor yüreklere.
Ümmet Evet orada ümmeti de görüyorsunuz bütün renkleriyle. Endonezya’dan Malezya’dan, Hindistan-Pakistan’dan, Özbekistan-Kazakistan’dan. Kadın erkek on binlerce insan akmış buralara, bir gönül harmanı oluşturmuşlar. Tavaf, sa’y. On binler hareket halinde. Ayaklara basılmaz mı, sıkışmalar olmaz mı, hepsi oluyor tabii ki. Ama küçük bir jest, dudakta bir gülümseme, bir özür işareti her şeyi sıcak bir iletişime dönüştürüyor.
Gençler var mukaddes beldelerde. Kızlar erkekler. Güzel diri bir neslin örnekleri. Ümmetin neşesine tanık oluyorsunuz tavafta dönerken insanlar. Bir yürek sesinde buluşuluyor ve onun ortak ifadesi bütün mazlumiyetlere mahrumiyetlere rağmen sevinç oluyor. Ümmetin yüreği diri ve orada “müminler için ezilme yoktur” haykırışı okunuyor. Asil ümmet bu ümmet.
Dua. Umre duadan ibaret dersem yanlış olmaz. Aslında bütün ibadetlerin iliği özüdür dua. Allaha yönelik kalbler demektir dua, O’na bağlılığın, O’nunla ahidleşmenin sürekli yenilenmesidir, işte ibadetler de tam budur. İnsanlar “lebbeyk -geldim ya Rabbi” diye seslenirler hacda umrede. Her ibadet Yaradan’ın davetine icabettir-geliştir. Kabenin etrafı dualarla kuşatılmıştır ve müminler o dua seli içinde nasib ararlar. “Ellerimizi boş çevirme” sesleri karşılık göreceği ilahi vadine doğru yükselir.
Umrede en sevmediğim söz “yallah haci” sözüdür. Bu sözü hem lafzai celal böyle kullanıldığı için sevmiyorum hem en küçük memurda hükmetme duygusunu yansıttığı hem de ümmete yönelik bakışta hükmedilmeye maruz kalacak bir algının yansıması olduğu için sevmiyorum.
Umrenin-Kabe’nin-Haremin trafiği. Zor bir mesele. Hani 60 bin kişinin aynı namaz vakti için Çamlıca Camii’ne girip çıkması nasıl olacak diye bir soru var ya. Onun onlarca katındaki insan topluluğunun Mescid-i Nebi neyse de Kabe Haremine girip çıkması gerçekten bir trafik mi demek lazım bilmiyorum ama bir düzenlemeyi kaçınılmaz kılıyor. Suud’un böyle bir idari mekanizması var. Ayrıca bunu ‘2030 Vizyonu’ dedikleri mesele çerçevesinde ele alıyor olmalılar. Harem içinde Kabe etrafındaki bazı güvenlik şeritleri üzerinde ‘2030 Vizyonu’ yazdığını gördüm. Kapılara yerleştirilen monitörlerde de bazı uyarılar yapıyorlar. Ama insan trafiğini düzenlemek için üniformalı görevlilerin sürekli değiştirdiği o yeşil bariyerler bazan kitle yığılmalarına yol açmıyor değil. Ne yapmalı Kabe’deki insan akışının daha sağlıklı işlemesi için? İşin doğrusu konunun bir de sağlık tarafı gerçekten var. İnsanlar gördüm, yaşlı kilolu anneler, yürümeye çalışıyorlar, onlar için bir adım bile altın değerinde. Zaten hac ve umre çoğunlukla bedenen yapılan ibadetler. Onlara bir adım daha bir adım daha attırmak. Herkes emin olsun bir adım daha az attırmak büyük sevap. Hele bir de en yakın otelden Hareme gelmenin bile yüzlerce adımı gerektirdiği bir zamanda. Hem trafiği düzenlemek gerekiyor hem de ulaşım için daha teknoloji imkanlı hazırlıklar. Bir de yanlış bariyer uygulamaları sebebiyle boşa atılan adımların sayısını düşünün. Hem milyonlarca adımın yanlış oryantasyon sonucu boş yere sarf edildiğini. Bunu düşünmek lüks mü?
Harem trafiğinde idari davranışların yanında bir de biz yayalara denecek söz var. Ben hep derim Türkiye’de trafiği düzelttiğimiz zaman bayağı bayağı medenileşmişiz demektir. Aynı durum Harem trafiği için de söz konusu. Paylaşım alanı olan yerlerde “Ben”lerimiz galip geliyor ve bizi alıp götürüyor. Değilse neden iki üç kişi ile birlikte kafaya koyup bütün bir tavaf alanını yararak Haceri Esvedi öpmeye kalkışalım. Kendimiz için ettiğimiz hayır onca müminin ayağına basarak ürküttüğümüz kurbağayı değer mi? Taa memleketlerden yola çıkarken kendi kendimize hiç bir müminin ayağına basmamaya ve yüzümüzden tebessümü eksik etmemeye söz vermeliyiz.
Paramız. Ben Suudi Arabistan’da Türk lirasının 3.70 olduğu günleri hatırlıyorum. Sonraları 1 TL 2 Suudi Riyali oldu. Şimdi mi? İlk geldiğimiz gün 0.68’i görmüştük. Gelmeden bir gün önce 100 TL’yi 58 Riyale bozdurdum. Ne diyelim nereye gidiyoruz?
İlk defa umreye gidenler için en önemli şey, rehber hocanın niteliği. Kur’an’ı iyi bilen, Rasulullah’ın hadislerini iyi bilen ve tabii Siyer’i, yani İslam’ın ilk yıllarında yaşananları iyi bilen bir rehber hoca, çok şey katar ziyaretçilere. Öyle bir Hoca ile yaptık ziyaretleri. Burada adını anarak, Hüseyin Şanlı Hocaya, bütün kalbi diriliklerini hatırlayarak teşekkür etmek istiyorum. Umreyi farklı illerden gelen genç bir toplulukla yaptık, gençlerin yürek kıvamı her ibadete ayrı bir coşku katıyor. Onları selamlıyorum.
Umreden döndük. Ramazandan önceki son cumayı Kabe’de kıldık. Hoca cuma hutbesinde Peygamberimizin hadisinden yola çıkarak “Oruç cünnettir” dedi. ‘Cünnet’, ‘Kalkan’ anlamına geliyor. Oradan bir ilişki kurarak cümlesini şöyle tamamladı: “Sıyam musıli sebebi cennettir - Oruç cennet yoluna ulaştırandır.” Ramazana girdik, oruçla buluştuk, inşaallah cennet yolculuğuna çıkmış oluruz. Mübarek olsun.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları








































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
11.12.2025
4.12.2025