Kemal ÖZTÜRK
Kafamızı netleştirelim, fotoğrafın tamamını gözümüzün önüne getirelim:
Dünya tarihinde bir kişi konsolosluğa sokulup öldürülmemiştir. İlk defa böyle bir olayla karşı karşıyayız.
Dünyada hiçbir devlet kendi vatandaşını, kendi konsolosluğunda böylesine hunharca öldürmemiştir.
Ve dünya tarihinde hiçbir devlet, resmi konsolosluğunda, resmi devlet yetkilileri tarafından vatandaşının öldürüldüğünü itiraf etmemiştir.
Fotoğrafımız budur ve bunu aklımızda tutalım.
SUUD, CİNAYETİ NEDEN İTİRAF ETTİ?
Suud, cinayeti Türkiye’nin cinayeti başarıyla çözmesi nedeniyle itiraf etmek zorunda kaldı. Zira Türkiye’nin elindeki deliller, bu cinayetin ört bas etmelerine izin vermedi. Delillerin detayını ABD de biliyor sanırım.
Bu deliller olmasaydı;
1. Suud asla cinayeti itiraf etmezdi.
2. ABD (kısmen de olsa) Suud’a baskı yapmazdı.
3. ABD medyası konunun üzerine bu denli gitmezdi.
4. Ve daha da vahimi, bu deliller olmasaydı cinayeti Türkiye’nin üzerine yıkarlardı.
Bu yüzden delilleri elde edenlere, bu operasyonu yönetenlere madalya vermek gerekir.
Böylece Kaşıkçı cinayetinde birinci aşama tamamlandı. Suud hükümetinin cinayeti itiraf etmesi, olayın birinci aşamasının tamamlandığını gösterir.
Bu itiraf Suud ve onu kurtarmak için seferber olmuş Trump’ın üzerinden baskıyı azaltmadı, daha da arttırdı.
Artık ortada bir devletin resmi olarak itiraf ettiği cinayet var. Ortada bir cinayet varsa, katiller vardır. Ortada devlet görevlisi katiller varsa, onlara emir veren bir yetkili muhakkak vardır.
CESEDİN PARÇALANMASINI TÜRKLERE YIKACAKLAR
Şimdi cinayette ikinci aşamaya geçtik.
Suud ilk aşamada cinayeti reddederek olaydan kurtulmaya çalıştı, beceremedi. Şimdi ikinci aşamada cinayetin azmettiricisi Prens Selman’ı kurtarmak için seferber oldu. Amerikalılar, bir ‘er’ gibi kendilerine sadık olan Selman’ın kurtulmasına yardımcı oluyor.
Yapılan resmi açıklamalar kimseyi tatmin etmeyince, Suudlular el altından bilgi sızdırarak durumu kurtarmaya çalışıyor.
Üç gündür Suudlu yetkililer, büyük yalanları, küçük gerçeklerin arasında saklayıp Amerikan medyasında el altından servis ediyor.
Odaklandıkları konu, cesedin ne olduğu meselesi. Güya cesedi halıya sarmışlar, yerli bir işbirlikçiye vermişler! Sonrasını bilmiyorlarmış. Bunu da Reuters aracılığı ile dünyaya yayıyorlar.
Bunun anlamı şu:
Parçalanmış ceset bulunduğunda dünyada ikinci bir infial daha olacak ve Suud devleti ile Trump, bir kez daha baskı altında kalacak. Bunu önlemek için, bir zemin oluşturuyorlar. Eğer ceset bulunursa (ki eminim bulunacak), ‘biz Türkiyeli işbirlikçilere vermiştik, onlar parçalamış’ diyecekler. Cinayet (ki onlar kazayla öldü diye komik açıklama yaptı) oldu ama asıl vahşi kısmı (Kaşıkçının parçalanması) Türkler tarafından yapıldı demenin ön hazırlıkları bunlar.
‘ER SELMAN’I KURTARMAK İÇİN SEFERBERLİK
Suud’un oyun planı şudur: ‘Kaşıkçı vahşice öldürülmedi, kazayla öldü. Prens Selman bundan haberdar değildi. Suçluları yakaladık. Parçalanmış ceset yerli işbirlikçi olan Türklerin marifeti’.
Bu oyun planını gerçekleştirmek için yoğun bir iletişim savaşı başlattılar el altından. ‘Er Selman’ı kurtarmak için ABD’liler de onlara yardım ediyor. ABD’nin derdi, her gün düzenli süt sağdıkları ineği kaybetmemek. Suud’un derdi Kral’ın oğlunu kurtarmak. Masum bir insanın öldürülmesi onların umurunda değil.
Lakin tıpkı cinayeti acemice işledikleri gibi, ikinci aşamayı da acemice yönetiyorlar. Hiç kimse bu açıklamalardan tatmin olmuyor. Bu cinayetin üstünü örtemediler, zira oyunu bu kez kendileri kuramadı. Türkiye öylesine kuvvetli bir oyun kurdu ki, Suud ve ABD cinayeti itiraf etmek zorunda kaldı. Prensin suçlu olduğunu da kabul edecekler bir gün.
ERDOĞAN GRUP’TA NE KONUŞACAK?
Bugün Erdoğan AK Parti grup toplantısında ilk defa bu konuya geniş şekilde değinecek. Öyle kriminal konulara değineceğini beklemeyin. ‘Ceset nerede, kim, nasıl öldürdü’… bunlar yargının ve güvenlik görevlilerin işi.
Erdoğan, hukuk, uluslararası yargı kuralları, adalet ve vicdan konusunda oldukça üst perdeden bir konuşma yapacaktır.
Siz satır aralarında şunu okuyun:
Bizim ülkemizde operasyon yapmaya kalktınız. Yakalandınız. Türkiye parayla satın alamayacağınız bir ülkedir. O yüzden, ne bu cinayeti örtebilirsiniz ne de cinayetin azmettiricisi ‘Prensinizi’ kurtarabilirsiniz. Hak yerini bulacak, bedelini ödeyeceksiniz.
Yazarlar
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021