Aydın Selcen
Türkiye kuzeyden yol vermeyip, “biz olmadan yapamazsınız” dediyse de ABD 2003’te Irak’ı haftalar içinde işgal etti. Ortadoğu standartlarında (örnekse Suriye’deki komşusu Hafız Esat’la karşılaştırıldığında) dahi en korkunç diktatörlerden biri olan Saddam Hüseyin devrildi. Bağdat’ta ortaya çıkan tuhaf otorite boşluğu ortamında halk kendi mahallelerindeki okul ve hastaneleri, bakanlıklar başta olmak üzere tüm devlet kurumlarını musluklarını ve ampullerini sökmeye varıncaya dek yağmaladı.
ABD’nin askeri işgal gücü yağmaya seyirci kaldı, Petrol Bakanlığı istisnası dışında. Ardından Irak ordusu lağvedildi. Açıkta kalan Saddamcı Sünni Arap subay ve istihbaratçılar IŞİD’in ilk nüvesini oluşturup, cephe gerisi direnişe geçti. Kenar mahalle kabadayılığından Ürdün zindanlarında cihatçılığa evrilen Zarkawi’nin ortaya çıkıp, Samarra’daki Altın Kubbe’yi havaya uçurtmasıyla, planladığı gibi Şii-Sünni iç savaşı çıktı. Milyona varan sivil can kaybı ABD bombardımanında değil, ABD’nin yaptığı belki kasıtlı yönetim hataları sonucunda oluştu.
Siyaset sahnesinde, ABD askerinin eteklerinde Bağdat’a ABD-Britanya sürgünlerinden geri gelen çoğu harami tayfa ilk dönemler dışında hızla ve kimileri küplerini tıka basa doldurduktan sonra devre dışı kaldı. Kürtler Kürdistan dağlarından düze inebildi. Nüfusun çoğunluğunun Şii olduğu anlaşıldı, Şii örgüt ve liderler İran’dan sökün etti. Şiiler için perde Britanya’dan dönen “ılımlı” Ayetullah Khoei’yin Necef’te Hz.Ali türbesinde öldürülmesiyle açıldı. Ardından El Hakim ve Sadr “hanedanları” öne çıktı.
Anayasa taslağı yerinden yönetim, insan hakları ve ifade özgürlüğü gibi alanlarda gayet çağdaş biçimde BM danışmanlığında hazırlandı. Bizde nedense halen dahi “içe sinmese” de Irak’ın bir federasyona dönüşmesi halkoylamasıyla kabul edildi. Tek federe bölge, iç idari sınırları (Kerkük’ün hukuksal akıbeti) belirlenmese de Kürdistan oldu. Ancak değindiğim üzere, vilayetlere de halkın seçtiği valiler ve il meclisleri üzerinden geniş yönetsel yetkiler tanındı.
Bununla birlikte halkın iradesi ne meclise ne hükümetin oluşumuna yansımadı. “Muhassasa” adı altında bakanlıkların partiler arasında paylaştırılması usul ittihaz edildi. Cumhurbaşkanının Kürtlerden, meclis başkanının Sünni Araplardan, asıl icra yetkisine sahip başbakanın da Şiilerden seçilmesi (bu sırayla) keza yerleşik uygulama kabul edildi. Her ne kadar son seçimlerde yasa yenilenip, seçmenin doğrudan milletvekili adaylarına oy vermesi sağlansa da sular durulmadı. Aşağıda Muktada Sadr bahsinde bu duruma geri dönelim.
Aradaki dönemde başbakan olan Maliki elindeki gücü hem ABD hem İran’a şirin görünüp, hem Basra’daki gibi Sadr’ın milislerini oyun dışı bırakmak, hem (tümünü Saddam artığı gördüğü) Sünnilerin tepesine binmek için kullandı. IŞİD canavarı, Zarkawi’den arta kalan uykuya yatmış yapılanmalar üzerinden böyle doğdu. Irak güvenlik güçleri ve KDP/KYB peşmergesi önce rezil oldu, sonra ancak ABD desteğiyle IŞİD bertaraf edilebildi. Ancak bu mücadele de Irak’a toplum veya ulus olma niteliği kazandıramadı.
En basitinden, onyıllar geçti, petrol denizi üzerinde oturan ülkede ne eski elektrik şebekesi onarılabildi, ne sıfırdan yenisi kurulabildi, milyar dolarlar buhar oldu, uçtu gitti. Doğal gaz zenginliği değerlendirilemedi. Su israfının önüne geçilemedi, gelecek planlaması da yapılamadı. Irak Kürdistan Bölgesi’nde (IKB) bile demokrasinin D’si, tarımın T’si görülemedi. İlk akla gelebilecek ilaç fabrikası benzeri altyapı yatırımları da yapılamadı. En iyisi IKB böyleyse geri kalanını varın siz düşünün.
