Mehmet TEZKAN
Çok alevlenmedi, tartışma programlarının başat konusu haline gelmedi ama içten içe konuşuluyor. Zaman zaman gündeme geliyor, ama üzerinde henüz tepinilmedi, canhıraş tartışmalar yaşanmadı.
Ama olası bir erken seçimde veya 2023'e doğru hararet artacak, sert polemikler yaşanacak.
İki kere iki dört!..
Çünkü, Anayasa hukukçuların bir bölümü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir kez daha aday olamayacağı görüşünde.
Diyorlar ki; 'zamanında seçim olursa aday olamaz çünkü Anayasa'nın 101 maddesi iki kez aday olabileceğini öngörüyor. Erdoğan 2014'te ve 2018'de aday oldu hakkını doldurdu. Meclis erken seçim kararı olmazsa bir daha aday olamaz.'
Prof. Dr. Süheyl Batum bu görüşü savunan anayasa hukukçularından. Hatta öncüsü, Batum zaman zaman muhalefet partilerine 'aman oyuna gelmeyin erken seçim kararına evet demeyin' çağrısı bile yapıyor.
Ona göre, Erdoğan'ın görev süresi 2023 yılında bitiyor.
Saray böyle düşünmüyor tabii… Geçen akşam CNNTürk'te Hukuk Başdanışmanı Mehmet Uçum'u dinledim. O da diyor ki; '101. Maddeyi yeniden yazdık, Meclis kabul etti, halk onayladı. 101. maddenin içi eskisiyle aynı olabilir ama yeniden yazıldı ve 2017 yılında yürürlüğe girdi. Yürürlük tarihi 2017'dir.'
Yani, Erdoğan'ın bu ilk Cumhurbaşkanlığı…
Uçum, 2023'te seçilirse Meclis 2028'de erken seçim kararı alırsa bir defa daha girebileceğini söylüyor.
Anladım ki, Saray'da planlar 2033 yılına kadar kalma üzerine yapılmış.
Seçmen ne der bilmem ama anayasa kurgulanırken 2033 yılının hedeflendiği belli.
Daha önce iki defa eski sisteme göre seçildi, sistem değişti, yönetim biçimi değişti, daha doğrusu rejim değişti, eskiler yandı, 2017 referandumuyla sıfırlandı dense de bu mesele dallanıp budaklanacak.
Uzun yorucu tartışmalar olacak.
Sonuçta kararı kim verecek?
YSK. Bana göre karar şimdiden belli!..
Soru cevap şeklinde dizayn edilen programın tek konusu bu değildi. Uçum ballandıra ballandıra Türk usulü başkanlık modelini anlattı.
Ama o anlattıkça benim içim daraldı. Rejime yönelik endişelerim iki kat arttı. Karabasanlar sardı. Bizim sistem parlamenter rejimlerdeki gibi statik değilmiş; dinamik ve modülermiş.
Yani seçilen kişi kendi yönetim anlayışına göre devleti istediği gibi dizayn edebilecek!..
Türk sistemi buna olanak tanıyormuş. Seçilen kişiye geniş yetki ve yüksek hareket kabiliyeti sağlıyormuş.
Yani Cumhurbaşkanı olan kişi, Cumhurbaşkanı kararnamesi veya Cumhurbaşkanı kararıyla (eski bakanlar kurulu kararı gibi) istediğini yapabiliyor.
Bakanlıkları bölüyor, parçalıyor, bakanlıklara bağlı kurumları yer değiştirebiliyor, devletin yönetim organizasyonuyla istediği gibi oynayabiliyor.
Sınırsız yetkileri var.
Uçum'a göre, bu yetkileri dağıtabilir de kendi bünyesinde toplayabilir de.
Mesela Erdoğan yetki dağıtmadı, yetki paylaşmadı. Bakanların bile yetkisi yok. Türkiye tek, kişi tek imzayla yönetiliyor. Düşünsenize Cumhurbaşkanı içinde BOTAŞ, Halk Bankası, Ziraat Bankası, Vakıflar Bankası, TPAO, PTT, Türksat, Borsa İstanbul gibi dev kamu kuruluşlarının yer aldığı Varlık Fonu'nu bile bir başka isme emanet etmedi.
Kendini Varlık Fonu'nun yönetim kurulu başkanı atadı.
Uçum'a göre, Cumhurbaşkanı'nın bütün yetkileri elinde toplamasının sebebi sistemi oturtmakmış, ileride yetki dağıtabilirmiş.
Ama dağıtmayabilir de. Hatta artırabilir de.
Uçum övgüyle söz etti ama içimi daraltan da tam bu oldu. Oturmuş, statik, ne olduğunu herkesin bildiği, adını koyabildiğimiz bir sistemimiz olmayacak. Seçilen kişinin yönetme biçimine, yönetim anlayışına, hayata bakışına, amacına, hedefine göre değişebilecek.
Rejim buna imkan tanıyor.
Şöyle özetleyeyim…
Biri gelip rejimin/sistemin kurallarına dayanarak son derece demokratik bir yapı kurabilir. AKP'nin yıllarca söylediği ama yakınından yöresinden bile geçmediği ileri demokrasiyi inşa edebilir. Özgürlüklerin alanını genişletebilir. Yasamayı güçlendirir, yargının bağımsız ve tarafsız olmasını sağlar. Hakim güvencesini tahkim eder. Sivil topluma değer verir, sivil örgütlenmeyi teşvik eder. Seçimden seçime değil, her aşamada hesap vermeyi kural haline getirir.
Ama bir başkası gelip yine bu rejime/sisteme dayanarak tam tersini de yapabilir. Muhalefeti ezer, özgürlükleri daraltır, yasamayı etkisizleştirir, yargıyı kontrolü altına alır, totaliter rejim kurar. Ülkeyi diktatörlüğe götürebilir…
2017 Anayasası'yla gelen rejim ikisine de imkan tanıyor.
İkisine de kapıyı sonuna kadar açık tutuyor.
Bu rejime göre; ülkenin demokrasiyle mi, otoriter hata totaliter rejimle mi yönetileceği seçilen bir kişinin dudağı arasında.
Tehlikeli olan bu.
Böyle bir yapı, böyle bir yönetim modeli , böyle bir rejim olur mu?
Siz söyleyin. Olur mu?
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.12.2025
13.12.2025
9.12.2025
5.12.2025
26.11.2025
14.11.2025
14.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
25.09.2025