Mehmet TEZKAN
Önce iktidar kanadından gelen tepkilere bakalım. Alt alta sıralayarak okumaya çalışalım.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı: Darbe seviciler… Bu vesayet muhiplerinin hevesleri en son 15 Temmuz gecesi kursaklarında kalmış, millet olarak unutulmayacakları bir ders vermiştik.
TBMM Başkanı: Uydurdukları gündemle kaos simsarlığı üslendiler.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı: Haddinizi bilin, siz kimsiniz? Dış güçlerin ezik piyonları büyüyerek güçlenen Türkiye'nin önünü kesemeyecektir.
AKP Genel Başkan Vekili: Millete ayar vermeye çalışıyorlar. O devirler geride kaldı. Haddinizi bilin!
AKP Sözcüsü: Seçilmiş siyasi iradeye yönelik kullanılan ilkel dili kınıyoruz.
MHP Genel Başkanı: Derhal apoletleri sökülmeli, emekli maaşları kesilmeli, emeklilik hakları kaldırılmalıdır.
Milli Savunma Bakanlığı: Düşmanları sevindirmekten başka bir işe yaramayacaktır.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı: İşte bu kokuşmuş zihniyetten kurtulan Türkiye, Mavi Vatan ideali için en cesur adımları şimdi atabiliyor.
Aile Bakanı: 15 Temmuz'da milletimizin verdiği cevabı çabuk unutmuşlar.
Adalet Bakanı: Seçilmişlere parmak sallamaya kalkan darbe heveslileri...
Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi: 103 amiralin 15 Temmuz'a 103 kala bu bildiriyi yayımlaması önemli.
Liste uzayıp gidiyor. İktidar cephesi tepki gösterme yarışına girdi.
Onlar girer de iktidar destek veren yazarlar geri kalır mı?
Anında ekranları doldurdular:
"103 kişinin hangi saikle bir araya geldiği incelenmeli. Organizasyonu kimin yaptığı bulunmalı" dediler.
"Vesayet bildirisi, vesayet heveslisi" ilan ettiler.
"Darbe imasında" bulunulduğunu vurguladılar.
"Ülkeye ayar verilmek istendiğini" iddia ettiler.
Ve en önemlisi...
"Ne var bunda, bu bildiri, düşünce açıklaması" diyenlerin de suça iştirak ettiklerini, savcıların bu kişiler için de harekete geçmesi gerektiğini, bildiriyi kınayanların demokrat, kınamayanların darbeci kabul edilmesi gerektiğini söylediler.
Ekranlarda, savcıları uyarıyoruz bildiriye karşı çıkmayan da suçludur diye fetva verdiler.
AKP'nin yan kuruluşu, düşünce kuruluşu niteliğindeki SETA'cıların ne dediklerini merak ettim. Pazar günleri TRT1'de SETA'cıların saati var.
Onları dinledim.
FETÖ'cülere bağlantı kuruldu, dış güçlerin yeni tezgahı olduğu söylendi, Türk ordusunu daha doğrusu donanmayı yıpratma çabası olduğu iddia edildi. Sosyal medyada zaten görüşlerini açıklıyorlar toplu hareket etmeleri vesayet çabasının ürünü dendi, bildiriye imza atanlar darbe zihniyetli kişiler olarak sunuldu.
Ama büyük çoğunluğunun darbeye maruz kalan subaylar olduğundan söz edilmedi bile.
Montrö anlaşmasının durduk yerde bildiriyle gündeme getirilmesinin ABD'ye hizmet ettiği vurgulandı ama Montrö anlaşmasını Meclis Başkanı'nın tartışmaya açtığı geçiştirildi.
Peki bu kadar büyük gürültü koparılan 103 imzalı bildiri ne diyor?
Kısaca birkaç satırının altını çizelim.
Montrö anlaşmasının önemi vurgulanıyor, Lozan Anlaşması'nı tamamlayan büyük bir diploması zaferidir deniliyor.
Tartışma konusu edilmesinden / masaya getirilecek eylemlerden kaçınılması gerektiği söyleniyor.
Bazı görüntülerin (amiralin resmi üniformayla tarikata gidip sarıkla namaz kılıp bu görüntüleri servis ettirmesi veya birilerinin servis etmesi) kendilerini üzdüğü belirtiliyor.
TSK ve özellikle Deniz Kuvvetleri'nin son yıllarda çok bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir deniliyor.
Buraya kadar çekiştirilecek, darbe iması var diye ortalığı ayağa kaldıracak söz var mı?
Yok.
İşte bundan sonraki bazı ifadeler lastik gibi çekiştirmeye, sakız gibi çiğnenmeye, üzerinde tepinmeye zemin yaratıyor.
Ne onlar?
Şu ifade: "Bu kumpaslardan çıkarılacak önemli ders, TSK'nın anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini sürdürmesini zaruridir."
Yani bu görev sadece TSK'ya mı düşüyor, yani sadece TSK mı sahip çıkmalı?
Değil tabii. Siyasetin sorumluluğunda, bu ülkede yaşayan herkesin sahip çıkması koruması gereken kavramlar. (Not: Eski HDP Genel Başkanı Demirtaş da Cumhuriyetin temel ilkelerinden söz etti, bu ilkeler çerçevesinde toplumsal barış önerdi.)
103 amiralin sanki TSK'nin sorumluluğundaymış gibi hava yaratması iktidarın işine geldi, bildiriyi emekli değil, muvazzaf amiraller yayımlamış gibi kullandılar.
İyi Parti Genel Başkanı Akşener'in ifadesiyle üzerine çıkıp tepinecek ortam buldular.
Bildiride üzerinde tartışılan bir ifade daha var.
TSK ve Deniz Kuvvetleri'ni Atatürk'ün çizdiği rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınadıktan sonra şöyle deniliyor: "Aksi halde Türkiye Cumhuriyeti tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için tehlikeli olayları yaşama riski ve tehdidi ile karşılaşabilecektir."
Dikkat çekilen, makam aracıyla, üniformasıyla tarikata gidip bayrak dikme gösterisi yapan amiral. Kastedilen, Fethullahçı yapıların, benzer tarikatların TSK'da örgütlenerek benzer darbe girişimlerinde bulunacağı. Veya kendinden olmayanları FETÖ'cülerin yaptığı gibi tasfiye edecekleri...
Sonuç; iktidar bu bildiriyle arayıp da bulamayacağı malzemeyi yakaladı.
Başa çıkamadıkları pandemi ile büyük ekonomik kriz arasında sıkışan iktidarın ekmeğine resmen yağ sürüldü. Can kurtarma simidi oldu.
AKP MYK'nın olağanüstü toplanma nedeni de bu. Bu meseleyi abartacaklar, iktidara karşı darbe hazırlığı yapılıyormuş havası yaratacaklar.
Ve bu ortamı bahane ederek sivil toplumu iyice susturacaklar, her türlü protestoyu sert önlemlerle bastıracaklar.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları






















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.12.2025
5.12.2025
26.11.2025
14.11.2025
14.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
25.09.2025
24.09.2025
18.09.2025