Pelin CENGİZ
İnsanın, dünya üzerinde yarattığı ekolojik tahribata ve o tahribatı tamir edip onarmaya çalışsa da, bunun her zaman mümkün olamayacağına ilişkin zihinlere yer etmiş en çarpıcı sözlerden biri Hubert Reeves'e aittir: "Doğayla savaş halindeyiz, eğer kazanırsak kaybedeceğiz."
Türkiye'de uzun bir zamandır yaşadığımız durum tam da bu. Türkiye'de aklı, vicdanı ve biraz olsun duyarlılığı olan herkes haftalardır zeytinlikleri talana açacak olan yasanın geri çekilmesi için mücadele ediyor. 17 Mayıs tarihinde TBMM'ye gelen kısa adı "Üretim Reformu Paketi" olan resmi adı ise "Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" olan bu yasanın geçmesi halinde, zeytinliklerin ölüm fermanı da imzalanmış olacak.
Çünkü, bu yasa tasarısı, zeytinlikleri, meraları, kıyıları boş arazi olarak görüp, sanayinin, her türlü enerji yatırımının, yapılaşmanın gerçekleştirilebileceği alanlar olarak görüyor. Bir dekarda 15 adetten az zeytin ağacının olduğu yerler "zeytinlik" olmaktan çıkarken, izinsiz zeytin kesmeye ağaç başına 2 bin lira ceza geliyor. Zeytinlikte hayvan otlatmaya verilen hapis cezası kalkıyor. Aslında adına "zeytinlikleri talana ve ranta açma yasa tasarısı" dense yeridir, çünkü yapılmak istenen o kadar açık ve net ki...
Geçen hafta bu yasa tasarısının görüşülmesi bir hafta ertelenerek, bu haftaya atılmıştı. Dün, tasarıdaki "kamu yararı kararı alınan yatırımlar için zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına izin verilebilmesine yönelik düzenlemeyi içeren 2. maddenin tasarıdan çıkarılmasına" karar verildi. İktidar sahiplerine geri adım attırmak önemlidir fakat sevinmek için çok erken...
Bu karardan sonra asla rehavete kapılmamak, mücadeleye devam etmek, zeytinlikler gibi kıyıların ve meraların da talana açılmaması için çalışmak gerekiyor. AKP iktidarları döneminde geçmişte, geri çekilen yasa tasarılarının bir süre sonra içlerinde kelime oyunları yapılarak tekrar gündeme getirildiğini ve yine torba yasaların içine sokuşturulduğu biliyoruz zira...
Görünen köy de kılavuz istemiyor, bu niyet okuma da değil, niyetleri ayan beyan ortada. Başbakan Binali Yıldırım, geçen hafta zeytinlik alanların yatırıma açılması girişimleriyle ilgili olarak, "Zeytin mi daha önemli yapılacak tesis mi daha önemli Türkiye'nin geleceği açısından" diye sorduğu soru zihinlerde hala taze.
Dün de, zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına izin verecek 2. maddenin Sanayi Komisyonu'nda dört partinin ortak önergesiyle tasarıdan çıkarılmasına ilişkin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, ağzındaki baklayı çıkardı: "Bazı STK'lar bu süreçte ilin valisine, gıda tarım hayvancılık il müdürü ve bakana güvenmediklerini söylediler. Bunları doğru bulmadığımı ifade etmek isterim. 15 gündür sanayicilerimizi yağmacı diye ifade eden söylemle karşı karşıya kaldık. Getirdiğimiz 2. maddedeki sistemde bir yanlış ve kusur olmadığını buna inandığımızı ifade etmek istiyorum. Alternatif önerilere açık olduğumuzu her zaman ifade ettik. Bu konuda maalesef bir öneri gelmedi. Reddetmekle sorun çözülmüyor. Türkiye'de zeytinlik sahası tanımı ve zeytinlik sahalarıyla ilgili karar alacak bir yapılanmaya adına ne derseniz deyin ihtiyaç var. Bu ihtiyaç giderilmediği sürece 17-20 defa bu yasa yine gelebilir. Dönmüyor desek de dünya dönüyor."
Bu ne demek? Biz bu yasa tasarısını şimdilik uykuya alıp, kolladığımız uygun bir zamanda yeniden gündeme getirip Meclis'ten geçiririz demek...
Zaten, zeytinliklerle ilgili maddenin çıkarılması da yetmiyor. Komisyon, zeytinle ilgili maddeyi çıkartmış olabilir ancak, sanayiciye, talancıya, rantçıya, inşaatçıya arsa temini için meraları ve kıyıları imara açacak maddeler duruyor. İlgili maddeler geçerse mesela, köylünün ortak malı olan ve hayvanların otlatılması amacıyla kullanılan meraların vasfı arsaya dönüştürülecek. Mevcut düzenlemede kamu yararının gerektirdiği zorunlu hallerde buna meraların vasfının değiştirilmesine izin veriliyor ve zararın tazmini amacıyla ot bedeli adı altında ödeme yapılıyor. Düzenleme ile meralar sanayi tesisleri için yapılaşmaya açılırken ot bedelinin de alınmamasına imkan verilmek isteniyor.
Diğer yandan, başka bir maddeyle de kıyı ve dolgu alanlarında endüstri bölgelerinin kurulabilmesine izin verilecek. Bakan Özlü, daha önce bir açıklamasında denizlerin doldurularak ada kurulmasına da izin verileceğinden bahsetmişti. Mevcut yasalara göre kıyılarda yapılaşma ancak liman, iskele, tersane gibi denizde kurulması zorunlu olan yapılar için mümkünken değişiklikle kıyıda sanayi tesisi yapılmasına imkan veriliyor. Sadece kıyılarda değil dolgu alanlarında sanayi tesisi kurulmasına izin verildiğinde ne gibi çevresel felaketlerle karşılaşılacak meçhul...
Dolayısıyla, mücadele bitmedi daha yeni başlıyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022