Ayhan BİLGEN
Direnme hakkı ve barış hakkı birbirinden ayrılmadan savunulmalıdır. Bugün barışın neden kurulamadığını doğru analiz edemediğinizde, barış yanlısı gibi gözüken söylemlerle barış çabalarına zarar verirsiniz.
İnsan onuru ve eşit haklar mücadelesinden yalıtılmış bir barış söyleminin, romantik şiddet karşıtlığına dönüşmesi kaçınılmazdır. Hakları için direnen ile hakları ihlal etmeyi varlık sebebi olarak gören tarafları eşitleyip, romantik barış söylemleri geliştirmek, bilerek yada bilmeyerek zulmün devamına hizmet eder.
Bir yönetimin gerçekten özgürlükçü olup olmadığının en önemli ölçütü “direnme hakkı” karşısında takındığı tavırda aranmalıdır. Muhaliflerin haklı taleplerine dayalı mücadelesini bastırmayı, istikrar ve güvenliğin gereği olarak sunan her yönetim despotiktir.
“İnsan ne ile yaşar” sorusunun cevabını vermeden savaş karşıtlığı, şiddet eleştirisi yapmanın gerçek hayatta hiçbir karşılığı olamaz. Pasif direniş ve sivil itaatsizlik dahil her türlü mücadele yöntemi, insan hayatının olmazsa olmazları ile birlikte ele alınmalıdır.
Zulme ve haksızlığa boyun eğmeme, itaat etmeme sadece bir hak değil aynı zamanda insanlık görevidir. Adaletsizliğe karşı isyan etmeye gücünüz, cesaretiniz yetmiyor olsa bile “itaat etmeme” sorumluluğunu gözetmek gerekir.
İnsanlık tarihi bu anlamda ağır bedeller ödemiş kişi ve toplumların direniş öyküleri ile doludur. İşin bu boyutunu göz ardı eden her tarih okuması, devletler arası hegemonya mücadelesi uğruna kurban edilen kitlelerin, bazen acıma bazen kahramanlık hissi uyandıran söylemlerine mahkum olur.
Bir kavganın neye hizmet ettiğini sorgulamadan kutsallığına hükmeden her girişim, bir başka kavgayı örtme niyetine çanak tutar.
Suriye, Türkiye yada dünyanın başka bir köşesinde barıştan yana olmak, barışı savunmak bu eksenden uzaklaşılmadığı ölçüde anlamlıdır. Direniş hareketlerinin talep ve yöntemlerinin haklılığı konusunda sergilenecek tutarlılık, devletlerin , savaş baronlarının oyunları karşısında tutarlı tavır alabilmenin de önemli bir referansıdır.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015