Leyla İPEKCİ
Şiddetle arasına mesafe koymayan ve ama demokratik siyaset diye bir söylem geliştirerek parlamentoya giren partimizin bugün mağduriyet söylemleriyle yaptığı diplomatik girişimlere bakıyorum da, Batı desteği dışında pek desteği kalmamış gibi halktan yana.
Otuz yıllık savaştan sonra ilk kez çoğunluk tarafından istenen bir barış vardı ve çoğunluk tarafından alkışlanarak Meclis'e girmişti bu parti. Şimdi onun sivil hayattaki savunucularını da seyrediyorum, okuyorum. Neye yarar bilmiyorum.
Amerika'nın yaptığı silah yardımı Pkk ve Pyd üzerinden vatandaşlarımızın kanını dökerken ve Avrupa elan ısrarla terör örgütünün resmi karargahı olmak gibi bir işleve teslim iken: Evet cidden neye yarar acaba; eskisi gibi ana dilde eğitim, özerk belediyecilik, hafıza ve sözlü tarih çalışmaları gibi toplumsal entelektüel yararı hedefleyen ve barışın ruhunu oluşturan mevzularda derinleşmek?
***
Siviller, vatandaşlar, masum halk bu partinin uzantısı olan terör örgütlerinin ve ardındaki Batı desteğinin medya ve siyasette giderek alenileşen yaklaşımlarıyla katledilmeye devam ediyor. Hendek kazmayı bile neredeyse demokratik siyaset denilen kıstasların içine sokmayı başaracak kadar 'şiddetle mesafesiz' bir zihniyet barış sözcüğünü bile esir aldı çoktan.
Kendine demokrat, muhalif, aydın diyen arkadaşlarıma bakıyorum. “Aaa devrimci halk savaşı mı, bak orada dur, bunun bir direniş olarak yapılmasını savunurum” diyebilen ve bu uğurda devletin polislerinin askerlerinin katledilmesini meşru bulan bir anlayış hakimiyetini iki yıl sonra bile sürdürüyor. Aynı şekilde bunun karşıtlığı olarak gördükleri milliyetçi hassasiyeti kaşınmış olarak tarif ettikleri ve zulme dur deme raddine çoktan gelmiş vatandaşları da söylemleriyle infaz ediyorlar. Faşizme meyletmekle.
Böyle, bu kadar kısır, yaşantıda karşılığı olmayan, dökülen kanların pıhtılaşmasına katkıda bulunmayan ortalama söylemlerin içinde. Zulme ortak olmaya bilerek / bilmeden devam ediyorlar. “Devlet tabii ne de olsa, ceberut bir aygıttır ve suçsuz, masum da olsa memurlarının katli vaciptir” söylemini kayıtsız şartsız paylaşıyorlar. Bunun da adı demokratik muhalefet olmaktadır onların nazarında.
İmdi, yıllarca, özellikle 90'larda yaşanan zulümden sonra kurumsal düzeyde de gönüllerde yerleşmekte olan barışın içini dinamitleyen ve terörist eylemleri “faşist diktatör” dedikleri, demokratik oylarla seçilmiş Cumhurbaşkanı'nı indirmek gibi bir meşru gerekçeye bağlamaya çalışanlara bakıyorum. Demokratik siyaset veya demokratik özerklik ve hatta demokratik muhalefet gibi söylemleri hayatımızın karşılığında 'tam model' bir zulmetten ibaret. Somut. Net.
Kan dökülmesini gerekçelere bağlayan kurum, kişi ya da parti; fark etmez. Nihayetinde Batı'nın medyasında genç kızların Kalaşnikoflu fotoğraflarını kapak yaparken de kendini direnişçi olarak tanıtabiliyor elan. Direniş sembolü olarak gösterdiği ve birkaç yıl içinde dağdan cesetleri gelmeye devam eden gencecik kızlarla süsleyerek.
***
Bunları haykırdığınızda sanki terör ve şiddet sevicilerine değil tüm Kürtlere laf ediyorsunuz gibi bir algıya sığınarak karalamaya başlıyorlar sizi. Irkçı, milliyetçi tavırlar sergiliyorsunuz gibi bir küçümseme ve alaycılıkla karşılıyorlar. İnsan hakları mahkemeleri, hümanist Batı kültürü, evrensel hukuk kuralları devreye girdiği anda, gerçeğe odaklanmak yerine bu demokratik söylemlere odaklanmakla yetiniyor hepsi. Ne kadar yaşamasız bırakılmışız, ne kadar kopuk bırakılmışız hakikatten!
Canlı sözü işitmek yerine cansız sözleri nakarat olarak benimsiyorlar. İnsana değil maddelere odaklanıyorlar. Gerçeği öğrenme derdiyle değil, insanlık adına hakkıyla eğriyle doğruyu ayırt etme derdiyle değil, zihinlerindeki o çarpık imgeyi doğrulama derdiyle, bu zulmete ortak oluyorlar.
15 Temmuz öylesine bir miat oldu ki, artık raporlarla, analitik dosyalarla, görüş, yorum ve fikirlerle yürütülebilen bir uluslararası diplomasi olmadığını, bizzat sıcak bir işgal ve tahakküme maruz kalmakta olduğumuzu çocuklar bile iliklerine dek hissetti, hissediyor. Buna bir de bölgemizde saat başı moderasyonu yapılan sıcak çatışma ve iç savaşları ekleyin.
***
Demokratik siyaset veya diplomatik girişimler çoktan bitti. Farkında olmayan da çok var fakat bir kez daha söylemekte yarar var. Sıcak savaşın içindeyiz. Bize öncelikle gereken bu idrak ile vicdanın üzerindeki örtüleri kaldırmak. İdeolojik takıntıları, entelektüel endişeleri yok saymadan ama onların da ötesine, ardına geçmek gerekiyor. Zulme ta içinden bakmak gerekiyor. Mesafesiz.
Yoksa her yanını kuşatmak yerine, kenarından köşesinden başka emellere / arzulara alet ederek bakmaya devam edenlerin şiddetle araya mesafe koyması giderek imkansızlaşıyor. Bedeli de herkes için giderek ağırlaşıyor.
“Zulmet-i unsurda nur-ı aşkdan mahrum olan / Ol bir insandır ki öyle vahşi bir hayvan yok.” Osman Kemali hazretleri unsurların karanlığında yani bedenin arzularında takılıp kalarak aşkın nurundan mahrum kalan kişiden böyle bahseder bir beytinde. Varlık aleminin öyle bir vahşi / eğitilemeyen / hayvanı yoktur der. Hepimizin ibret alacağı bir netlikte.
İşte bu şiddet, terör ve zulmet döneminin en dibine batmışken bile bunun ötesine geçebilen ve insanlığını almak isteyenlerin sayısı hızla artıyor, hep birlikte adalet ve hakkaniyet ekseninde nurumuza kavuşacağımız günler yaklaşıyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.09.2018
4.02.2018
1.02.2018
28.08.2018
25.08.2018
21.08.2018
7.02.2018
4.02.2018
31.07.2018
28.07.2018