Aydın ENGİN
Başlıktan belli oluyor: CHP’yi alkışlıyorum.
Hayır, Kartal mitingiyle başlayan seçim kampanyasını, kedili trafo buluşu filan değil.
Eh, henüz açıklanmayan ekonomik programı da alkışlamayacağımıza göre neyi alkışlıyoruz?
Milletvekili adaylarını belirlerken CHP’nin önseçim yöntemini yeğlemesini ve… Ve elbette kadınlara tanınan önceliği alkışlıyorum, alkışlamalıyız…
Osmanlı “Marifet iltifata tabidir” demiş.
Kemal Kılıçdaroğlu CHP’yi silkeledi, kan dolaşımını hızlandırdı, sımsıkı kapalı kapıların kilitlerini kırıp zorunluluk haline gelmiş kan değişiminin önünü açtı.
Bu marifettir ve iltifata tabidir…
***
Yıllardır, on yıllardır CHP’de “değişimi” hamamı aynen koruyup birkaç tellak değiştirmek sanan bir zihniyet egemendi. Sahiden de yaklaşık 35 yıllık bir dönem boyunca CHP (ad değişikliğinden öte farkı olmayan SHP) ekip değiştirdi, makyaj tazeledi, muhalefet etmeyi “Limon gibi sıktılar” cümleciği ile sınırladı, “Anadolu solu”etiketi altında ne kuş, ne deve, ne sol, ne sağ olan “ideolojik yenilenme atılımları”yla filan oyalandı, oyaladı…
Siyasal iktidara da ya uzaktan iç geçirerek baktı ya da çürük çarık ve ilkesiz koalisyonlarda daha da yıpranarak örümcek bağladı…
Peki CHP’de ne oldu da alkış tutuyorum, tutulmasını savunuyorum?
Kestirmeden söylersek CHP’yi hareketsiz kılan örümcek ağları temizlenmeye başlandı. Öyle tepeden değil. Önseçim yaparak. Tamam, 81 ilin tamamında önseçim yapılmadı. Ancak İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya gibi belirleyici, kilit önemdeki illerde önseçimden kaçılmadı. Kılıçdaroğlu’nun bizzat önseçime katılıp yarışması, anlamlı bir jest olduğu kadar zeki bir siyasal manevraydı ve CHP’deki açılımın tuzu biberi oldu.
Sonuçlar medyada yeterince didiklendi. Kimlerin nasıl tasfiye olduğu, kimlerin ilk sıraları aldığı üstüne yeterince bilgilendik. Zaten bu yazı, önseçim sonuçlarına değil, CHP’de milletvekili adaylarının önseçimle belirlenmesine, yani önseçimin sonucuna değil kendisine alkış tutuyor.
CHP’nin kangrenleşmiş yarası olan “delege ağaları” ve o ağalar kanalıyla parti yönetimini elinde tutan kast sistemi ancak önseçimle parçalanabilirdi ve öyle oldu. Şimdi artık CHP’ye oy verenlerin tembelliği bırakıp aynı zamanda CHP’ye üye olmaları bir anlam kazandı.
Eh bu alkışlanmalıdır.
Alkışlamak için CHP’li olmanız şart değil. Bencileyin, CHP’nin dönüşebilir bir parti olmasının ve dönüşümün yönünün daha güçlü bir demokrasiye doğru olmasınınTürkiye için iyi olacağını düşünmeniz yeter.
***
CHP 7 Haziran seçimlerine giderken en az önseçim kadar önemli bir adım daha attı:Kadınları bir vitrin süsü olmaktan çıkarıp seçim listelerinin tepelerine yerleştirdi. Bu konuda HDP’nin kadın-erkek eşitliğini sözde değil özde ete kemiğe büründüren“fermuar sistemi”nden henüz uzaktalar. Ama yol açıldı. Yıllardır “bıyıklı ve çoğu yaşlı amcaların” yönettiği CHP’ye nihayet kadın eli değiyor.
Bu da alkışlanmazsa ne alkışlanır bu ülkede?
***
Gerek önseçimde, gerek kontenjanların kullanımında kendilerini “ulusalcı” olarak tanımlayan ve Türk milliyetçiliğinden ibaret bir ideolojik hattı CHP içinde yaşatmaya çalışan kanat da gönüllü, gönülsüz partiden uzaklaşmakta, uzaklaştırılmakta. Onların kendi ideolojilerini pek iyi temsil eden partilere gitmeleri iyidir. Hem kendileri için, hem CHP için ve tabii Türkiye için…
Önümüzdeki günlerde CHP seçim bildirgesi niteliğinde bir program açıklayacak. Ekonomi ağırlıklı bir program olacağı söyleniyor. O zaman yeniden CHP konusuna dönmek ve kökü Marksizme dayanan sosyal demokrasi ile kökü Kemalizme dayanan CHP gerçeği üstüne bir (belki birkaç) Tırmık yazmak üzere şimdilik…
Evet, alkışlıyoruz...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021