Ahmet TAŞGETİREN
Bazı yazılar bir arayıştır. Bazı sorular da öyle. “Şu kişi bunu bilir” der sorarsınız. Şunu yazalım, bir yerlerden açıklama gelir, der yazarsınız.
“Derin devlet” konusu, malum Türkiye’de hep konuşulur. Bazı şeylerin bizim seçip iktidara getirdiğimiz kişiler tarafından değil de, daha derinde bir yapının kurgulaması ile yürüdüğü iddiası, aslında “Derin Devlet”le ilgili bir iddiadır. Türkiye’ye, dünyaya ilişkin yazılar yazıyoruz ya, olan bitenin arkasındaki gerçek
“Fail” kimdir, sorusunun cevabını bilmek isteriz, doğrusu, halkın gerçek manada aydınlatılması da buna bağlıdır.
Bu işi bilebileceğini düşündüğüm, en yetkili makamlara gelmeden önce “Derin Devlet”ten şikayetçi olduğunu bildiğim, o makamlara geldikten sonra mutlaka yüz yüze geleceklerine inandığım birçok kişiye sordum, yeterli, doyurucu bilgiyi alamadım.
2012’de Başbakan’ın ofisine “Böcek” konduğu ortaya çıktığında Başbakan Erdoğan “Derin Devlet”ten söz etmiş, şöyle demişti:
“Her ülkenin kendi içinde bir derin devleti vardır. Ve bunu onlar kazıyıp temizleme gibi bir duruma ulaşamazlar. O bir virüs gibidir, uygun fırsatı bulduğu anda, zemini bulduğu anda o virüs ortaya çıkar ve yapmak istediğini yapar. Derin devleti tamamen bitirdiğimiz iddiasında değiliz. Mücadelemiz devam ediyor.”
2012’den 2020’ye…
Araya neler neler girmiş…
Bir yerden baktığınızda Cumhurbaşkanı’nın, Genelkurmay Başkanı’nın yanına kadar sokulan diyelim bir “Casus” örgüt. Darbe’ye ramak kalmış, “Darbe ihbarı”nın “Darbe girişimi” olarak değerlendirilememesi ve erken müdahale edilememesi yüzünden 250 kişinin can verdiği, binlerce kişinin yaralandığı bir sürecin oluşması….
Ne oldu, “Derin Devlet” gibi bir gücün bulunduğu bir yapıda bu olabilir mi, yoksa tam da bu mu olabilir?
Demirel’e darbeleri haber vermeyen ve ülkenin darbe iklimine sürüklenmesini planlayan yapı “Derin Devlet” midir, yoksa “Derin Devlet” o durumlardan haberdar olmamış mıdır?
Bir yandan memleketin âli menfaatleri adına hem her türlü fedakarlığı göze alan, hani Teşkilât-ı Mahsusa’dan beri bir şekilde varlığını sürdüren, gerekirse canını ortaya koyan, “Tehlike” olarak gördüğü kişi ve yapıları bir şekilde tasfiye eden müthiş bir güç resmediliyor “Derin Devlet” adına, bir yandan da, dibindeki “Darbe oluşumu”nu göremeyen bir yapı…
2012’den bu yana Tayyip Erdoğan Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak devlet yönetiminin en yüksek makamlarında. Onun tanımladığı anlamda “Virüs” niteliğindeki “Derin Devlet” acaba bugün ne durumdadır? Mücadele devam mı ediyor, o gün bitirilemeyen yapı bugün bitirilmiş midir, yeni bir nitelik mi kazanmıştır, “Paralel yapı” diye nitelenen “FETÖ” mesela, “Derin Devlet”in neresine düşmekteydi? 15 Temmuz gecesinde “Derin Devlet”in bir dahli var mıydı?
Nagehan Alçı’nın Habertürk’teki yazısından yola çıkarak yazdığım, 25 Haziran tarihli “Yeşil Kemalist düzen” başlıklı yazım, sanırım, başta iktidar olmak üzere “Derin Devlet”e duyarlı tüm muhafazakâr camiayı huzursuz edecek bir tabloyu ortaya koymaktaydı. 18 yıldan beri iktidarda olan bir “Misyon”un sonunda “Yeşil Kemalist düzen” diye tanımlanacak koordinatlar içine girdiği iddiası yabana atılır bir iddia mı idi?
En azından “Hangi belirtiler böyle bir tanımlamaya götürüyor?” gibi bir soru sorulmalı değil miydi? Resmen “Tamam yola şöyle çıktınız ama başka bir şey oldunuz” denmiyor muydu muhafazakâr siyaset kadrolarına?
Ya da olan biteni “Her şey kontrolümüz altında, yeşil kemalizm görüntüsü veriyorsak, bu da kontrolümüz altında, artık “Derin Devletle iç içe geçtik” gibi mi okumalıyız?
Dedim ya, yazı yazıyor ve gerçekleri arıyoruz. Her şeyi çözmüş değiliz. Ama olan biteni bilmemiz gerektiğini ifade ediyoruz. “Yeşil Kemalist bir sistem” içinde yaşıyorsak onu da bilelim ve onun ülkeye, millete, kendimize, çocuklarımıza ne getirdiğini bilelim, destek veriyorsak ona göre verelim, değil mi?
Ben mesela, bugün “Büyük harflerle “DEVLET”ten ne kastedildiğini bilmek istiyorum. Susurluk’un nerede olduğunu bilmek istiyorum. Bahçeli’nin, Perinçek’in ve onlarla irtibatlı kadroların iktidarla ilişkilerinin niteliğini bilmek istiyorum, 15 Temmuz’dan sonra askerlerin, Milli Güvenlik Kurulu’nun misyonlarının ne durumda olduğunu, MİT’in yeni görev tanımını, sistemin en tepe noktasındaki Cumhurbaşkanı’nın görünenlerin dışında bir istişare halkasının ve bunun herhangi bir “Derinliği”nin bulunup bulunmadığını…. Vs.
Son söz: “Yeşil kemalizm” iddiası en çok iktidarı destekleyenlerin meselesi olmalı. Kimlerle nereye doğru gidildiğini bilmek “memleket meselesi” çünkü.
Düzeltme: 4 Haziran tarihli “Ayasofya için dönüm noktası mı?” başlıklı yazımda ismi geçen İsmail Hakkı Pekin’in soy ismi “Pekinel” olarak geçmiştir. Düzeltir, özür dilerim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
11.12.2025
4.12.2025