Aydın Selcen
Şimdi saadet zincirinin sonuna gelindi. Irak Kürdistanı nüfusu da yüzde yetmişin üzerinde 25 yaş altında. Önlerinde bir gelecek vizyonu yok. Iraklı değiller ama Irak Kürdistanı da (idareten) kalmadı. Dahası “Arap Baharı” denilen devrimsel sürecin de sonuna değil ortasına dahi henüz gelmedik. Dağıtacak mali kaynak daraldı, yetersiz. Irak’ta mayıs ayında yapılacak seçimlere IKB tek listeyle girebilecek mi, belirsiz.
Erbil’de 2010-13 yılları arasında, ondan önce 2003-06 yılları Bağdat’ta görev yaptım. Dürüstçe söylemem gerekir ki, o gün bugün Irak Kürdistan Bölgesi (hükümetleri) ortak bir yönetim daha doğrusu ortak yönetim değil de gerçek bir yönetim kurmakta bir arpa boyu yol alamadı. Oysa 2005’te kabul edilen federal Irak anayasası modern bir metindir çoğulculuk ve ademimerkeziyetçilik yönleriyle – laiklik kısmını karıştırmayın, o da Atatürk farkı kalsın.
Ama mevzumuz bu değil. Yönetim inşa etmenin abecesi belli. Irak Kürtlerinin özellikle bize serin duran Süleymaniye cenahıyla Şii-Sünni Irak Araplarından kültürel anlamda çok daha laik oldukları da su götürmez. Ancak işin özü, gerek KDP gerek KYB siyasi yahut tarihsel anlamda bugün dahi “Stalinist” partiler. Yani her ikisinin de kendi milis, asayiş ve istihbarat güçleri var. Ayrıca partileri besleyen şirketleri de.
KYB, KDP’nin içinden çıktı, yahut Celal Talabani, Molla Mustafa Barzani’nin yanından ayrıldı. Onun da kişisel geçimsizlik değil siyasi gerekçeleri vardı. Her iki parça da silahlı direnişin içindeydi, silahlı direnişin gerektirdiği gibi değişken ittifaklar kurdular, destekler aradılar. Daha yakın zamanda KYB’den ayrılan Goran’ın lideri Nuşirvan Mustafa da esasen KYB’nin taşıyıcı sütünlarındandı, onun ayrılmasıyla KYB’den bir parça kopmadı, KYB ikiye ayrıldı. Nuşirvan Mustafa da gerillaydı ama Goran’ın milis gücü olmadı. KYB’nin güçlü liderlerinden Kosrat Resul da Celal Talabani’den zaman içinde koptu. Derken Kerkük Valisi Necmettin Kerim dahi KYB resminin içinde gözükmekle değişken geometriye dahil oldu.
KDP tarafı bir aşiret reisliğinden ibaret değildi. 19’uncu yy. ortalarından Mevlana Halit’ten hilafet alan Abdüsselam Barzani’nin Nakşibendi tekkesi yöre halkında baskın ve görece barışçıl Kadiriliğe karşı ağırlık oluşturdu. “Kafkas Kartalı” Çerkes Şeyh Şamil gibi. Coğrafya kader, topografya da bir etmen. Dağların arasında korunaklı Barzan havzası yedi aşiretin mini federasyonuna yurt, Barzanilerin öğretisi yol gösterici oldu. Şeyh Ahmet ve Şeyh II’nci Abdüsselam’ın kendine özgülükleri üzerinde bizde pek durulmaz. Tarih de kuşkusuz rol oynadı: Britanya emperyalizmi, I’inci Dünya Savaşı, Irak’ın ve SSCB’nin kuruluşu, ardından Suriye’de Hafız Esat’ın başa geçişi, Irak’ta önce General Kasım sonra Saddam Hüseyin darbeleri, İran İslam Cumhuriyeti’yle Şah’ın devrilişi, İran-Irak Savaşı, derken 1991 Körfez Savaşı sonunda 2003 ABD askeri müdahalesi.
