Taksim gezi parkı projesi nedeniyle yaşanan olaylar AKP’nin geleceğinin belirleneceğini gösteriyor.O ünlü söylemle ‘’Kapitalizm kendi mezarını kendisi kazıyor’’söylenebilir.Neden mi ? Nedenler çok ! Kürt sorununun çözümünde PKK’nin ateşkese uyarak ülkeyi terk etmesi,karşılıklı gençlerin ölmemesi çözüm sürecinde barış havasını geliştirdi.Demokrasi umudunu arttırdı.Anayasa ve yasal değişikliklerle birlikte demokrasiye evrilmeyi beklerken;yeşile,kente,özel yaşama müdahale(içki yasağı düzenlenmesi),Alevilerin onuru ile oynama(köprüye  Yavuz Sultan Selim isminin konması)politikalarına karşı demokratik tepki gösteren halka’’devlet terörü’’ile saldırma yeter artık ‘’bu düzen böyle gitmez’’e dönüştü.0

 Sn.Başbakanın tahrik ve inatlaşma politikası otoriter geleneğin devamı yönündeki düşünceyi doğruluyor.AKP %50 güç sarhoşluğu içinde(yol ver geçelim,Taksim’i ezelim) linç kültürünü hazmediyorsa ahlak tartışmasının,rant zenginliğinin karşılığı olan siyaset anti demokratik,otoriter miras ve geleneğinin çağrıştırdığı milliyetçi cephe mayasını taşıdığını gösteriyor.İşte on yıllık çılgın projelerin ekonomik ve siyasal uygulamaların karşılığı halk isyanı!Yalnız Taksim meydanı,İstanbul değil Türkiye’nin dört bir köşesinde özgürlük türkülerini söyleyen,baş eğmeyen,çoğunluğu genç olan yeni bir soluk,umudun şenliğini görüyoruz.1 Mayıstaki keyfi yasaklamanın,İstanbul halkını hapsetmenin,Türkiye’yi ‘’halklar hapishanesine’’ çevirmenin mimarı AKP yeni bir tarih yazıldığını fark edemiyor.Sadece AKP değil.Ulusalcı tosuncuklar dünyanın döndüğünü,vesayet sisteminin dikiş tutmadığını anlamak istemedikleri ortada.Artık sessizliğin,teslimiyetin sözü edilmiyor.İsyan ateşi hepimizin bildiği ve sevdiği gökkuşağını oluşturuyor.Korku duvarının aşıldığı,farklı düşünenlerin yan yana olduğu,anti kapitalist müslümanından,çeşitli takım taraftarlarına kadar çok renkli bir direniş!Aziz Nesin’in çocukları mizah diliyle eylem yapıyorlar.Yerinden yönetimin,özerkliğin tarafı olduklarını,doğanın efendisi değil parçası olmayı,sanatçı duyarlılığıyla kendi oluşturdukları medya ve müzik aracılığıyla dünyaya haykırıyorlar.Arjantinden,dünyanın pek çok kentinden,Avrupada demokrat,yeşil ve sol çevrelerden dayanışma mesajları geliyor.Tarih bize ‘’Ayyaşların’’,’’Çapulcuların’’,’’Marjinal’’,’’Hopadaki eşkiyaların’’neler yaptıklarını ve yapabileceklerini gösteriyor.Demokratik siyasetin yolunun açılması,barışın geliştirilmesi,yeni anayasanın oluşturulması direnenlerin onayı ile birlikte yaşamanın,eşit,özgür bir Türkiye’nin fotoğrafını görüyoruz.Bu fotoğrafta özgürlük türküleri söyleniyor.Yeter artık!

NOT:Sn.Başbakan AKP’nin küresel sermayenin temsilci olduğunu,yoksulluğu,eşitsizliği görmediğini Melih GÖKÇEK fotoğrafıyla yan yana duruşunun sonu ne olur ? Dipten gelen dalgayı görmüyor.Ulusalcıların bayrak gösterilerine karşı bayrak ve tehtide yönelik gösteri yapıyor.

Şiddete yönelmeyen,çatışma ve kaos ortamına sürüklenmeden demokratik siyasetin adresi yeşil ve sol gelecek partisininde dahil olduğu Halkların demokratik kongresinin örgütlülüğü ile Sırrı Süreyya Önder’in sözcülüğüyle umudumuzu büyütelim.