Sezin ÖNEY
Affetmek mi, uzlaşmak mı, intikam mı?
Siyasi düşünceye damgasını vuran isimlerden teorisyen Hannah Arendt, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ülkesi Almanya’ya ilk döndüğünde, 1950’de, varoluşçu felsefenin önemli isimlerinden Martin Heidegger ile, bu kavramları ve anlamlarını uzun uzun sorguluyordu.
Yeni ikametgâhı Amerika’ya döndüğünde ise, düşüncelerini bir günlüğe döktü. New York’ta kaleme aldığı bu sayfalarda Arendt, intikam veya affetmenin, geçmişte yapılan hatalara deva olamayacağını, tek çözümün bir siyasi proje olarak “uzlaşmak” olduğunu düşündüğünü yazdı.
“Dünya ile uzlaşmalı mıyım” sorusuyla başlayan bu satırlar, Arendt’in konuyla ilgili ilk tasavvurları değildi.
Affetmek ve uzlaşmak kavramları arasında gidip geldi düşünceleri.
Günlüklerinde şöyle yazıyordu Arendt: “Birisinin işlediği suç, omuzlarındaki yüktür; ağırlık bindiren bir şeydir, çünkü kişi, bu yükü kendi üzerine yüklemiştir.”
Bu satırları okuduğumda açıkçası, Susan Sontag’ın, bir görüntünün çarpıcılığının, ancak karşı tarafta o mesajı alabilecek bir algı açıklığı varsa, mümkün olabileceği yolundaki yorumu aklıma geliyor.
Mesela, savaşın şiddetini, işkencenin zalimliğini yansıtan görüntüler, ancak o karedeki vahşeti, dehşeti anlayabilme niyeti, o siyasi zihin açıklığıyla bakanı sarsar. Yoksa, “oh olsun düşmanıma” diyen de çıkar.
Geçmişin yükünü, hem şiddeti uygulayan, hem de şiddete maruz kalanın sırtından almak için herşeyden önce o zihin açıklığı şart.
Geçen çarşamba, Başbakan Erdoğan’ın grup konuşmasını dinlerken, böyle bir “açık algı” yapısından daha çok George W. Bush döneminde, Irak ve Afganistan’ın işgaline giden süreç ve ertesinde sıklıkla dile getirilen, “Ya bizlerdensiniz, ya da onlardan” tonlamasının varlığını fark ettim.
Bu da beni çok ürpertti açıkçası; Kürt Sorunu’nun çözümsüzlüğe gittiğini ilk kez bu denli “şiddetli” biçimde hissettim.
Elbette, çözmek kolay değil.
Kürt Sorunu, bu ülkede devletin azmettirdiği, işlediği, kışkırttığı suçların, radyoaktif serpinti gibi tüm toplumun çeperlerine nüfuz edip sindiği ilk örnek de değil. Ama, toplumun zihin algılarının, iktidarın öne sürdüğü “tarafını seç veya sonuçlarına katlan” dayatması yüzünden kapanmasına, algıların körleşmesine neden olmasının bu kez çok ciddi, çok kritik sonuçları olacak.
Herşeyden önce, Kürt Sorunu’nun sürekli yeni şiddet sarmalları üretmeye zorunlu bir kördüğüme, kör dövüşüne mahkûm edilmesinin sonucu, siyasetin ölmesi demek. Bunun sonuçlarını da, sadece Kürt Meselesi’yle sınırlı olarak görmüyoruz; 4+4+4 konusu da tam manasıyla politikanın öldüğü, yok olduğu, anlamsızlaştığı bir cebelleşmeye dönüşmedi mi?
Türkiye’nin demokratikleşmesinin somut göstergesi, kritik dönüm noktası, yeni anayasa olacaktı.
Siyasetin öldüğü yerden, yeni bir anayasa nasıl doğar? Ya da, nasıl bir yeni anayasa doğar?
Dünyanın hiçbir yerinde, geçmişle yüzleşmek, geçmişte işlenen insan hakları ihlalleriyle hesaplaşmayı demokratikleşme sürecinin bir katmanı haline getirip, uzlaşma yoluyla “çözüme” bağlamaya çalışmak kolay işler değil.
Güney Amerika’da bu yolda çok adım atıldı.
Hukuken, “insan onuru, haysiyeti” kavramlarına vurgu yapılması, geçmişi geride bırakıp yeni bir siyasi projeye doğru ilerleme çabalarından biriydi.
Bu çabaya bir örnek vermek gerekirse, Peru’nun anayasasının 3. maddesinden bahsedilebilir: “La defensa de la persona humana y el respeto de su dignidad son el fin supremo de la sociedad y del Estado”, yani “İnsanın savunulması ve haysiyetine saygı duyulması, toplum ve devlet için herşeyin önünde gelir”.
Bana bunları düşündüren, Brezilya’da büyük umutlarla beklenen bir yargılamada, yani 1964-1985 döneminde iktidardaki askerî diktatörlüğün gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerine yönelik davada, hâkimin, “bu suçların af kapsamına girdiği” gerekçesiyle, davanın reddi yönünde karar vermesi.
Davada yargılan 77 yaşındaki Albay Sebastiao Curio Rodrigues de Moura, Amazonlar’da faal Araguaia gerilla hareketinin beş üyesini kaçırıp işkence eden tabura kumanda etmekle suçlanıyordu. Bu dava, Brezilya’da diktatörlük döneminde kaybolan en az 500 kişinin akıbeti, faili meçhullerin yargılanması açısından büyük önem taşıyordu. Çünkü bu dava, askerî diktatörlük döneminde işlenen suçlara ilişkin açılan ilk dava idi.
İnsan yaşamı, haysiyetinin onurlandırabilmesi çok zor, uzun bir süreç. Ve ne yazık ki, Türkiye olarak biz, o sürecin hiçbir yerinde değiliz.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Olağanüstü koşullardan çıkış
3.02.2025 - Lucifer etkisi: Can ve cam kırıkları
29.01.2025 - Çanlar kimin için çalıyor?
17.01.2025 - ABD seçimleri: Neden böyle oldu?
7.11.2024 - Şahinlerin barışı
6.11.2024 - Bu 'süreç' neyin süreci?
24.10.2024 - Dönüm noktası bir ziyaret
27.06.2024 - Meksika’nın ilk kadın başkanı çetelere karşı
7.06.2024 - Siyasi cinayetler: Slovakya’dan Türkiye’ye
26.05.2024 - Etki Ajanlığı Yasaları: Ne, nerede, nasıl?
20.05.2024
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
Mehmet Akbacak
Aydın abi,sanayi öncesi toplumlarda sendika kavramı yer almıyordu.Günümüz dünyasında kapitalizm(Sanayi ötesi toplum) başka bir devreye dönüşüyor bundan dolayı bir takım kavramlar da yerlerini terk etmeye başlıyorlar gibi geliyor.Tabii ki bu yeni döneme göre yeni kavramlar ve örgütlenmeler üretmek gerekir diye düşünüyorum.Saygı ve sevgilerimle.