Mehmet TEZKAN
Türk Usulü Başkanlık Modeli..
Halk diliyle ifadesi de denebilir.. Resmi adı ise; ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’..
Adına ne dersek diyelim rejimin özü ne? Temel taşı?
Cumhurbaşkanı’nın aynı zamanda partisinin genel başkanı olması.. Türkiye iki yıldır bu modeli deniyor.. ( 16 Nisan Referandumu’ndan beri)
Deniyor diyorum çünkü; Cumhurbaşkanı’nın hem devleti temsil etmesini, hem de partisinin genel başkanı olarak belli grup adına siyaset yapmasını Türkiye’nin benimsemedi..
Özümsemedi..
İçine sindiremedi..
*
Cumhurbaşkanı’nın ne zaman devlet başkanı olduğu..
Cumhurbaşkanı’nın ne zaman AKP Genel Başkanı gibi davrandığının tespiti mümkün değil..
Çünkü; Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı olarak hepimizin haklarını gözetmesi, liderlik etmesi hepimize eşit mesafede olması gerekiyor..
Ama AKP Genel Başkanı olarak da (siyasetin doğası gereği )partisinin ve partililerin çıkarlarını gözetmesi , sadece onlara liderlik etmesi zorunlu oluyor..
Yani sistem çift şapkalı..
İşte bu çift şapkalı yapıya Türkiye alışamadı..
Daha açıkça yazayım çift şapkayı Türkiye kaldıramadı..
*
Cumhurbaşkanı, aynı zamanda AKP Genel Başkanı olduğu için günlük siyasi polemiklere girmek durumunda..
Devlet Başkanı, aynı zamanda AKP Genel Başkanı olduğu için rakip siyasi partileri hedef alıyor..
Bu yüzden çoğu zaman Devlet Başkanı ile sert siyasi polemiklerin yaşanmasına tanık oluyoruz..
Cumhurbaşkanı’nın her gün eleştirilen veya alkışlanan siyasi aktör pozisyonunda olması Türkiye’yi zorluyor..
Çünkü hemen her ortamda, işyerinde,ev sohbetlerinde, arkadaş buluşmalarında Devlet Başkanı tartışılır hale geldi.. İnsanlar Devlet Başkanı düzeyinde taraf oluyor.. Kimi haklı buluyor, kimi şiddetle karşı çıkıyor..
Türkiye’nin alışık olmadığı bi durum..
Türkiye’nin taşımakta zorlandığı bi hal..
Bu hal, bu iki şapkalı sistem, giderek siyasetin bir numaralı meselesi haline geliyor..
Aslında geldi bile!..
31 Mart yerel seçim süreci ‘oturun bir daha düşünün’ dedirtti..
*
Eski Başbakan Davutoğlu da yayınladığı 15 sayfalık manifestoda sistem değişikliğine ilişkin ciddi muhasebe yapmamız gerektiğini söyledi.. Cumhurbaşkanının aynı zamanda parti başkanı olmasının sakıncalar doğurduğuna dikkat çekti..
Yukarıdaki satırları Davutoğlu bu çıkışı yaptığı için kaleme almış değilim.. Sadece vesile oldu, kapı açtı..
16 Nisan referandumundan önce yazdığım onlarca yazıda rejim değişikliğine karşı çıkarken bu sakıncaları dile getirdim..
Sadece cumhurbaşkanının aynı zamanda partisinin genel başkanı olmasının doğuracağı siyasi çalkantıya dikkat çekmedim.. Tek kişide toplanan yürütme gücünün yasama ve yargı üzerinde etkili olacağını ,kuvvetler ayrılığı ilkesini zaafa uğratacağını dilim döndüğünce anlattım..
O gün dile getirdiğimiz,dikkat çektiğimiz sakıncalar bugün çözmemiz gereken sorunlar olarak karşımıza çıkmaya başladı..
Referandum öncesi susup, fikir beyan etmeyenlerin bugün konuşması bile ( Davutoğlu gibi) rejimin tartışılır konumda olduğunun göstergesi..Türk Usulü başkanlık modelinin Türkiye’ye ağır geldiğinin bir kanıtı..
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAUmut Hakkı, Özgürlük ve Demokratik Gelecek: Toplumun Vicdanına, İktidara ve Halklara Çağrı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRT20 Yılda Ne Değişti? 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilMillî mi, Evrensel mi? Muhafazakâr Savunma Sözlüğünün Anatomisi 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBarış Umudu 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciMeğerse cennetteymişiz 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİAdli yıl ne vaat ediyor? 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞUR“Kayıp İmam”ın izinde: Musa Sadr’ın 50 yıllık gizemi Libya’da çözülebilir mi? 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİkinci varlık vergisi faciasına doğru 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Kusursuz fırtına’nın tam ortasında: Türkiye krizler kavşağında hangi yola sapacak? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞDİYANET NE ZAMAN ”KENTLİ” OLACAK? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞAnayasa Madde 66: Türk vatandaşlığı 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBir Demokrasi Kurultayı hikâyesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMalazgirt ruhu: Sultan Alpaslan ve Cevdet Sunay yeni Türkiye’ye el sallıyordu 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanBeslenmenin farklı yollarından kaçış yok 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNLevant’taki İsrail düşü Türkiye için kâbus mu? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazRüşvetçileri merak eden bir savcı var mı? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluKim demiş İslam ülkeleri bir araya gelemiyor diye 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.08.2025
3.08.2025
7.07.2025
13.01.2025
6.01.2025
27.02.2023
14.06.2022
23.05.2022
7.03.2022
7.02.2022