Mehmet TEZKAN
CHP lideri önemli bir iddia ortaya attı. Dedi ki; "Almanya arama yapacağını bildirmiş, dört saat boyunca yanıt verilmemiş."
Mesele şuydu: Alman fırkateyn Libya'ya insani yardım götüren Türk bandıralı geminin önünü kesip saatlerce arama yapılmış, uluslararası hukuku çiğnemişti.
Çünkü, uluslararası sulardaki bir geminin aranması için bayrak devletinden izin alınması gerekiyordu.
Anlaşılan o ki; Berlin veya başka bir merkez Ankara'ya arama izni talebinde bulunmuş ama yanıt alamayınca operasyonu başlatmış.
Bu Yunan komutasındaki Alman savaş gemisinin yol kesmesini, gemiye çıkmalarını saatlerce arama yapmalarını haklı çıkarmaz.
Zaten meselemiz bu değil.
Meselemiz Ankara'nın dört saat boyunca yanıt vermemesi veya verememesi. "Evet arayabilirsiniz" veya "Hayır gemimize çıkamazsınız" diyememesi.
Öyle ya; evet veya hayır dersin mesele kapanır.
Ankara neden sessiz kaldı?
Şundan olabilir mi:
Cumhurbaşkanı'ndan izin alacaklardı, Cumhurbaşkanı'nın talimatı doğrultusunda hareket edeceklerdi, dört saat boyunca ulaşamadılar, temas kuramadılar. Cumhurbaşkanı'nın başka meşguliyeti vardı.
İşte yeni rejimin/sistemin defosu tam da burası.
Her meseleye bir kişi karar veriyor. Her konu bir kişiye soruluyor. Kimse inisiyatif kullanmak istemiyor.
Bürokratları geçtim. Diplomatları geçtim. Bakanlar bile...
Dört saat beklenmesinin nedeni budur kuşkusuz. Gemiyi arayın veya arayamazsınız kararını kim verecek? Kim vermeli?
Savunma Bakanı mı? Dışişleri Bakanı mı? Ticaret Bakanı mı?
Kim?
Belli ki kimse topa girmemiş, kimse sorumluluk almamış, kimse Cumhurbaşkanı'na ters düşerim korkusuyla yerinden kıpırdamamış, kimse konforunu bozmak istememiş, kimse başını ağrıtacak karara imza atma riskini almamış.
Yeni rejimin/sistemin defosu işte tam da burası.
Karar alınamaması.
Karar alınamadığı için, Cumhurbaşkanı'na soralım anlayışı bürokraside ve sözde özerk kurumlarda ilke haline geldiği için devlet iyice hantallaştı.
Ekonomide zamanında ve yerinde adımlar atılamadığı için ipin ucu kaçtı. Hedeflenenin tam tersi oldu. Türkiye yüksek faiz, yüksek kur, yüksek enflasyon ülkesi oldu. Yola çıkılırken hedef tam tersiydi.
Sormadan, onay alınmadan karar verilememesi ülkeyi bu hâle getirdi.
Ekonomik buhranın sebeplerinden biri de bu:
Yeni rejimin/sistemin defosu.
Pandemi meselesi de aynı. Salgının Kasım ayında pik yapacağı Haziran ayında belliydi. Ciddi önlemler alınması gerekiyordu. Avrupa 1 Kasım'da karantinaya girdi, bizde tık yok.
Korona yokmuş gibi yaşadık. Sağlık Bakanı verileri gizledi, maske - mesafe - temizlik öğüdü dışında bir şey yapmadı.
Karar alıcılar karar almaktan imtina etti. Saray'ın sesini bekledi. Pandemi kontrolden çıkınca yasaklar geldi.
Salgının kademe kademe yükseldiğini öğrenemedik. Vaka sayısının beş bin, on bin, on beş bin olduğundan haberimiz olmadı. Otuz binle defteri açtılar. Bir de baktık ki yoğun bakımlar dolmuş taşmış, hastaneler felç olmuş!
Neden böyle oldu? Zamanında önlemler alınsaydı, vaka sayısında Avrupa birincisi olmazdı diyeceksiniz.
Rejimin/sistemin defosu bu.
Vaka sayısı beş bini geçtiğinde, on bine yaklaştığında tedbir alsalardı şimdi her şey çok farklı olurdu. Virüs bile kırılırdı.
Sorun şu: Kimse karar alamıyor, kimse inisiyatif kullanamıyor, kimse gördüğünü söyleyemiyor, kimse gerçekleri açıklayamıyor, kimse halka doğru bilgi veremiyor.
Bürokratları geçtim.
Bilim insanları bile...
Maalesef...
Rejimin/sistemin defosu bu.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.07.2025
13.01.2025
6.01.2025
27.02.2023
14.06.2022
23.05.2022
7.03.2022
7.02.2022
30.08.2021
19.08.2021