Soygunun, yolsuzluğun, talanın, baskının ayyuka çıktığı ülkede halk da bu defa sokağa çıkmayı denedi. İlk kez Şii ve Sünni Araplar omuz omuza yürüdü. Demokratik hareket tepedekiler tarafından üzerlerine sürülen güvenlik güçlerince binlerce Iraklı öldürülerek, deyim yerindeyse henüz beşiğinde boğuldu. Halkın elinde ancak sandıkta tepkisini ortaya koymak seçeneği kaldı ama sandığa gitme hevesi kalmadı.
Bir adım geri çekilip Irak’a kuşbakışı bakmayı deneyelim. Atlantik kıyısındaki Atlas dağlarından, Hint Okyanusu kıyısındaki Umman’a dek, ezici çoğunluğu Müslüman yaklaşık 450 milyon Arap yaşıyor yerküremizde. Aşağı yukarı tüm Arap ülkelerinde nüfusun yarıdan fazlası otuz yaşın altında. Bu topluluk hızla fakirleşerek dünyadaki en alt ekonomik lige iniyor.
Gelecek umutları yok. Önlerine model olarak koyacakları, “başarmış” ne bir Arap ülkesi, ne bir Arap lider var. Amin Maalouf, Araplardaki yaygın aşağılanmışlık ve onun ikizi öfke duygularının kökenini 1967 Altı Gün savaşı yenilgisine ve Nasır’ın madara oluşuna dek götürüyor. Bugün, petrol zenginlikleri dışında Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin de söz konusu Arap gençliğine esin verecek bir durumları herhalde yok: Magrep’te Kayıs Sait mi, Maşrek’te Sisi mi, Körfez’de MbS mi?
Aslında son seçimde Muktada Sadr’ın önerdiği kendinin de şimdiye çok ekmeğini yediği “muhassasa” düzeninden, mecliste bir çoğunluğun ve onun hükümetinin, karşısında da bir muhalefetin olduğu bildiğimiz düzleme geçmekti. Yeni seçim yasasını da iyi değerlendirdi, yanına Kürtlerden KDP’yi de, Sünnileri de katmayı bildi. Gel gelelim, evdeki hesap çarşıya, Şiilerin kendi aralarında iktidar ve muhalefete bölünmesi Tahran’a uymadı. Cumhurbaşkanlığını ise KYB, KDP’ye bırakmadı.
Bugün sözde korunaklı Yeşil Bölge’ye varıncaya dek şiddet ve gerilim had safhada artarken, Sünniler denklem dışı kaldı. Doğrusu İDMO Kudüs Tugayı komutanı Kasım Süleymani’nin ABD tarafından safdışı bırakılmasının ardından İran’ın da eski etkisi yok. Muktada Sadr’ın son günlere dek bir özgünlüğü de Şiiliğin yanına ve kimi zaman yerine Irak milliyetçiliğini koymasıydı. Kalıcı olan toplumdaki bölünmüşlüktü. Belki daha doğrusu ortada toplum yoktu, ulus olmak ise seraptı.
Bu verili ortamda Muktada Sadr 2003’ten bu yana kaçıncı kez dönüşüm geçirdi. Kendine bağlı milis gücü Mehdi Ordusu’nun tabelasını defalarca değiştirdi. Yandaşlarını Yeşil Bölge’ye girmeye, hükümet merkezini ve meclisi işgale yönlendirdi. Sonra işgali bitirme talimatı verdi. Açlık grevine giriyor derken, bir anlamda siyasi rakiplerinden dini lider Haeri’nin mercilikten çekilmesi ve kendini izleyenleri İran “rehberi” Hameney’e biat etmeye davetine yanıt olarak, o da siyaseti bıraktığını açıkladı. Arada kendi milisi, İran destekli Haşd Şabi’yle çatıştı. Sadr böylece rejimi tıkama kabiliyetini yine ortaya koydu ama rejimdeki tıkanıklığın önünü açacak siyasal yapıcı beceriden yoksun olduğu da yine anlaşıldı.
Sadr Ankara’ya çok uzak bir isim değil. Buna karşılık Bağdat siyaset sahnesinde “bizim adamımız kim” ya da “üzerine oynanacak doğru at hangisi” soruları da çok anlamlı değil. Hani Süleymani’nin yerini alan ve neredeyse her hafta Bağdat’ı ziyaret eden İsmail Kani olsan bu soruların yanıtını bilemezsin. Bugünden sızdırıldığı gibi yarın Bağdat ve Erbil kulislerinde görüşmeler yapılır, meclis toplanır, önce cumhurbaşkanı seçilir sonra hükümet kurulur, eski tas eski hamam kara düzen devam eder. Dargınlar barışır, barışmış görünür, sen ayazda kalırsın.
