Kemal ÖZTÜRK
Yıllardan beri Ankara’da önemli görevler yapan dostumun cümleleri doğrusu beni etkiledi. “AK Parti kim ne derse desin, sessiz bir devrim yaptı. Ülke, tarihinin en büyük değişimini yaşadı. Bu devrimi yapan liderin etrafında insanlar vardı. Hepsi sağlam çocuklardı. Adeta kendilerini feda eder gibi bu devrimi gerçekleştirdiler. Şimdi bu sessiz devrimin çocukları nerede? Büyük kısmı sağa sola dağıtıldı. Bürokraside pasif yerlere gönderildiler ya da küsüp Ankara’dan gittiler.”
Uzun zamandır, yeniden şekillenen devlet bürokrasisi nedeniyle bu sıkıntıyı duyuyorum. Bana yazan çok kişi oldu. Gerçekten işinin ehli insanlar, yıllardır sessiz devrimin taşıyıcı kolonları olmuş nice değerli insanlar, hak ettikleri yerlerde değiller şimdi.
Bulundukları görevler öyle kolay yerler değildi. Orayı başarıyla yönetmek de herkesin harcı değildi. Zor yetiştiler. Çok emek verdiler. Kervan yolda giderken, bir yandan da ülkenin en iyi insan kaynağı yetişmişti aslında. Şimdi bu güçlü insan kaynağı Türkiye’yi dünya sahnesinde önemli bir aktör haline getirecekti.
‘BİLGELİK’ DÖNEMİNE GİRMEMİZ GEREKİRDİ
Hep soruyorum, 16 yıllık iktidarının sonucunda, aslında AK Parti en yüksek nitelikte insan kaynağına sahip olması gerekir. Bu kadar tecrübeye, bu kadar deneyime sahip AK Parti kadroları, şimdi dünya ile rekabete girecek kadar kuvvetli hale gelmiş olması gerekirdi.
Çıraklık, kalfalık, ustalık döneminden sonra, şimdi ‘bilgelik’ dönemini yaşamamız icap eder. O derece donanımlı, o derece birikimli insanlar yetişti bu sessiz devrim esnasında.
Ama öyle olmadı. Şaşırtıcı derecede insan kaynaklarında bir kalifikasyon düşüşü yaşanıyor. Ankara’da konuştuğum herkesin şikâyet ettiği şey bu. AK Parti’nin ilk on yılında, ülke yönetimine damgasını vuran, bilgi, birikim sahibi, ehil insanların yerine, liyakat ve ehliyet sorunu olan insanlar geliyor.
Bu yüzden de devlet bürokrasisinde iş üreten, proje üreten, açılım yapan insanlar yerine, bir makam sahibi olmak için her şeyi yapan tuhaf tipler türedi.
Benim dikkatimi çeken başka bir şey daha var. Bürokraside insanlar mutsuz ve içlerinde bir kaygı taşıyorlar. Mutsuz ve belirsiz bir korku taşıyan bürokrasiden kimse iş beklemesin. Hiç kimse risk almaz, proje üretmez böyle ortamlarda.
Eminim benim bu yazdıklarımdan daha sıkıntılı durumlar da vardır. Belki de devletimizi yönetenler de bunun farkında değildir. Lakin Ankara’da gördüğüm şey, koca devlet bürokrasisinin mutsuz, ne yapacağından emin olmayan bir halde olduğudur. Güvenlik bürokrasinin daha motive, daha planlı hareket ettiğini söylemeliyiz. Ama bizim güvenlik-özgürlük dengesini de kurmamız lazım.
YENİ SİSTEMİN SANCILARINA REÇETE ÜRETMEK
Yeni sistemin sancılarını yaşıyoruz bir anlamda. Bir genel müdürlükte bile yeniden yapılanma çalışması yapıldığında ortaya dünya kadar sorun çıkar. Kaldı ki koca devlet baştan aşağı değişiyor. Bu sorunların yaşanması da doğaldır. Önemli olan bu sorunların varlığını tespit etmektir. Sorunun varlığını kabul etmek, sorunun çözümü için atılmış önemli bir adımdır.
Başbakanlık teşkilatının lağvedilmesiyle sağa sola gönderilen, bir anlamda savrulan yüzlerce kadronun yaşadığı sıkıntılara birinin kulak vermesi gerekir. Ekonomi, dış politika, güvenlik ya da iletişim uzmanı nitelikli kadroların tapu kadastro, tarım ya da spor gibi bakanlıklarda istihdam edilmesi, insan kaynakları mantığına da aykırıdır, hakkaniyete de.
Ne ilginçti ki, devletin önemli mekanizmalarını işletecek insan kaynağı bulmakta sorun yaşandığına dair serzenişler de duyuyoruz. Oysa, Türkiye’nin yetişmiş insan kaynağı sorunu yoktur, nitelikli insan kaynaklarını istihdam sorunu vardır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her fırsatta liyakat ve ehliyete göre istihdam, atama, seçme yapılacağını söylüyor. Ancak aşağıda işlerin böyle olmadığını gösteren çok emare var. Belki hakkaniyetli biri, yeni sistemden dolayı sağa sola gönderilen yetişmiş insan kaynağı raporu hazırlar da sunar Cumhurbaşkanımıza. O zaman sessiz devrimin çocuklarının nasıl küstürüldüğünü görmüş oluruz hepimiz.
SADAKAR TEK BAŞINA YETMEZ
Büyük değişimler sancılıdır. Eyvallah. Ancak elimizde bu sancıları azaltacak reçeteler var. Bunu görmemiz gerekiyor. Kuşkusuz sadakat, güven çok önemli kriterler. Ancak tek başına yetmez, yetmiyor görünüyor. On yıl boyunca ülkesine ve devletine sadakatle hizmet etmiş bu insanların, bundan sonra da aynı özveriyle hizmet edeceğine inanmamız gerekiyor.
Hepimizin içinde bir memleket derdi var. Hepimiz daha güzel, daha güçlü, daha adil, daha refah bir ülkede yaşamak istiyoruz. Bunun için çabalıyoruz. O zaman başka seslere de kulak vermek gerek. İnsanlarımız neden mutsuz diye sormanın kimseye zararı olmaz. Bilakis faydası olur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları


































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021