Filmi hızlıca ileri saralım, 2003 sonrasında Talabani’nin Irak Cumhurbaşkanı olması ve Irak anayasası Cumhurbaşkanı’na karar alma sürecinde hukuken rol tanımasa da, bu koltuğu siyaseten tarihi kişiliğiyle doldurması, Mesut Barzani’nin de Irak Kürdistan Bölgesi Başkanı olması KDP-KYB arasında bir denge yarattı. Bu kırılgan istikrar Mam Celal’in hastalığı ve ölümüyle bozuldu. KYB içinde saydığım ayrılıklara ve üç lidere ilaveten Mam Celal’in eşi Hero İbrahim Ahmet, büyük oğul Bafil, küçük oğul Kubat, politbüronun dinozorları çeşitli ağırlık merkezleri oluşturdu.
KDP’de de aile terbiyesi ve sıkı disiplin olmakla beraber binanın cephesinden içeri bakınca durum yekpare değil. Neçirvan Barzani, peşmerge, işadamı, diplomat, devlet adamı gibi çeşitli kimlikler barındıran, karizması da yadsınamayacak (“karizma” sözcüğünün karşılığını sorduğumda “heybet” yanıtı almıştım, bence açıklayıcı) bir siyasi kişilik. Ancak hatırlayalım, Molla Mustafa’nın ilk eşinden olan üç oğlu da öldürüldü. İkinci eşinden olan İdris (Neçirvan’ın babası) de genç yaşta beklenmedik biçimde öldü. Sıra Molla Mustafa’nın istihbarat şefi Kak Mesut’a böyle geldi. Şimdi oğul Mesrur ile yeğen Neçirvan arasında adı konmamış bir rekabet var. Her ikisine bağlı/bağımlı ayrı silahlı güçler de.
KDP ve KYB tarafları arasında zaten dikiş tutmadı. Köysancak civarından geçen gayrıresmi iç sınır baki kaldı. Zihinlerdeki Soran-Behdinan ayrımı da süregeldi. Talabaniler için Süleymaniye’nin sırtındaki Azmar dağının ardında İran sınırındaki Kandil’e de komşu Kalaçolan, Barzaniler için Hakkari’ye ve PKK denetimindeki Hakurk’a komşu Barzan çanağı, merkez üs olmayı sürdürdü. KDP, Habur ve Hac Omran sınır kapılarından gelir elde etti, Kerkük’ün kuzey kubbesi Khurmala’dan da. KYB, Pervezhan ve Başmak kapılarıyla, Tak Tak petrol sahasından.
IŞİD’in yenilgiye uğratılmasıyla, birleşik bir peşmerge gücü kurmak, Bağdat’ın zayıflığından yararlanmak, doğal sınırlarına ulaşan Irak Kürdistanı’nı (Kerkük petrol sahasının tamamının da üzerine oturarak) sürdürülebilir bir iktisadi yapıya kavuşturmak, Ankara ve Tahran’dan da rıza devşirmek olanakları belirdi. Mam Celal ve Nuşirvan Mustafa’nın vefatları, Kosrat Resul’ün bozulan sağlık durumu da resme eklenince Kak Mesut topu alıp, çizgiye koşmayı denedi.
Ancak ABD’nin gözü bu defa topta değildi. İran, Irak ve Suriye harekatlarından aşırı özgüvene kavuşmuştu. Ankara ise başkanlık seçimi sath-ı mailine girmişti. Yalnızca Rosneft’in son dakikada attığı imzalar bağımsızlık ilanının başarısına yetmedi. Süleymaniye için belki Erbil’den kurtulmak, Bağdat’tan kurtulmaktan daha öncelikliydi. Tutmadı, olmadı, IKB değil 2003, adeta 1991’e geri gitti.