Korkmaya gerek yok, Irak bölünmez. Bölüşülecek, üleştirilecek zenginlik çok büyük. Bağdat’ı paylaşabilmek olanaksız, etnik ve mezhepsel temizlik zaten kenti parselledi. Kürt nüfusun neredeyse tamamı IKB’de yaşıyor, IKB nüfusunun da neredeyse tamamı Kürt.
Irak, günün birinde belini doğrultabilirse, Arap âleminde coğrafi konumuyla, Musul, Bağdat ve Basra üç büyük tarihsel merkeziyle, yeraltı zenginliğiyle, nüfusunun büyüklüğüyle, denize çıkışı olmasıyla bir istikrar adası ve lider ülke konumuna gelme potansiyeline fazlasıyla sahip. Ankara açısındansa, Kürtlerin tepesine binme takıntısı denklem dışı bırakılırsa, ne Bağdat ne Şam’da, ne Saddam ne Hafız Esat gibi güçlü tek adamların olması ulusal güvenlik bakımından yeğlenmeli. Öyleyse ne yapmalı?
Diplomaside bazen az yapmak, çok yapmaktır: “Bırak, dağınık kalsın” hesabı. Öteden beri Ankara’nın Irak’la ilgili iki temel meselesi terörle mücadele adı altında sınırötesi harekât serbestiyeti ve Dicle ile Fırat’a yeterli su bırakmak. Başta gıda ve yapı malzemeleri ihracat yapmak ve inşaat ihaleleri almak Irak’ı komşular arasında ayrıcalıklı kılan etmenler. Tabiatıyla ham petrol de başlıca ithalat kalemi. Bunlara başta Kürtler, Iraklılara gayrimenkul satmak da eklendi. Yurttaşlık “satmak” ise genel olarak gözden geçirilmesi hatta kaçınılması gereken bir iş bence.
KDP ve özellikle Neçirvan Barzani’yle ayrıcalıklı ilişkileri sürdürmek yanlış değil. Ama Süleymaniye’yi İran’ın etki alanına itmenin anlamı yok. Kerkük’ün IKB sınırlarına katılması veya en azından Kerkük petrol sahasının kuzey kubbesi Hurmala’nın IKB denetiminde kalması Ankara’nın çıkarlarına aykırı değil. Genel olarak Irak’ta, öncelikli olarak IKB’de doğal gaz kaynaklarının değerlendirilmesi üzerinde mutlaka durulmalı. Twitter diplomasisi yaparak Kurtlar Vadisi müziği çalmaya, büyükelçiliğin güvenliğinden sorumlu Polis Özel Harekât ekibine kamu önünde methiyeler düzmeye, haşa Kürtler dışında her kesimle dost gözüküp, iç içe pozlar vermeye gerek yok.
Özetle, cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’e atfedildiği üzere, Araplar arası meselelere bulaşmayınız ve sorulmadıkça fikir dahi beyan etmeyiniz. Bugün böyle yarın şöyle olur, arada kalırsınız. Libya’dan Mısır’a, Doğu Akdeniz’den Ege’ye, Suriye’den Afganistan’a, haydi anlaşılır olsun kaygısıyla öyle ifade edelim: SADAT değil, Bayraktar politikası güdünüz. Sonra “sahada güçlü, masada güçlü kalmadı, akil ve müşfik diplomasi verelim” durumuna düşmez, inandırıcılığınızı yitirmezsiniz. Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı veya komşu ülkeler toplantılarından medet ummak, Esat’la konuşmayı sihirli çözüm sanmak da pek gerçekçi değil. Zaman, enerji, kaynak, memur israfından kaçınmak gerek.
Somut politika önerileri mi? Yargımızı bol keseden dağıtalım: Laiklikten zinhar ödün verme. Kendini Araplaştırma; Arapları da Türkleştirmeye, Osmanlılaştırmaya kalkışma. Kürtlerle barış, hatta ebedi dost ol. İran’la geçinmeye bak. İstihbaratını ve hariciyeni bölge uzmanlarıyla güçlü tut. Hava Kuvvetleri’nin caydırıcı gücünü koru. Hava savunma sistemi sahibi ol. NATO, AB ve AK gibi Batı ittifaklarına, AB tam üyelik adaylığına sıkı sarıl. Düzensiz göç başta, insani konularda BM ve AB’yle işbirliğinden çekinme. Ortadoğu’ya arkanı mı döndün diyenlere gül geç. AL ve İKÖ’yü ciddiye alma.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları


























































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.04.2025
23.02.2025
27.01.2025
9.12.2024
19.11.2024
11.11.2024
2.11.2024
1.08.2024
14.06.2024
14.04.2024