Vahap COŞKUN
Gelecek Partisi (GP) ve DEVA Partisi, şimdiye kadar üç duraktan geçtiler. İlk durak, AK Parti’den kopup yeni bir parti için kolların sıvandığı dönemdi. Davutoğlu ve Babacan, 2015’ten itibaren Erdoğan’ın izlediği siyasetle aralarına mesafe koydular, evvela parti içinde bir değişimi gerçekleştirmeyi arzuladılar ama bunun imkânı kalmayınca partiden ayrıldılar. Toplumda, bu iki ismin ortak bir çatı altında bir araya gelmeleri ve AK Parti’ye seçenek teşkil edebilecek kuvvetli bir parti kurmaları yönünde bir beklenti vardı.
İki aktör de, AK Parti’nin ağır toplarıydı, camianın içinden çıkmışlardı ve yanlarında da tecrübeleri ve liyakatleriyle saygı uyandıran bir ekip vardı. AK Parti tabanında ise, partinin izlediği siyasetten duyulan rahatsızlık uç vermeye başlamıştı. Dolayısıyla alternatif bir parti kurmanın zemini de oluşmuştu.
Davutoğlu ve Babacan arasında, bu süreçte, birçok temas yapıldı, Davutoğlu, halkta iktidara karşı koyabilecek güçlü bir parti beklentisinin olduğunu, ayrı parti olarak ortaya çıkmaları halinde hem alternatif bir odak oluşturmakta hem de halkın beklentisini karşılamakta zorlanacakları savunuyordu. Önerisi, güçlerin tek bir partide birleştirilmesiydi.
Ölü doğum
Ancak Babacan ve arkadaşları, Davutoğlu ile birlikte yol yürümek istemediler. Böylece iki parti doğdu. Davutoğlu, GP’nin, Babacan da DEVA Partisi’nin başına geçti. İlerleyen günlerde her iki lider de “Neden ayrı partiler kurdunuz?” sorularına muhatap oldular. Davutoğlu, bu sorulara hep bir birleşme ihtimaline açık tutan cevaplar verirken Babacan, düşünce ve yaklaşım farklılıklarının altını çizmeyi tercih etti.
Lakin DEVA’lıların muhtemelen “derin, aşılmaz ve uzlaşılmaz” gördükleri bu farklılıklara, toplum itibar etmedi. İnsanlar, bu aktörlerin neden beraber hareket etmediklerine bir mana veremedi. İktisatta, siyasette ve hukukta birbirine son derece yakın görüşlere sahipken ayrı örgütlenmelere gitmelerini bir yere oturtamadı. Partililerin bu ayrılığı izah etmek için getirdiği açıklamalar da, doğrusu, kimseyi tatmin etmedi.
Velhasıl bu partiler, bir nevi ölü doğum yaptılar. Partileşmeden önce kurulan büyük hayaller, partileşmeden kısa bir süre sonra suya düştüler. Her iki parti de seçmen nezdinde bir heyecan dalgası, bir siyasi cazibe yaratamadı. Destekleri cüz’i sınırlarda kaldı, siyasete ağırlık koyacak bir merkeze dönüşemediler.
“21 kişinin 21’i de reddetti. İstemiyor arkadaşlarımız”
İkinci durak, seçim süreciydi. Gelecek ve DEVA’nın yanlış iliklenen ilk düğmenin yarattığı tahribatı görüp bu tahribatı giderecek bir siyaset üretmeleri lazımdı. Nisan 2022’de Seçim Kanunu’nda değişiklik yapılmasının ardından, Davutoğlu; Saadet Partisi (SP), GP ve DEVA’nın üçlü bir ittifak olarak seçime girmesi önerisinde bulundu.
Ona göre, endişeli muhafazakâr kitlenin bilhassa dini özgürlüklere ve kazanımlara dair birtakım endişeleri vardı. AK Parti’den seçmen çekebilmek için bu kitlenin endişelerinin tatmin edilmesi gerekirdi. Aksi takdirde, Cumhur İttifakı’nın dini ve mili değerleri istismara dayanan otoriter siyaseti ile mücadele etmek çok zor olurdu.
Üç partinin birlikteliğin bu istismarı kırabileceğini düşünen Davutoğlu, bu bağlamda, iktidarın 28 Şubat üzerinden yürüttüğü propagandayı açığa çıkarmak için, diğer iki partiye, mealen,“28 Şubat’a ve 28 Şubat’ı kullanarak yolsuzluk yapanlarla mücadele edeceklerini ve bütün hakların savunucusu olacaklarını” dillendiren bir deklarasyon yayınlamayı teklif etti. SP’nin itiraz etmediği bu öneri, DEVA tarafından sert bir dille reddedildi.
