Kemal ÖZTÜRK
İki kişinin gözyaşlarına şahit oldum. Erdemli ve temiz gözyaşlarıydı. Umut doldu içime.
Çünkü idealleri uğruna gözyaşı döken insanlar var oldukça, gelecek için umutlanmalıyız.
Sadece umutlanmamalı, aynı zamanda örnek almalıyız.
BİR MELEĞİN ANNESİ
Uçak yolculuğumuz esnasında açtı bana konuyu. Bir melekten bahsediyordu.
Sesi titrek, gözleri ışıltılı, yüreği heyecan doluydu.
Evlat sevgisinin bir kadını nasıl derinden etkilediğini, annelik aşkının birini nasıl da meleğe çevirdiğini gördüm o anda.
Annesi ve babasının terk ettiği minik bir kız çocuğuna koruyucu aile olmak için çabalıyordu. Evini İstanbul’dan Ankara’ya taşıdı bu yüzden. Her gün evini bayram yerine çevirecek o minik yavruyu görmeye gidiyordu. Öylesine güzel, öylesine masum yüzlü ve öylesine melekti ki o yavru… Elleri titreyerek, çektiği yüzlerce fotoğraftan birini gösterdi bana:
“İşte yavrum bu… Meleğim bu” dedi.
Gözlerine yaşlar doldu, sesi boğuldu. Etrafına yaydığı insanlık sevgisinin etkisinde kaldım. Saygı duymamak elde değildi.
On gün sonra, o kimsesiz kız çocuğu ile aralarında bir sevgi, daha doğrusu bir aşk doğduğuna karar veren yetkililer, onu koruyucu aile olarak seçti.
Meleğin evine gelmesiyle ve evinin cennet bahçesine dönmesi üzerine bir yazı yazdı ve sabahın üçünde bizimle paylaştı:
“İlk ne zaman niyet ettim hatırlamıyorum ama zihnimin üniversite yaşlarımda berraklaştığını biliyorum.
Zamanla vicdan sızısı gibi, hasreti de büyüdü içimde.
Hele son yıllarda, resmen özlüyordum henüz tanımadığım bir çocuğu.
Baktım evim, kalbim, hayatım onsuz bomboş... Hayatımdaki yokluğunu, bir yerlerdeki varlığına delil saydım. Sonunda o kadar çok istedim ki gerçek oldu!
Meleğim, iki buçuk yaşına erişmiş olarak geldi geçen hafta.
Şu an yatağında mışıl mışıl uyuyor. Gidip gidip bakıyorum, sırtı terlemiş mi, rahatı yerinde mi diye.
Açık söyleyeyim, onu seyretmeyi bırakıp yazının başına dönmek kolay değil benim için.
Allah’a nasıl şükredeceğimi de bilemez oldum. Bu kadar kıymetli, hakikatli bir emanetle buluşturdu beni...” (Star Gazetesi 03.06.2017)
Güneşin doğmasına yakın, bu yazıyı paylaştığı tüm dostları ağladı. Sevinçten ağladı. Gazeteci Fadime Özkan, bize erdemli olmayı, insan olmayı, anne olmayı ve bir yavrunun hayatını kurtararak insanlığın var olduğunu, göz yaşlarıyla birlikte yeniden hatırlattı…
BİR İDEALİSTİN GÖZ YAŞLARI
Gecenin ilerleyen saatlerinde aradı beni. Eski bir dostum, derdi olan bir ağabeyimdi:
“Uçağa bindim. Yurt dışına gidiyordum. Yeni Şafak gazetesinde yazını okudum. ‘popülist ve idealistler’ (30.05.2017). Bütün yolculuk boyunca çok derin bir kavga başladı içimde. ‘Ben hangisiyim?’ diye sordum. Bulunduğum makamda idealist miyim, yoksa popülizm mi yapıyorum? İdeallerimden ne kadar uzaklaştığımı gördüm. Ne uğruna?...”
Sustu. Daha doğrusu gözyaşlarına boğulduğu için sustu. Telefonu kapatmak zorunda kaldı. Sonra mesaj yazmaya başladı.
“Büyük kalabalıklar arasında yalnız kalmak çok dokunuyor insana. Aynı dili konuşamamak. Aynı duyguları paylaşamamak. Hayatınızın her anını dünyevileşmiş görmek ve buna karşı duramamak… Durmak isteseniz de bunu başaramamak kahrediyor insanı. Kendi kendime soruyorum, ‘ben niçin buradayım?’ Hala konuşacak mecalim yok. Lütfen hakkını helal et.”
Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşunun başkanıydı. Başkalarının o koltuğa oturmak için, ruhunu satacağı yerde, o ideallerinden uzaklaştığını hissettiği için acı çekiyordu. Acıları gözyaşına dönüşüp içini yakıyordu.
‘Ne muhteşem bir insan’ dedim. İdealleri için gözyaşı döken bir insana şahitlik etmek, ne büyük umut. Onu seviyor ve saygı duyuyordum ama gözyaşlarına şahit olduktan sonra ona hayran oldum bir de.
İDEALLERİ İÇİN GÖZYAŞI DÖKENLER
Bu yüzden umutlandım. İki güzel insanın gözyaşlarına şahit olduğum için, bu kötücül dünyada, bu her şeyin tepe taklak gittiği günlerde yeniden umutlandım.
Biliyorum, bu iki insan gibi daha çok kıymetli insanlar var aramızda. Kuytu köşelerde, gölgede idealleri için gözyaşı döküyorlar, dertleniyorlar. Bir şeyler yapmak için çırpınıyorlar.
Ne mutlu bize. Böyle insanlara hâlâ sahibiz. Umutlanmalıyız ve onları örnek almalıyız.
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları



































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021