Fehim TAŞTEKİN
ABD’ye “YPG’yi terk edin ılımlı muhaliflerle İslam Devleti’ni (İD) temizleyelim” önerisini götüren Türkiye, Türkmenler, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) bileşenleri ve selefilerle ilk hamlesini El Rai’de (Çobanbey) yaptı. Türkiye’nin desteğiyle kasabaya giren gruplar dört gün sonra hezimete uğradı.
Suriye ordusu Palmira ve Karyeteyn’den sonra Rusya, İran ve Hizbullah’ın desteğiyle Halep’te büyük bir operasyona hazırlanıyor. ABD Kürtlerle birlikte Fırat’ın güneyinde, Türkiye ise sözde ‘ılımlı’ gruplarla Fırat’ın kuzeyinde İslam Devleti’ne (İD) karşı bir harekât planı içerisinde. ABD’nin derdi Suriye ordusundan önce Türkiye sınırına doğru Fırat Nehri boyunca İD’in elindeki bölgelerin müttefik güçlerce kurtarılması. Türkiye’nin derdi ise Rojava’nın silahlı gücü Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) bölgeye girmesinin önlenmesi.
İD’e karşı mücadeleden sonuç alabilmek için sınır kapıları üzerinde duran Cerablus ve El Rai’nin temizlenmesi yönünde Türkiye üzerinde uluslararası baskılar artınca Türk hükümeti iki seçenekle karşı karşıya kaldı: Ya YPG’nin liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Fırat’ın batısında operasyon yapmasına göz yumacaktı ya da Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile bağlantılı örgütleri İD’in elindeki El Rai ve Cerablus’a sürecekti.
Rusya’nın düşürülen uçağına misilleme yapabileceği ihtimali nedeniyle Türk ordusunun kendi kara ve hava unsurlarını Suriye sahnesine sürmesi artık bir seçenek değil.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Washington ziyareti sırasında Başkan Barack Obama’ya "Siz YPG ile iş birliği yapmayın, biz onun yerine Türk ve Arap aşiretleriyle beraber bu mücadeleyi sürdürelim” önerisinde bulunduğu öne sürülmüştü. Hatta Türk medyasına yansıyan bir iddiaya göre Türkiye, ABD’nin Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile birlikte Menbic’te operasyon yapması, kuzeyin ise ‘ılımlı muhalifler’e bırakılması konusunda anlaştı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ABD ile yürütülen pazarlıklarla ilgili Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) İD’in bulunduğu bölgelere kaydırılabileceğini belirtti:
"Özel kuvvetler bunları yönlendirebilir. İlave eğitimle bunları yönetebilecek kadrolar oluşturulabilir. Bizim ordumuzun girmesi yerine, kuzeybatı bölgesinden ÖSO'nun IŞİD'e yönelik yerlere kaydırılmasıdır. İşin özü bu. Biz, Türkiye sınırından havadan ve karadan destek vereceğiz. Bizim bu yönde imkânlarımız var. Bu şekilde IŞİD'in bölgeden temizlenmesini sağlayacağız. Türk veya ABD ordusunun Suriye'ye girmesi gündeme gelmedi. Bu konuda siyasi düzeyde mutabık kaldık. Askerler bu konunun detayını görüştüler."
Çavuşoğlu’nun dilendirdiği yol haritasına uygun olarak 7 Nisan’da başlayan operasyona Türkiye karadan top atışlarıyla, İncirlik Üssü’nde koalisyona bağlı uçaklar da hava bombardımanıyla destek verdi.
İD’in tuttuğu şeridin Türkiye tarafında yer alan Elbeyli ilçesinden bir yerel kaynak, Al-Monitor’a bölgedeki hareketliliği şöyle aktardı: “Bir süreden beri akşamları otobüslerle insanlar sınır bölgesine taşınıyor. Otobüsler Kilis’teki Çayırağası ve Varol firmalarına ait. Ayrıca kepçe ve 4x4 arazi araçlarıyla yüklü TIR’ları görüyoruz. Sevkiyat akşam saatlerinde yapılıyor. Bazı araçlar brandalı olduğu için içinde ne olduğunu göremiyoruz. TIR plakaları genelde 31 (Hatay) ve 33 (İçel). Cumartesi gecesi çatışmalar şiddetlendi. 20 kadar yaralıyı Kilis’e getirdiler. Yaralılardan ikisi İD üyesiydi. Ara sıra savaş uçaklarını da sınır hattında uçarken görüyoruz.”
7 Nisan’da başlayan operasyona Sultan Murat Tugayı, Sultan Selim Tugayı, Muhammed Fatih Tugayı, Muntasır Billah Tugayı, Hamza’nın Torunları Tugayı, Feylak El Şam, 99. Tümen, Sukur El Cebel Tugayı, Cephet El Şamiyye ve Ahrar El Şam katıldı.
El Rai’nin yanı sıra Dudyan, Marğel, Tel Batal, Tat Humus, Tel Sefir, Tel Ahmar, Ahmediye, Kemaliye, Tel Şair, Kasacık, Hazel gibi köyler ile Şahin çiftlikleri İD’den temizlendi. El Rai, İD’in Türkiye sınırındaki en önemli lojistik destek hattı sayılan Cerablus’a 60 kilometre uzaklıkta.
