Eser KARAKAŞ
Dünkü yazımda İstanbul’a ilişkin bazı görüşlerimi açıkladım ve bir Fransız yazarın “Şehirlerin Şehri” (La Ville des villes) diye adlandırdığı İstanbul’umuz için senede elli milyon zengin turist hedefi koydum.
Ancak, İstanbul’un da senede elli milyon zengin turist çekme, zenginleşme, daha müreffeh olma hedefini hayata geçirmesi için hem kendisi hem de Türkiye için yapması gereken şeyler var.
Bunların başında da Türkiye’nin tekrar hukuk devleti, demokrasi ve çağdaş dünya yönünde raya oturması için İstanbul’un da elinden geleni yapması geliyor.
Hukuk devleti vasfını kaybetmiş bir Türkiye’nin İstanbul’u dahi gerçek değerinin çok altında muameleye maruz kalacaktır, İstanbul bunu hak etmiyor, İstanbul kendi tarihine, konumuna, ihtişamına uygun bir tavır sergileyecektir.
En azından sergilemek zorundadır.
31 Mart 2019 seçimleri yerel seçimlerdir ama sonuçlarının belediye başkanları seçimlerinden de öteye taşma ihtimali az değildir.
Üç büyük kentin yerel yönetiminin CHP’nin elinde olduğu, Bursa, Antalya gibi büyükşehir belediyelerinin CHP’ye geçtiği bir Türkiye bugünkü Erdoğan-AKP Türkiye’sinden çok daha farklı olacaktır.
Olmak zorundadır.
İstanbul’da arsa fiyatları, inşaat fiyatları düşmektedir yani İstanbul değer kaybetmektedir ve bu değer kaybının nedeni ülkenin hukuk devleti vasfını kaybetmiş olmasıdır.
Hukuk devleti vasfını yitirmiş bir ülkeye yabancı yatırım da, turist de gelmez, kişi başına gelir de, şekilde görüldüğü gibi, on senedir yerinde sayar, hatta geriler.
Kamuoyu anketleri Ankara seçimlerinin CHP adayı lehine bir yörüngeye oturduğunu göstermektedir, İzmir zaten CHP kalesidir senelerdir.
31 Mart seçimlerinde anahtar büyükşehir belediye seçimi İstanbul Büyükşehir Belediye seçimi olacaktır.
Bu anahtar fonksiyonu için İstanbul’un sayısız nedeni vardır.
Nüfusun yaklaşık beşte biri bu şehirde yaşamaktadır.
İstanbul Türkiye ekonomisinin kalbidir.
Vatandaşların devlete ödediği verginin de yine çok büyük bir bölümü İstanbul’dan gelmektedir.
Konuştuğumuz Türkçenin dahi doğru telaffuzu İstanbul Türkçesi, şivesi olarak tanımlanır.
Tüm dünyanın Türkiye dendiğinde aklına önce İstanbul gelmektedir.
Ve dün de bahsettiğim gibi İstanbul, Fransız yazarın dediği gibi “Şehirlerin Şehridir”.
On bir asır Bizans’ın, Doğu Roma’nın başkenti, beş asır da Osmanlı’nın başkenti bir şehirden bahsediyoruz.
Tüm bu tarihsel, ekonomik, coğrafi, demografik özellikler bu muhteşem şehre ve İstanbullulara aynı zamanda büyük bir sorumluluk da yüklemektedir.
Bu sorumluluk da bu şehrin büyükşehir belediye başkanlığını AKP’nin elinden alarak hem İstanbul’u hem de Türkiye’yi içinde bulunduğu eğik zemin ortamından kurtarmaktır.
Bu büyük sorumluluğun yerine getirilmesinde de CHP’ye ve tüm muhalefete büyük görevler düşmektedir.
Kılıçdaroğlu’nun, muhalefetin başka isimlerinin 31 Mart’a kadar İstanbul’da kamp kurması, sabahtan akşama kadar sokaklarda ama Kadıköy, Beşiktaş sokaklarında değil, dolaşması gerekmektedir.
31 Mart seçimlerinin merkezi İstanbul’dur.
31 Mart yerel seçimleri sadece yerel seçim değildir, bunu unutmayalım, sonuçları hem İstanbul’un hem Türkiye’nin, hem çocukların geleceğini büyük ölçüde belirleyecektir.
İstanbullular çok büyük bir sorumluluk almış durumdalar.
Aslında böyle bir sorumluluk Türkiye’nin hukuk devleti olma vasfını yitirdiği bu süreçte İstanbulluya da yakışan bir sorumluluktur.
Kısa vadede önemli olan şu ya da bu partinin adayının Büyükşehir Belediye Başkanı olması değildir, önemli olan bu seçim marifetiyle Türkiye’nin tekrar hukuk devleti rayına oturmasına karınca kararınca katkıda bulunmaktır.
1 Nisan sabahı her şey bir anda değişmeyecektir ama önemli olan evrensel standartlarda bir hukuk devleti istikametinde ilerlemeye başlamaktır.
Bu çok hayati sürecin de motoru bugün İstanbul’dur.
Bu siyasi gidiş durdurulamaz ise İstanbul bile çok kısa vadede, belirli bir süre için, kavruk bir şehre dönüşebilir.
Bundan da herkes, AKP’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi, HDP’lisi kaybeder.
Bugün önemli olan CHP’ye, HDP’ye, İYİ Parti'ye oy vermek değildir.
Önemli olan Türkiye’nin tekrar hukuk devleti yoluna girmesi için oy kullanmaktır.
Başka çıkış yoktur; 31 Mart köprüden önce son çıkış olabilir.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2025
30.05.2025
29.05.2025
13.05.2025
29.04.2025
22.04.2025
19.04.2025
15.04.2025
4.04.2025
1.04.2025