Babacan, öneriyi partisinin yetkili kurullarına götürdüklerini vurgulayarak “Bir kişi bile kabul desteklemedi. Başkanlık Kurulu’nda 21 kişinin 21’i de reddetti. O bizim kendimizi nasıl tanımladığımızla ilgili bir konu. İstemiyor arkadaşlarımız” ifadelerini kullandı.
Sonrası malum; kendileri bir ittifak oluşturamayan bu üç parti, CHP logosu altında seçme girdiler. Evet, belli sayıda milletvekili kazandılar ama nihai tahlilide ne camiye ne de kiliseye yaranabildiler. Zira ne kendi seçmenlerini Altı Ok’a ikna edebildiler, ne de CHP tabanı tarafından hüsnü kabul gördüler. Tersine, kendilerine hak etmedikleri kadar çok milletvekili tahsis edildiği ve hatta seçimin onlar yüzünden kaybedildiği gibi ağır eleştirilere maruz kaldılar.
“Ne birleşme ne grup, hiçbir şeye yokuz!”
Üçüncü ve son durak ise, seçim sonrasıdır. Seçimler yapılır; bir parti veya ittifak kazanır, diğer parti veya ittifaklar kaybeder. Her seçimden sonra eski dengeler değişir ve yeni bir hal oluşur. Olması gereken; başarı ya da başarısızlığın nedenleri üzerinde düşünmek, seçimden gerekli dersler çıkartmak, müspet faktörleri tahkim edip menfi faktörleri törpülemek ve yeni hal üzerinden yol almaya çalışmaktır.
Meclis’te üç partinin de milletvekilleri var. Ama her bir partinin –grup kurmaya yetmeyen milletvekilleri ile- kendi başlarında Meclis’e tesir etmeleri mümkün değil. Bu nedenle, bu partilerin bir şekilde bir araya gelmeleri ve bir grup kurmaları, seçim biter bitmez tartışılmaya başlandı, birçok senaryo konuşuldu.
Davutoğlu bu süreci kamuoyuyla paylaştı. Babacan’a önce bir birleşme teklifiyle gittiğini, sadece bir grup kurmayı değil, iki partinin organik olarak bütünleşmesini önerdiğini söyledi. Babacan’ın ise, birleşmeyi değil grup kurmayı doğru bulduğunu belirtti. SP’nin katılımıyla da çeşitli formüllerin konuşulduğunu ifade etti.
Fakat bundan da bir mutlu son çıkmadı!
Davutoğlu’nun “En organik birleşmeden en esnek formüle kadar biz hazırız. Yeter ki toparlayalım” dediği bir vasatta, Babacan bütün beraber çalışma tekliflerini elinin tersiyle itti. DEVA’ya göre birleşme; parti yönetiminde çift başlılığa ve mesaj karmaşasına sebebiyet vereceğinden sürdürülemezdi. Grup kurma ise; vatandaşlarca doğal karşılanmayacağından, yönetişim sorunları çıkaracağından, zihin karmaşasına yol açacağından ve partilerin kendi öz kimliklerinin gelişimini engelleyeceğinden uygun değildi.
Bütün bu olup bitenlerden ve resmi beyanlardan, Davutoğlu ve GP’nin hemen her aşamada birleşmeden yana bir tavır sergilediği, buna mukabil Babacan ve DEVA’nın ise ayrı kalmakta ısrar ettiği neticesine varmak mümkündür. Gerekçeleri ayrıca tartışılmaya muhtaç, ama bu ısrarın Babacan’ın partisini kamuoyunun gözünde “deva bulmaz bir kibir” ile sakatladığı aşikâr.
Millet, kibre bir kredi açmaz, hatta eğer vermişse bir kredi onu da geri alır.
İlk iki durakta DEVA, ya binmesi gereken treni kaçırdı ya da yanlış trene bindi. Zannımca bu son durakta da aynı hatayı yapmak üzere; eğer sürekli tren kaçırır veya yanlış trene bilet keserseniz, menzile ancak rüyanızda varabilirsiniz.
Rüyadan uyandığınızda ise her şey için çok geç olabilir!
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları

































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.10.2025
8.09.2025
3.09.2025
27.08.2025
23.08.2025
19.08.2025
14.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
22.07.2025