Serpil Çevikcan
Cumhur-başkanı Tayyip Erdoğan’ın Ak Parti grubundaki konuşması Türkiye-ABD ilişkilerinin uzun bir süre kontrollü gerginlik noktasına dahi getirilmesinin mümkün olamayacağını ortaya koydu.
Esasen, ABD’nin son Büyükelçisi John Bass’in, konsolosluk görevlisi Metin Topuz’un tutuklanmasına atfen, “İntikam alınmak isteniyor” ifadesi, fay hattının derinden kırıldığını kanıtlıyordu.
Ankara’yı Suriye denkleminde, 15 Temmuz travmasında ve YPG hamiliğinde stratejik ortaklık hukukuna hiç de uymayan bir tabloyla karşı karşıya bıraktı ABD.
Gerilimi konu bazlı çözmeye çalışan Ankara, yaklaşan Sarraf fırtınasının farkındaydı.
ABD gibi bir ülkeyle “diplomatik savaş”ın lehine sonuç vermeyeceğini bir kez daha gördü.
Erdoğan liderliğinin karşısında, 15 Temmuz ateşine odun taşıdığı ayan beyan ortaya çıkan, Suriye’de El Bab operasyonuyla başlayıp Rusya-İran ittifakıyla güçlenen çatırdamanın hesabını kesmeye kararlı ve “Bunlar çelik çomak oynuyorlar” diyerek tepeden baktığı AB’yle Türkiye konusunda uzlaşmış bir Amerikan yönetimi duruyor.
Elbette Türkiye’nin de hataları var.
Sarraf davasının en azından rüşvet iddiaları boyutuyla Ankara’da yüzleşmek mümkün olabilirdi.
Cumhurbaşkanı, 15 Temmuz sonrasında, “Milletimden özür diliyorum” dedi.
Suriye krizinde önce ateş edip sonra nişan aldığımız günlerin faturasını çok ödedik.
Ama bunlar, ABD’nin, Türkiye’nin açık yaralarını bıçakla biraz daha deştiği gerçeğini değiştirmiyor.
Hal böyle olunca, dün Erdoğan’ın çok sert mesajlarına kadar varıyor iş.
Kuşkusuz şu cümleler konjonktürel değil:
- Türkiye’nin Amerika’ya karşı bir planı yoktur ama Amerika’nın bize karşı bir planının olduğu artık iyice anlaşılıyor. Kuzey Suriye’ye 2-3 binin üzerine çıkan TIR’larla zırhlı taşıyıcılar, silah, mühimmat geldi. Nerede kullanacak bunu Amerika?.. Ya İran, ya Türkiye, sıkıysa Rusya... Biz de gereği neyse bunu yapmanın mecburiyeti içerisindeyiz.
- Sırf Türkiye’nin operasyonlarına engel olmak için bu teröristleri Amerikalı personelin koruması altına alan bir müttefikin, müttefikliğini biz nasıl kabul edeceğiz?
- Masaya oturunca, ‘Hassasiyetlere saygı duyuyoruz’ deyip de sahada her türlü ihaneti yapan bir müttefikle kendimize nasıl ortak bir gelecek kurabiliriz?.. Bugüne kadar dost kabul ettiğimiz güçlerin personeline zarar vermeme hassasiyetiyle çok dikkatli hareket ettik. Bunun devamı, ancak hassasiyetlerimize de riayet edilmesiyle mümkündür.
- ABD’deki davanın hukukla, ticaretle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bir, “Cambaza bak, cambaza” oyunudur... Tüm dikkati bu davaya çekilerek Suriye ve Irak’ta Türkiye aleyhine yürütülmek istenen projeye hız verilmek istenmektedir.
- Bu dava, 17/25 Aralık ve 15 Temmuz’un devamı olan FETÖ’nün sürecinin tam göbeğinde olduğu uluslararası bir darbe girişimidir.
- Davanın projesi, Amerikan yönetimi içindeki bir gruba aittir. ABD’de, Türkiye’deki 28 Şubat dönemine benzer bir süreç yaşanıyor.
- Bundan sonra kimin ne dediğine değil, sahada kimin ne yaptığına bakacağız.
Dünkü konuşmadaki bu sözler, iki ülke ilişkilerinde yeni bir aşamayı ilan ediyor.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2018
25.05.2018
23.05.2018
19.05.2018
16.05.2018
12.05.2018
9.02.2018
5.02.2018
2.02.2018
28.04.2018