27 Şubat günü Rus uçakları kafilemizi vurdu, 33 askerimiz şehit oldu. İktidar (Tayyip Erdoğan) anında Edirne sınırımızı açtı, ertesi sabah yüzlerce, bir gün sonra binlerce sığınmacı, Edirne sınırına yığıldı.

Organize işlerden biri olduğu belliydi. Binlerce kişinin iktidarın "Sınır açıldı, gidene karışmıyoruz" beyanıyla birlikte göçe kalkışması, sınıra dayanması mantıklı değildi.

Birileri otobüs tutmuştu, birileri bot ayarlamıştı. Hatırlayın! En komiği bir haber kanalının sabah yaptığı canlı yayındı. Senaryo şuydu, 10 kişilik bota 15/16 Afrikalıyı bindirmişler, Midilli’ye göndermeye kalkmışlardı. O anı canlı yayında dünyaya göstereceklerdi.

Motor çalışmadı!

Yarım saat falan uğraştılar, motor direndi.

Afrikalılar hayatını kurtardı!

Organize işler bununla kalmadı, Zeytinburnu’ndan sınıra kalkan otobüslerden canlı yayınlar yapıldı.

İçişleri Bakanı her gün Meriç nehrini aşan, Türkiye ile Yunanistan arasındaki tampon bölgeye geçen sığınmacıların sayısını vermeye başladı.

Saat saat...

40 bin 112 oldu, 88 bin 423 oldu, 102 bin 568 oldu gibi. TRT Yunanistan’a nasıl kaçılacağını anlattı, kaçış yollarını haritasını verdi.

Arapça! (Aslında Suriyeli mülteciler mi diyeyim, misafirler mi bilemedim şakır şakır Türkçe konuşuyor.)

Bu da organize işin parçasıydı.

Haber kanalları gün boyu sınırdan canlı yayın yaptı, sığınmacıların yaşam öykülerini yayınladı.

Sınıra birikenlerin sayısı 140 bini aştı.

Cumhurbaşkanı Brüksel’e gitti, geldi, sınırdan yapılan yayınlar kesildi. Ertesi gün Koranavirüs'ün Türkiye’yle de öpüştüğü ortala çıktı.

Göçmenler veya mülteciler veya sığınmacılar unutuldu gitti.

İçişleri Bakanı, sınırı geçen mültecileri saat saat açıklamalardan vazgeçti.

Mülteciler kaderleriyle baş başa kaldı.

Bu sebeple diyorum ki; Koronavirüs en çok mültecileri vurdu.

Artık esamesi okunmuyor.

Almanya Başbakan’ı Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Macron bugün İstanbul’a gelecekti, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriyeli mülteciler meselesini masaya yatıracaklardı.

Koronavirüs engel oldu, telekonferansla görüşecekler.

Görüşecekler ama Yunanistan sınırına dayananlar sadece Suriyeliler değil. Tabii ki aralarında Suriyeliler de var ama yüzde 80’i Afrikalı, Afgan, Bangaldeşli, Pakistanlı vs.

Yani Rus uçaklarının Suriye’de askerlerimizi şehit etmesiyle ilgileri yok.

Yunan tarafı katı davrandı, insanlık dışı davrandı ama durum değişti. Atina Koranavirüs var alamam diyor, Ankara sınırı geçenleri geri almayacağını İçişleri Bakanı’nın ağzından ilan etti.

Eee, bu insanlar ne olacak?

Tampon bölgede mi yaşayacak? Kim bakacak, kim besleyecek?

Koronavirüs işi bitene kadar açıkta mı yaşayacaklar? Koronavirüs tampon bölgeye sıçrarsa, sığınmacılar arasında ölümler başlarsa kim müdahale edecek; Türkiye mi, Yunanistan mı?  

Sığınmacıların işi zor, onlar unutuldu gitti.

Koronavirüs için trilyon dolar harcayacağını açıklayan ABD/Avrupa onlar için yıllardır kılını kıpırdatmadı.

Bu da kayda geçsin.