Kemal ÖZTÜRK
Dış politikanın oynak cilvesine bakın! Avrupa’da hangi ülkede seçim olduysa ilk yaptığı şey Türkiye ile kavgaya girişmek olmuştu. Seçim yarışında geride kalanlar da genellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüklenip, polemik yapmak için uğraştı.
İngiltere’de Brexit kampanyasında “biz çıkmazsak Türkler gelecek” diyen ayrılma yanlılarıydı. Hollanda’da, Türkiye ilişkileri kesmek için uğraşan, bakanımızı alıkoymaya kalkan, iktidar ve aşırı sağcı muhalefet partileri neredeyse ortak hareket etti.
Almanya’da tüm partiler seçim kampanyalarında Türkiye’ye yüklendiler. Avusturya’da her fırsatta Türkiye’ye laf eden ve şimdilerde camileri kapatmak isteyen sağcı parti lideri Kurz iktidar oldu.
Fransa’da Le Pen’in gerisinde kalmamak için Macron bile Türkiye ve Erdoğan aleyhine epey laf söyledi.
Peki neden?
Tüm bu ülkelerde seçimler vardı ve seçimlerde aşırı sağ hep yükselişteydi. Onların oyunu almak için uğraştılar.
SEÇİMLER BİTTİ AVRUPA REEL POLİTİĞE DÖNDÜ
Şimdi ne oldu?
Reel politiğe geri döndüler. Dikkatinizi çektiyse Avrupa ülkelerinde Türkiye ve Erdoğan aleyhine artık demeç falan yayınlanmıyor neredeyse.
Artık yeni ittifaklara, güvenlik ve ekonomi politikalarına ihtiyaçları olduğunu söylüyor Avrupa.
ABD-Türkiye geriliminde biri birini ardında Türkiye’ye destek açıklamaları yağıyor. “Her hafta Erdoğan’la görüşmek zorundayım” diyen Macron bile şu sıralar can ciğer kuzu sarması hallerde Erdoğan’ı arıyor sürekli.
Avrupa ile telefon trafiği o kadar yoğunlaştı ki, insanlar ‘ne oluyor, savaşa mı gidiyoruz?’ diye şüphelenemeye başladılar. Savaşa girdik zaten, ekonomik savaş. “ABD VS. tüm dünya” ekonomik savaşı bu.
ABD’nin çatlak başkanından tekmeyi yiyen savunmaya geliyor. Şimdi ABD yeni gol atmasın diye baraj oluşturuyor hepsi.
AVRUPA’DAN ÇOK ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Son günlerde en aklı başında ve ayakları yere basan konuşmayı Almanya Dış İşleri Bakanı ve Fransa Cumhurbaşkanı yaptı.
Geçtiğimiz hafta düzenlenen 16. AB büyükelçiler toplantısında yapılan konuşmalara bakılırsa, bir zamanlar bizimle akla zarar bir üslupla ve tarzda kavga eden tüm devletlerin yelkenleri inmiş, aklı başına gelmiş, reel politiğin gereğini anlamışlar gibi.
Alman Dış İşleri Bakanı’nın konuşmasını okumakta fayda var:
“Avrupa artık Rusya ve Çin ile birlikte ABD’nin hasmı olarak tanımlanıyor ve eşzamanlı olarak NATO ittifakı sorgulanıyorsa o zaman bu salt retorikten ibaret bir konu değildir. Yeni bir stratejik gerçeklik oluşmakta ve bizler de bununla başa çıkmak zorundayız. Bu nedenle ABD ile yeni ve dengeli bir ortaklığa ihtiyacımız var…
ABD aniden, bizlerle görüşmeden, çoğu zaman da somutlaştırmadan Rusya, Çin, Türkiye gibi en önemli ticaret ortaklarımıza yaptırım uyguladığında bu Almanya ve Avrupa’yı da etkiliyor. Buna karşı harekete geçmek zorundayız ve Avrupa’nın ticaret ve finans politikalarındaki bağımsızlığını güçlendirmek zorundayız” (DW.com).
AVRUPA YENİ İTTİFAKLAR VE POLİTİKALAR BULMAK ZORUNDA
Bu görüşler, Avrupa’nın yeni güvenlik, ekonomi, dış politika ve enerji politikaları üretmek zorunda kaldığının itirafıdır.
Bu itirafı aynı toplantıda konuşan Fransa Cumhurbaşkanı Macron daha ne biçimde ifade etti:
“Avrupa, güvenliği için sırtını daha fazla ABD’ye yaslayamaz. Avrupa’nın güvenliğini sağlamak bize bağlı” (DW.com).
ABD’nin, sadece Trump’ın dengesizliğinden kaynaklanan bir politika değişikliğine gittiğini söylemek saflık olur. Daha derin ve daha uzun vadeli bir politika değişikliği var. Avrupa da bunu gördü ve bundan korkuyor.
O zaman herkesin aklını başına toplaması gerekir. AB, Rusya ve Türkiye ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmek zorunda.
ABD’nin, Avrupa Birliği’ni hasım gördüğü bir anlayış, artık tüm Avrupa kamuoyuna hakim. Ki doğru da.
Bu durumda yaşlı Avrupa’nın kendi geleceği için yeni alternatifler üretmesi şart. Bunun başında da güvenlik ve ekonomik ilişkiler gelir.
Güvenlik için dünyanın en güçlü 6. ordusuna ve genç nüfusuna sahip Türkiye, ve kadim tehdit gördüğü Rusya’ya ihtiyacı var. Ekonomi için de Asya pazarına.
Aslında ABD, Avrupa’yı da bu nedenle dövüyor. Çin’le gireceği savaşta kimin yanında olacağına karar vermesini istiyor. Rusya, Çin ve onların müttefikleriyle tıpkı kendi gibi ilişkileri kesmesini istiyor. Ama Avrupa zaten sallantıda olan ekonomisi ve siyasi birliği için buna yanaşmıyor. Rusya, Çin, İran, Türkiye onun için büyük pazar.
Avrupa, bir yanda ABD, bir yanda da kendi içinde yükselen aşırı milliyetçilik ve ırkçılık arasında sıkıştı. Lakin hantal ve eski kafalı olduğu için yeni manevralarla alternatifler üretecek kabiliyeti bulunmuyor.
Bence Türkiye’nin tam bu sıralar güçlü bir Avrupa çıkarması yapma zamanı geldi. Hem ABD’ye bir cevap, hem de yeni ittifaklar için zihin açıcı önerilerde bulunabilir. BRİCS bunlardan biri neden olmasın?
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021