Türkiye’de iktidar medyası gelişmeleri bir Türkmen zaferi olarak sunarken Ahrar El Şam gibi örgütler de operasyonda yer aldıklarını gösteren görüntüler yayımladı.
Bu hamle, Ankara’nın Kürtler olmadan da bölgenin İD’den temizlenebileceğine dair tezini güçlendirdi.
Türk medyası El Rai (Çobanbey) zaferini "Çobanbey'i İD'ten temizleyen muhalif güçler aynı zamanda güvenli bölgenin oluşturulmasına yönelik başarı elde etmiş oldu" diye yorumladı.
Silahlı grupların El Rai’den sonra Cerablus’a ilerleyeceğine dair mesajlar verilirken zafer sevinci dört gün sürdü. İD 11 Nisan’da bomba yüklü 11 araçla dönüp Türkiye’nin müttefiklerini püskürttü.
El Rai elden çıktığı gibi Kilis’in karşısında Türkiye destekli grupların tutunduğu Azez-Mare koridoru da tehlikeye girdi. ‘Güvenli bölge’ senaryolarını yeniden ısıtan Türk medyası sessizliğe büründü. Türkmen güçlerinin yeniden organize olması gerektiği tartışmaları başladı.
Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa Al Monitor’un ‘Türkiye destekli gruplar El Rai’de neden tutunamadı’ sorusuna şu yanıtı verdi: “Azez’in doğusunda iki yıldır mücadele veriyoruz. DAİŞ (İD) amansız direniyor. Birçok bölge defalarca el değiştirdi. Buranın savaş koşulları farklı, arazi düz, çok sayıda mezra ve köy var. DAİŞ her taraftan gelebiliyor, bomba yüklü araçlar kolayca sızıp hedeflere varabiliyor. O yüzden geri çekilmek zorunda kaldık. Ama yeni hamleler için çabalarımız sürüyor.”
Mustafa Türkiye ve koalisyon güçlerinin desteğine dair de “Geçen hafta İncirlik’ten kalkan uçaklar destek vardı. Koalisyonun desteğini ilk kez Çobanbey’de gördük. Türkiye de Kilis’e atılan roketlere misilleme olarak angajman kuralları çerçevesinde top atışı yapıyor. Bunların faydasını gördük. Türkiye’nin desteği angajman kulları çerçevesinde oluyor” dedi. Mustafa’ya göre sadece Türkmenler El Rai savaşında 25-30 kayıp verdi.
İsminin yazılmasını istemeyen başka bir Türkmen temsilci ise Al-Monitor’a durumu değerlendirirken birlikte hareket ettikleri Araplar ve koalisyon hakkında sitemkâr konuştu: “Suriye savaşı zincirleme ihanetlerle dolu. Birileri Türkmenleri hep arkadan vuruyor. Arap grupların içine sızan militanların ihaneti sonucu Çobanbey’i kaybettik. Koalisyon güçleri de gerekli desteği vermedi. Malum şimdiye kadar koalisyon güçleri hep Türkiye’nin destek verdiği grupları bombaladı. Türkiye de sadece angajman kuralları karşılığında karşılık verdi.”
İD’in El Rai’de durmayıp geçen yıl olduğu gibi tekrar Azez’e yükleneceğine dair korkular artarken Türkmen temsilci, durumun hassas olduğuna işaret etti: “Kuzey koridoru o kadar karışık ki kimin eli kimin cebinde bilmiyoruz. Olaylar hızlı gelişiyor. Azez-Mare hattını kaybetme riski var. Aslında ihanetler yüzünden risk her yerde var. Bu yüzden en büyük bedeli Türkmenler ödüyor. Bölgede ipler bizim elimizden çıktı, dış güçler süreci yönlendiriyor. Top gibiyiz, gelen bir tekme atıyor giden bir tekme. Ne yapabiliriz diye konuşuyoruz, Türkmen birliklerini yeniden organize etmeyi tartışıyoruz. Ne kadar etkili olabiliriz bilmiyorum.”
Fırat’ın kuzeyindeki bu gelişmeye karşın Fırat’ın güneyinde SDG ve yerel unsurların ABD destekli Menbic operasyonu da gecikti. Al-Monitor’a bilgi veren PYD Temsilcisi Zuhat Kobani “Operasyon için hazırlıklar henüz tamamlanmadı” derken başka bir Kürt kaynak “Menbic operasyonuyla ilgili netleşmeyen şeyler var. Türkiye ile ABD bu konuda henüz uzlaşabilmiş değil” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin YPG’yi bölgeden uzak tutmaya yönelik taktiksel hamleleri İD’e karşı gerçek ve anlamlı bir mücadele verilmesini önlüyor. Beklenti Kürtler ile Arap müttefikleri Menbic hareketini başlatırsa Türkiye’nin El Rai hamlesini tekrarlatacağı yönünde. Suriye ordusunun ‘Büyük Halep Savaşı’nda ilerleme kaydetmesi halinde kuzey şeridinin Türkiye’nin üstesinden gelemeyeceği kadar karışması mukadder. Muhtemelen o zaman “Kürtlerle mi Kürtlersiz mi” tartışması hepten önemini yitirecek.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025