Hüseyin SARIBAŞ

Hüseyin SARIBAŞ
Hüseyin SARIBAŞ
Tüm Yazıları
Kimlik sorunu ve Hemşinliler
28.05.2013
2800

 İnternet haberlerinde gezinirken Hopa’da Hemşinliler ve Laz’lar ‘Ne Mutlu Türk’üm Diyene’ sloganını bağırarak yürümüşler.1 Mayıs tada aynı slogan Halkların kardeşliğine karşı seslendirilmişti.

Aslında benim açımdan şaşılacak bir durum yok.Çünkü bu çevrelerin Türkiye’de yaşananlardan,Anadolu tarihinden haberleri yok.Aydınım,ilericiyim,solcuyum diyenlerde Dünyadaki oluşumları görmüyorlar.Bir kere Birleşmiş Milletler diye 1948’de kurulmuş bir kurum var.Bu kurumun tespitleri kapsamında birkaç binlerle ifade edilen ve konuşulmakta olan dillerin sonlanmaması,yaşatılması için fonlar ayırıyorlar.

Gerekçesi insan varsa kimliğiyle vardır.Kimliksiz insan olmaz.İnsanların kimliğiyle özgürce yaşaması en temel insan hakkıdır denmiş.Şimdi Anadolu’ya ve Türkiye ye dönelim.

Tarihsel gerçeklikten yola çıkarsak 90 yıllık tekçi, askeri vesayet düzeninin inkar, asimilasyon ve çarpıtma ile artık devam edemeyeceğidir.1915’de Ermeni soykırımı,1920lerden sonra Anadolu’daki Rumlarla, Trakya’daki Müslümanların mübadelesi,1938’de Dersimde yaşanan toplu katliam,1934 Trakya Yahudi göçü,1942 Varlık Vergisi,6-7 Eylül 1955 yağması ve 1964 Rum sürgünü,Süryanilere uygulanan soykırım,Keldanilerin göçü,tarih boyunca Alevilerin yaşadığı ayrımcılık ve katliamlar,Kürt sorununda 90lardan sonra Kürdistan’da yaşanan faili meçhuller ve göçler gelecek için geçmişe bakmamızı gerektiriyor.

Tarihle yüzleşme, çok kimlikli, çok kültürlü yaşam olanağının eksiksiz ve eşit olarak kullanılabilmesi için zorunludur Türkiye Kürt sorununda önemli bir süreci yaşıyor. Ateşkesin başlaması, gerillaların yurt dışına çıkmaları, çözüm için müzakerelerin sürmesi, barışın sağlanmasında halkın çoğunluğunun destek vermesi eşit ve özgür bir arada yaşama için umudumuzu çoğaltıyor.

 AKP’ye rağmen umutlarımız çoğalıyorsa bu uzun yıllar içinde verilen mücadelelerin sonucudur.Kürtlerin eşit yurttaşlık talebi,Ermenilerin ve Çerkezlerin soykırım olayının kabullenilmesi,Hemşinlilerin ve diğer 30 civarında dillerin,kimliklerin yasal güvencesiyle eşit ve özgür bir Türkiye’de yaşam isteği ütopya değil,gecikmiş bir hak olarak görmek gerekir.

Hızla değişen süreç içinde Hemşin cenin konuşma dili olarak yaşaması çok zor.

Yazı diline geçebilmesi için çalışma yapılması zorunludur.Bu konuda sorumluluk taşıyan Hemşinli topluluğun yanı sıra kamusal alan olan Üniversitelerde görev düşüyor.

Kürt,Ermeni,Çerkez ve diğer dil ve kültürler üzerine bazı Üniversitelerde kürsü açıldığını biliyoruz.

Düzce Üniversitesinde de ‘Yaşayan Kültürler’ kürsüsünün çalışmalara başladığına tanık olduk.Hemşinli kültürü,tarihi ile ilgili epeyce yayın çalışması var.Henüz belirsizlikler netleşmedi.

Hadig’in çalışmaları kapsamında aylık veya değişik süreli dergi formatında yayın hazırlamak önemli işleve sahip olabilir.

Lazların Ogni,Çerkezlerin Jineps,Gürcülerin Çuveneburi gibi daha çokça farklı dil ve kültürlerde yayınların kendi kitlesiyle buluştuğu bu süreçte Hemşinlilerin sesi niçin olmasın.

Agos sevgili Hrant Dink’în anısı ve emeğini yaşatırken barış ve demokrasi sürecinde Hemşinliler de yayınlarıyla katkılarını sunmalıdır.Varlığımız emeğimizin ürünleriyle kanıtlanmalı sisteme teslim olanlar utanmalı …

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar