Ahmet TAŞGETİREN
Anayasa Mahkemesi’nin tartışılan kararında oylama 8’e 8 çıktı, eşitlik durumunda Başkan’ın oyu iki sayıldığı ve mevcut Başkan Zühtü Arslan “İhlal” yönünde oy kullandığı için AYM kararı “İhlal” yönünde oldu.
Türkiye’de böyle kritik kararlarda hep akla gelir, kim nasıl oy verdi, farklı oy verenler kim tarafından AYM’ye seçildi? Çünkü bunların da konjonktüre göre “Siyasi bir karşılığı” söz konusu olur.
Nitekim haber bir internet haber portalında “AYM’nin kararında Gül iktidarı” diye verildi. Muhtemel ki dileyen Abdullah Gül aleyhine kullansın, dileyen lehinde diye…
Ancak sonra anlaşıldı ki, öyle çok kategorik bir aidiyetten söz etmek doğru değil. Oylamada “İhlal” kararı veren üyelerden 5’i Gül döneminde, biri Erdoğan döneminde atanmış. 2 üye ise TBMM Genel Kurulu’nca seçilmiş. Buna karşılık “İhlal yok” diyen üyelerden 4’ü Erdoğan döneminde, ikisi Gül döneminde, biri ise eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde AYM üyeliğine seçilmiş. Bir üyeyi ise TBMM Genel Kurulu seçmiş. Demek ki ne olmuş: “İhlal” kararı iyi ise o yönde oy verenler de farklı mecralardan gelmiş, “İhlal yok” kararı iyi ise o yönde oy verenler de farklı mecralardan gelmiş.
“İhlal var” kararı şu demek: Hendek operasyonlarında devleti “kıyım, katliam, sürgün yapmak”la suçlayan bir bildiri var. Altında 1128 akademisyenin imzası. Bu bildiriye dava açılmış. Mahkumiyetler olmuş, süren davalar var. Akademisyenlerden bir kısmı AYM’ye “Düşünce özgürlüğümüz ihlal edildi” diye bireysel başvuruda bulundu. AYM’nin kararı bu başvuru ile ilgili.
AYM için zor bir karar olduğu belli. Bir yanda ülke topraklarının bir bölümünde özerklik ilanına kadar uzanan, ilçe sokaklarında hendek kazan bir terör var, güvenlik güçlerinin mücadelesi var ve bir yanda da bu mücadeleyi suçlayan bir bildiri var.
***
AYM kararını verdi, gerekçesini de açıkladı. Gerekçenin en özeti şu:
-Bildirinin içeriğine katılmıyoruz.
- Ama bu bildiride terörü onaylamak ve terör örgütüne destek yok.
- Devletin terörle mücadele yöntemi eleştiriliyor. Bu eleştiri ifade özgürlüğü kapsamına giriyor.
- “Bildirinin dilinin sert, suçlayıcı ve kamu otoriteleri açısından rahatsız edici olduğu açıktır. Fakat ifade özgürlüğünün sadece toplum tarafından kabul gören veya zararsız ya da ilgisiz kabul edilen bilgi ve fikirler için değil incitici, şoke edici ya da endişelendirici bilgi ve düşünceler için de geçerli olduğu yinelenmelidir. İfade özgürlüğünün bir dereceye kadar abartıya ve hatta kışkırtmaya izin verecek şekilde geniş yorumlanması gerektiği kabul edilmelidir.”
- Yargıtay içtihatları ve AİHM kararları da bu istikamettedir.”
AYM bu gerekçelerle “İhlal” kararı verdi, ayrıca başvuranlara 9 bin lira tazminat ödenmesini kararlaştırdı.
Kıyamet koptu. AYM’ye karşı iktidara yakın medyanın bombardımanı başladı. Ardından “1071” imzalı AYM’yi ağır biçimde suçlayan başka bir “Akademisyen”bildirisi yayınlandı.
AYM’de “İhlal” yönünde oy kullanan üyeler, böyle bir tepki ile karşılaşacaklarını düşünmemişler midir? Tabii ki düşünmüşlerdir. Bu işlerin “konjonktür”e göre tepki veya suskunlukla karşılaşacağının da bilinci içindedirler.
Ama sanırım bildikleri bir başka şey daha vardır ki o da, böyle bir davanın AYM’de sonuçlanmayıp AİHM’e gitmesi durumunda yine “İhlal” kararı verilecek ve bu defa muhtemel ki takdir edilecek tazminat, AYM’de belirlenenin çok çok üstünde olacak.
Diğer bir husus ise, bireysel başvurularda AYM’nin etkin bir denetleme kurumu olup olmama özelliği gündeme gelecek. Siz, size yapılan başvuruları AİHM kriterleri çerçevesinde değerlendirebiliyor musunuz, yoksa ülkedeki hakim siyasi yapının etkisinde mi kalıyorsunuz?
Tabii ki, “Bizim terör kriterlerimiz farklı, onun için her zaman AİHM’le buluşamayabiliriz” itirazı yapılabilir. Ama AİHM kararlarının bağlayıcılığını da kabul etmiş bir ülke olarak bu itirazlar, sadece zevahiri kurtarır.
Kaldı ki son zamanlarda bu alanlarda AB ile daha uzlaşmacı bir yaklaşım sergileniyor. Vize görüşmelerinde problemli 6 kriterin yerine getirilmesi yönünde çalışmalar yapılıyor ki bunların önemli bir kısmının terörle mücadele kanununda düzeltmeleri içerdiği biliniyor.
Yargıtay 16. Dairesinin kararları da AYM’nin yaklaşımı ile uyum arz ediyor.
İktidara yakın medyanın AYM’ye yönelik dilinin “İktidar” ile uyumu var mı, yoksa otomatik bir “Durumdan vazife çıkarma” hali mi söz konusu bunun üzerinde de durmak lazım.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
26.10.2025