Sezin ÖNEY
Son dönemin Türkiye için en önemli haberlerinden ikisini uluslararası kaynaklardan aldık.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, Başbakan Erdoğan’ı “Mavi Marmara özrü” için aramasını, Reuters haber ajansından duyduk. Esenboğa Havaalanı’nın Suriye’de savaşan muhaliflere silah aktarımı için üs olarak kullanıldığı iddiasını da New York Times’dan... İddialara göre 3500 ton silahın nakledildiği bu hummalı trafiği Türkiye’de basının ruhu nasıl duymadı veya, daha da kötüsü, bu durum bilinip de nasıl haber yapılamadı, çok düşündürücü.
C.J. Chivers ve Eric Schmitt’in haberi, 2012’den beri süregeldiğini söyledikleri “havadan silah koridoru” oluşturulduğu iddiasını, uçuşların tarihleri, rotaları gibi bilgilerle de detaylandırıyor.
Habere göre, silahların önemli bir kesiminin Hırvatistan yani “eski Yugoslavya” menşeli olması da, kanın gövdeyi götürdüğü Suriye’nin kara kaderinde ayrı bir ironi.
Gene Reuters, başka bir önemli haberin de kaynağı oldu; Ori Lewis’in bildirdiğine göre, Suriyeli muhaliflerden bazıları, İsrail’de tedavi görüyordu.
Newroz’u BBC’den takip!
Gene, “barış süreci” ile ilgili, bence, en başarılı haber, BBC Türkçe servisi tarafından yapıldı.Kumru Başer, “Ben sana barışı anlatayım, sen de Batıdakilere...” başlığıyla, Diyarbakır’da halkla, sokaktaki insanlarla konuşarak, basında yer alan en güzel, en başarılı, en kapsamlı Newroz gözlemlerini yazmış. Türkiye’deki basında yer alan, çoğu dehşet verici derecede başarısız, bir nevi“Newroz panayırı ziyareti” ayarındaki köşe yazılarına katlanmak zorunda kaldıktan sonra, Başer’in çalışması, çok sade, çok duru ve çok düşündürücü.
Başer’in şu gözleminin, sadece Diyarbakır’daki değil, bölgeden yazan, görüşlerini iletmeye çalışan birçok “sıradan insan” için geçerli olduğunu düşünüyorum; “Buralarda, savaştan canı en çok yananlara ‘Bedel ödeyenler’ deniyor. İşte ‘bedel ödeyenler’ bugün en kaygılı, en güvensiz, umudu en zor hissedebilen kesim gibi görünüyor”.
Newroz ile beraber barış sürecinin harlanmasıyla, bu sürecin gerçekten ne ifade ettiği üzerine bizi düşündürtecek haberlerin de, pıtrak gibi çoğalması beklenirdi. Hasan Cemal’in Kandil’e giderekMurat Karayılan röportajı ile “dağdan bakışı” yansıtması, bu dönemde, Türkiye’de basına can suyu veren, neredeyse yegâne, “muhabir ruhlu” çalışmaydı.
Basının süreçte rolü ne diye sorgulanıyor; köşe yazarlarının, nadiren bilgi içeren ve aslında kendileri dışında kimseyi ilgilendirmemesi gereken kişisel görüşleri dışında ortada hiçbir katkısı, sürece karşı hiçbir tutumu yok basının aslında. Elbette, çok başarılı yorumcular, köşe yazarları var; yazı yetenekleri ve parlak fikirleri, okuyucuya ilham veriyor. Fakat, onlara malzeme olacak haber de yok.
Habersiz basın, basınsız barış olur mu?
Basının bu ataleti, uzun vadede, barış sürecinin önünü tıkayacak büyük bir sorun.
Türkiye gibi yaklaşık 80 milyon nüfusu olan bir ülkede, beş milyon kadar gazete satılmasının ne denli düşük bir rakam olduğu söylenip durur. Kamuoyunun asıl kaynağının da, televizyon olduğu bilinir. 2007’de, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı Nurullah Öztürk, televizyon izleme süresi açısından Türkiye’nin dünyada rekor kırdığını söylemişti. Öztürk’e göre, “Türkiye’de bir yetişkin günde beş saati, çocuklar ise üç saati televizyon karşısında geçiriyor” idi.
Durum böyle ama, haber kanallarına bakıldığında, onlarda bile “haber” olmadığını görüyoruz. Sürekli sağlıkla ilgili uzun ve boş konuşmalar veya cinler, periler, büyüler dolu tartışma programları, haber kanallarını boğuyor. Son olarak, bir haber kanalının gene ve yine bir yarışma programı yayınlamaya başlayacak olması trajikomik. Dünyada ciddi bir haber kanalının böyle bir şey yaptığını gördünüz mü? BBC, yarışma yayınlıyor ama “eğlence” kanalında.
“Uzmanların” katıldığı tartışma programları ayrı bir âlem. Kendini ekranda tüketmiş, hiçbir yeni bilgi veremeyen, hiçbir yeni yorum yapamayan, gerçekten uzman olduğu da müphem insanlar sürekli televizyonda. Bu “uzmanlardan”, Sri Lanka’da Tamil Sorunu’nun “masada çözüldüğünden” Macaristan’ın yeni anayasasının “büyük bir uzlaşma ile yapıldığına”, gerçekle hiçbir alakası bulunmayan ne yorumları, kendi kulaklarımla duydum.
Akademik çevrelerde bulunmaya başlayınca, Türkiye’nin aslında en çok gazete okuması gereken, haber takip etmesi gereken çevrelerinin, yani üniversitelerinin, basından tamamen uzak olduğunu, hiçbir şekilde gündemi takip etmediklerini gözlüyorum.
Haksızda değiller; gazete olarak adlandırılan sayfa yığınlarını insan, eline dahi almak istemiyor çoğu zaman. Veya, haber kanallarına uzaktan uzaktan kulak vermek dışında, ciddi ciddi gündem takip etmek.
Bu durumda, akademik dünya, nasıl olup da, Türkiye’nin bilgi bankası, beyni rolünü üstlenecek?
Can çekişen gazetecilik, aslında Türkiye’nin “zekâsını”, oksijensiz bırakıyor.
Yazarlar
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024