Bir iki anekdot da nakledeyim sabrınıza sığınarak. Halepçe’de katıldığım bir törende (ismini anmayayım) bir HDP’li milletvekilinin yanına oturmuştum tesadüfen. Malum durumlardan ötürü biraz birbirimizden ikircikli bir halde töreni izlerken, bitmek tükenmek bilmeyen şiirlerden, nutuklardan yılıp yanımdaki sert görünüşlü hanımefendiye “bana kızacaksınız ama hakikaten zor tahammül ediyorum şu konuşmalara görevim gereği” demiştim. Gülmüş, “bilmez miyim, ben buraya kaç yıldır gelir giderim, Allah size sabır versin” diyerek hafifçe dizime dokunup çıkıp gitmişti. Yine Diyarbakırlı bir Kürt müteahhitimiz bu defa Erbil tarafında nasıl önce Iraklı Kürt inşaat ekibiyle (amele, usta vs.) çalışmaya zorlandığını ama zaman içinde başıbozukluk, tembellikten yılarak kendi Türkiyeli Kürt ekibini bölgeye getirmeye muvaffak olduğunu ve aynı işi çok daha az elemanla çok daha kısa zamanda nasıl bitirdiğini aktarmıştı.
Devlet yahut proto-devlet idari yapılar kurmak zor iş. Irak’ın kalan kısmında olduğu gibi IKB’de de vergi yok, askerlik yok, gıda ve yakıt sübvansiyonlu, sağlık ve eğitim gibi hizmetler bedava, herkes idareden maaş adı altında dağıtılan ulufeye bağımlı. Genç bir Irak Kürdü, mühendislik fakültesinden mezun olsun, oradaki diyelim petrol şirketlerinden birinde kariyer yapmak yerine, babasının açtığı ofiste oturup, muhtemelen Türkiye’den gelecek bir yatırımcıyı, komisyon ya da danışmanlık adı altında silkelemeyi tercih eder. Kazandığı ilk parayla da kendine güzel bir taşıt satın alır. IKB İçişleri Bakanı, örnekse Dohuk’ta görev yapan bir trafik polisini Halepçe’ye atayamaz. Tersi de geçerli.
Şimdi saadet zincirinin sonuna gelindi. Irak Kürdistanı nüfusu da yüzde yetmişin üzerinde 25 yaş altında. Önlerinde bir gelecek vizyonu yok. Iraklı değiller ama Irak Kürdistanı da (idareten) kalmadı. Dahası “Arap Baharı” denilen devrimsel sürecin de sonuna değil ortasına dahi henüz gelmedik. Dağıtacak mali kaynak daraldı, yetersiz. Irak’ta mayıs ayında yapılacak seçimlere IKB tek listeyle girebilecek mi, belirsiz. Ezidileri IŞİD’e bırakıp, Şengal’den çekilmek, Kerkük’te kurşun atmadan kaçmanın siyasi faturası ortada. Metina, Gara, Avaşin-Basyan, Haftanin, Hakurk, Kandil’de hakim PKK mevcudiyeti ve bunun Rojava deneyimiyle etkileşimi denklemin bir başka ucu.
Çıkaracağımız sonuç “oh ne güzel Irak’ta Kürtler kazan kaldırdı/birbirine düştü, Suriye’de Kürtler Rusya, ABD, Şam arasında kaldı” diyerek ellerimiz ovuşturmak olmamalı. Ülkemizi Irak ve Suriye’den ayıran sınırlar yapay deyip dururuz. Ama bu sınırların da, 20’nci yy ortasından bugüne dek Şam-Bağdat ilişkilerinin de Irak ve Suriye Kürtleri üzerinde bir etkisi olduğunu yadsımamalıyız. Küresel Kürt nüfusunun yarısı ülkemizin yurttaşı, onun yarısı da halihazırda beş metropole dağınık yaşıyor. Bu meselenin anayasal (Cumhuriyetimizin 1921 ve 1924’te “iki” kuruluşuna dayanan), toplumsal uzlaşı ve (giderek baskın biçimde öne çıkan) bölgesel boyutları var.
