Kemal ÖZTÜRK
Kimse içinde bulunduğu mahalleye ya da kendi günahına bakma niyetinde değil. Herkesin gözü ‘ötekinin’ üzerinde. Birini taşlamak için fırsat kolluyor.
Hz. İsa’nın kıssasıdır. İncil’de geçer.
Zina yaptığı iddia edilen bir kadını taşlamak için can atan topluluğa Hz. İsa şöyle der: “İlk taşı, günahsız olan atsın”.
Kimse taş atamaz. Kadın da affedilir.
SİYASET, MEDYA VE MAHALLENİN DURUMU
Kimsenin cesaret edemediği şey, günahkar olduğunu itiraf etmesidir. Kendini günahsız, ötekini ise taşlanmayı hak etmiş günahkar olarak gören bir topluma dönüştük.
Acı gerçeği kimse görmek niyetinde değil.
Herkes sanal bir dünyada, sahte bir gerçeklik içinde hayatlarını sürdürmek istiyor.
Siyaset, bürokrasi, iş dünyası ve medya bu sahte gerçekliğin ve sahte dürüstlüğün içinde yüzüyor adeta. Kimse geçekleri ve günahları konuşmayı, itiraf etmeyi düşünmüyor.
Ana muhalefet partisi liderinin Alman dergisine verdiği röportaj, AK Parti düşmanlığının, Türkiye düşmanlığına döndüğünün en açık örneği. Aslında birçok CHP’li de biliyor bunu. CHP’yi destekleyen gazeteci ve yazarlar da biliyor. Peki tek bir cümle, tek bir satır ‘yanlış oldu’ diyen var mı?
Çok iyi biliyorum, “kontrollü darbe” sözünden rahatsız olan, yanlış bulan CHP’li siyasetçiler de var. Ama bunu dillendirme cesaretleri yok.
Sonra ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kimse eleştiremiyor’ diye her gün beylik laflar ediyorlar.
HANGİ BELEDİYE DAHA DÜRÜST?
Siyaset kurumu içinde, hiçbir partide, hiçbir organizasyonda özgürlük, demokrasi, bağımsız hareket etme geleneği yoktur. Bu siyasetin doğasına aykırıdır. Herkes varmış gibi davranır sadece.
AK Partili belediyeleri, kurumları her gün eleştiriyoruz. Adam kayırmalar, torpil, partizanlık vs. Gidin herhangi bir CHP, MHP ve HDP’li belediyeye. Bu eleştirilerin on katı malzeme çıkacaktır. Özellikle de CHP teşkilatında ve belediyelerde mezhep meselesi yüzünden yaşanan sorunları kimse konuşmaya cesaret edemez.
Eğer bu ülkede cidden sağlıklı bir yerel yönetim isteniyorsa, parti sistemi isteniyorsa, herkes önce kendi partisini, belediyesini, kurumunu düzeltecek, sonra öteki partiyi eleştirecek.
Kimse günahsız değil. Kimse günahkar olduğunu söyleyecek cesarette de değil.
HANGİ MEDYA MAHALLESİ GÜNAHSIZ?
Medyanın haline bakın. Son elli yılın en kötü, en seviyesiz, dibe vurmuş medyasından bahsediyor herkes. Lakin iktidar medyası herkesin dilinde.
Akif Beki’nin Hürriyet gazetesinden gönderilmesinin faturası iktidara çıkartıldı. Tüm gün koro halinde Erdoğan ve hükümete söylenmedik laf bırakılmadı.
Ertesi gün Nuray Mert Cumhuriyet gazetesinden gönderildi. Bu sefer de diğer mahalle koro halinde Cumhuriyet ve CHP’ye söylemedik laf bırakmadı. Tüm gün hem de. O kadar seviyorlar yani Nuray Mert’i.
Peki bu iki gazetenin mangalda kül bırakmayan yazarları, patronlarına, yöneticilerine tek kelime yazabildiler mi?
Ne oldu şimdi? Herkes öteki mahallenin medyasını eleştirmekle ne kadar yol kat etmiş oldu ve ne kadar sorunlarımızı çözdü?
Her gün, her kesimden meslektaşımız, yazarlar işinden oluyor, yazısı sansürleniyor, baskı görüyor. Yine de her mahalle kendi muhtarını övüyor ve hatalarını görmezden geliyor.
Ve her mahalle günahını gizlemekte usta zannediyor kendini. Oysa değiller.
KENDİ GÜNAHINI
ÖRTMEK İÇİN TAŞ ATMAK
Enteresandır, kimse ‘ben masumum’ demiyor.
Ama kimse ‘ben günahkarım’ da demiyor.
Hz. İsa’nın kavmi gibi cesur değiliz. Taşı atmayan herkes günahkar olduğunu itiraf etmişti o zaman.
Bugün olsa, herkes taş yağmuruna tutar o kadını.
Kadının çok günahkar olduğuna inandığı için değil, kendinin günahkar olduğunu gizlemek için yapardı bunu.
Herkes kendi günahını örtmek için, ötekinin ne kadar günahkar olduğunu ispatlamaya çalışıyor. Televizyon ekranlarına bakın. Saatlerce ötekinin nasıl günahkar olduğunu anlatan, papağan gibi aynı şeyleri söyleyen insanlarla doldu her yer.
Herkes ötekinin günahlarını ispatlayınca cennete gireceğini sanıyor. Bunun için tartışıyorlar, bağırıyorlar, sehpaları deviriyorlar ekranlarda.
Oysa değişen bir şey olmuyor sonuçta.
İlk taşı, günahsız olduğunu ispatlamak için atma yarışında herkes.
GERÇEKTEN SORUNU ÇÖZMEK İSTEYEN İNSANLAR
Oysa gerçekten bir sorunu çözmek isteyen insanlar, ilk taşı atmaz. Eğer içlerinde vicdan ve adalet kalmışsa, ilk taşı atamazlar. O zaman günahsız insanlar kurtulabilir.
Bu ülkede sorun çözmeye niyetli insanlar önce özeleştiri yapar. ‘Ben günahım, hatam nedir?’ diye sorar.
Kendine güvenen, kendini değiştirmek isteyen taş atmaz, önce kendine bakar, kendini düzeltir.
Biliyorum, şu ortamda, bu dünyada, bu çürümüşlük içinde, bu kadar kutuplaşmanın olduğu ortamda söylediklerim kimseye tesir etmez. Ben yine de yazayım. Belki gelecek nesiller halimizden ders alır.
Herkes kendi mahallesinde günahlarıyla birlikte mutlu yaşadığını zannediyor.
Oysa gemi su alıyor, batınca hepimiz boğulacağız.
Yazarlar
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021