Sezin ÖNEY
Mısır’daki darbe ve Türkiye’de son aylarda yaşananlarla şu dipsiz kuyu soruya döndük; “İslam ve demokrasi, birbiriyle uyumlu mudur?”
Mesele, “İslam ve demokrasinin” uyumundan çok, “hukuk devletinin” iyi örneklerinin nerede ve nasıl mümkün olabildiği özellikle Türkiye’de sorulması gereken de bu.
Kurumsallaşarak pekişemeyen demokrasi, bir parti, bir grup insanın “iyi niyetine” emanet edilince, birden, hiç beklenmedik anda, tam bir savruluş, “raydan çıkma” yaşanabiliyor.
Türkiye’de de, son birkaç yıldır, “idareten demokrasi” yaşıyoruz. Yani, “böyle de durum idare edildiği için”, son seçimlerden beri, yasama sürecinin demokrasinin uluslararası standarttaki gereklerinden iyiden iyiye uzaklaşıldığı bir süreci.
Geçmişe bakıldığında, Türkiye’de hiçbir zaman “matah bir demokratik düzey” yoktu ama en azından, ne yapılması gerektiğine ilişkin bir bilinç, “niyeti olanın da” üzerinde sağlam durabileceği bir ahlaki düzlem vardı.
Avrupa Birliği, hiçbir zaman kendi içinde olmak istediği “ideal” olamadı belki, ama Türkiye için bir “ideal” siyaset ahlakı çizgisi sağlıyordu.
Demokratikleşme sürecinde yapılması gerekenleri bilmek, bir “hedef çizgisi” olması; her ne kadar yapılması gerekenlerin içselleştirilmediği, “Avrupa Birliği iyidir” gibi “ezbere” bir tavırla da olsa, bir ufuk çizgisi, hizalama imkânı veriyordu.
Askerî vesayet, AB üyeliği hedefinin madde madde sıraladığı, demokratikleşme hedeflerine engel oluyordu; o engel aşılınca, halkın iradesini temsil eden sivil iktidarla beraber, hızla dönüşüm yaşanacaktı.
Bugün geldiğimiz noktada ise, askerî vesayetin ortadan kalktığı, ancak pusulanın da, sadece demokratikleşme konusunda değil, siyasetin tüm alanlarında şaştığı bir hâldeyiz.
Pusulanın şaştığı ilk kritik eşik, “Gezi” değil.
Dönüm noktalarından biri, nisanda Türkiye’nin Şangay Beşlisi’ne “diyalog ortağı” olduğu anlaşmayı imzalanması ve imza töreninde, bu ortaklığın, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından “kader birleşmesi” olarak tanımlanmasıydı.
Şangay Beşlisi’ni oluşturan altı ülke, Rusya, Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan, Çin, Kırgızistan ve diğer diyalog ortakları, Belarus ve Sri Lanka, insan hakları sicili bakımından dünyanın en sorunlu ülkeleri arasında.
“Dibin dibi” Şangay Beşlisi ile ortaklığı değil, içine sindirmek, bunu devletin en üst katlarında, “kader ortaklığı” olarak nitelemek hatta, Davutoğlu’nun yaptığı gibi, “bu daha bir başlangıç” diyebilmek, ahlaki bir zemin kaymasına işaret ediyordu.
Özbekistan’ı ele alalım.
Özbekistan’da bu Ramazan, iftarın yasaklandığını biliyor musunuz?
“Radikal İslam” korkusu içindeki Şangay Beşlisi üyelerinde, Müslümanlara yönelik baskıcı uygulamalardan yalnızca biri bu.
“İftarda” toplanmak bir “ulusal tehdit olarak” algılandığı için, Özbekistan’da memurlar başta olmak üzere, halka “iş çıkışı doğrudan eve gitmeleri” şeklinde çeşitli işyerleri tarafından verilen talimatnamelerin bu âdeti yok etmeyi amaçladığını?
Ya Özbekistan’ın, Jaslik adında, “dünyanın en kötü tutukluluk şartlarına sahip hapishanelerinden biri” olarak nitelenen birine sahip olduğunu?
Orada tutuklu kalan Özbek şair Yusuf Juma’nın deyişiyle, “Nazi toplama kampları mı daha fenadır, Jaslik mi bilemiyorum”.
Hapishanelerinin sicili zaten parlak olmayan Türkiye’nin bir de, Diyarbakır Cezaevi gibi ağır bir mirasın hesabını, devletin hâlâ kamuoyu vicdanına veremediği gibi bir gerçek varken... Türkiye’nin böyle dostlarla, zaten düşmana ihtiyacı yok.
Şimdi, komplo teorisyenlerinin bilfiil “başbakan danışmanı” olduğuna şaşırmayalım; varolan danışmanlar da, 31 mayıstan beri sadece komplo teorileri seslendirdiler.
Pusula şaşınca, ahlaki zemin kaybolunca, yalanlarla bir “ufuk çizgisi” oluşturulmaya çalışılmasını neden tuhaf karşılayalım?
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024