Son olarak şuradan da bakalım: IKB’nin nüfusu kabaca altı milyon. HDP’nin aldığı oy altı milyon. HDP TBMM’de üçüncü parti. Ne ırkçılık, ne ayrılıkçılık yapıyor, ne silah zoruyla devleti yıkmaya çalışıyor. IŞİD ve türevlerine direnen Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) siyasi lokomotifi PYD de Suriye’den parça kopartmak peşinde değil. Zaten IKB bağımsızlık referandumu, coğrafyanın gerçekten kader olduğunu sert biçimde gösterdi. Harp sanatı bakımından gerilla ile düzenli orduyu yenilgiye uğratmak olanaksız.
Devlet kurmanın olmazsa olmazı kurucu halkın rızasıyla şiddet tekeli tesis etmek. Bu yıl Oxford Sözlüğü “youthquake” “gençlik depremini” yılın sözcüğü seçti. Şimdi Erbil ve Süleymaniye merkezli IKB parçalarında güvenlik güçleri silahlarını öfke ve düş kırıklıklarını dışa vuran gençlere doğrultuyor. Bunu şiddet tekeliyle izah mümkün değil. Bu ancak hanedanların yerlerini korumak çabası olur ve başarısız da kalır. Ötesi, bugün de dün olduğu gibi bir Diyarbakır, o göze çarpan zenginlikleriyle Erbil ve Süleymaniye gibi kentlerin insani gelişmişlik bakımından fersah fersah ilerisinde.
Girişte Irak’taki iki üçer yıllık görevlerime Bağdat’ta 2003, Erbil’de 2010’da başladığımı anımsatmıştım. Dışişleri yazılı-sözlü sınavlarını da 1992 yaz sonu-güz başında geçip, kapıdan aralık ayında girmiştim. IKB’nin frenleri 2003’te de tutmadı, 1991’e geri iteklendi de diyorum. Ben de kişisel olarak sanki meslekteki 20 yılı çöpe atmış da 1990’ların başında yeniden uyanmış gibi hissediyorum.
1991 yılında seçimlere SHP listesinden giren DEP’liler milletvekili seçilmiş, 1994’te tutuklanıp on yıla yakın hapiste tutulmuşlardı. Sayın Erdoğan da 1994’te İstanbul’a belediye başkanı seçilmişti. Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın 2012 Aralık ayında başlattığı Çözüm Süreci ise, bu defa Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde yapılan 7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP’nin 80 milletvekili çıkarmasıyla fiilen mevta olmuştu. Son olarak Dolmabahçe (28 Şubat 2015) malullerinden Yalçın Akdoğan “mutabakat yoktu” deyiverdi.
Bugün “daraltılmış bölge” adı altında MHP’ye çekme halatı atacağı anlaşılan iktidar, kendince HDP’nin de büyük şehirlerde boynuna kement atma hesabı yapıyor. Böylece HDP’ye “senin Türkiye’nin geleceği diye bir iddian, ortak vatan diye bir derdin olamaz, sen Kürtsün Kürtçü kal” deniliyor. Velhasıl-ı kelam muhterem okuyucu, aciz bendenize sorarsanız “geçtim dünya üzerinden/ömür bir nefes derinden/bak feleğin çemberinden/yolun sonu görünüyor”.
Tarih düz çizgi üzerinde ileri akıyor da, felek çember. Dön dolaş, kendimizi aynı yerde, Kürtlerle yan yana, baş başa hatta artık iç içe buluyoruz. Kürt meselesinin “anayasal, toplumsal uzlaşma (olmayan ‘mutabakat’) ve küresel/bölgesel” boyutları var. Irak Kürdistanı’ndaki “gençlik depremi” bölgesel boyutun bir parçası. Umursamazsak, hep birlikte kurmak zorunda olduğumuz barışa ve ortak geleceğimize sırtımızı döneriz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.04.2025
23.02.2025
27.01.2025
9.12.2024
19.11.2024
11.11.2024
2.11.2024
1.08.2024
14.06.2024
14.04.2024