Akif BEKİ
İktidar, bir yandan seçmeni yine korkutuyor; kaybedersek bölücülük kazanacak, bu seçim özerklik gelecek, diye.
Bir yandan da Hüda Par üstünden mesaj veriyor: Özerklik, eyalet, federasyon lâzımsa onu da biz getiririz; bölücü HDP de kim oluyor!
Öbür yandansa CHP'ye veriyor ayarı; HDP oyları istenecekse biz isteriz, sana ne oluyor, üç- beş oy için bölücülüğe mi göz kırpıryorsun, otur oturduğun yerde hain!
AK Parti, hangi seçimde HDP oylarını istemedi ki önümüzdeki belediye seçimlerinde istemesin?
Fakat sanki HDP, Cumhur İttifakı adaylarına destek vermeye kalksa kabul etmeyeceklermiş gibi de esip gürlüyorlar.
HDP oylarını istemedikleri yok. Talipler ama istediklerini almak için, HDP'yi hedefe koymaktan da geri durmuyorlar. Hepsi bu.
Seçimin konusu, aslında terörle ve bölücülükle mücadele değil. HDP desteği ve oylarının nereye gideceği meselesi.
Dün bir grup, ellerinde bayraklarla DEM Genel Merkezi önünde eylem yapıyordu.
Taşkınlığa, saldırıya, silahlı baskına varmayan protestolarla, demokratik tepkilerle kalsa iyi.
Her dolduruşa gelen, nerede duracağını bilmiyor. Gerilimse tehlikeli biçimde tırmandırılıyor yine.
Üç-beş oy için kirli gerilim siyasetine değer miydi?
Millet, nerede ve nasıl patlayacağı belli olmayan tahriklerle dolduruluyor.
Bölücülüğü, bıraksalar da bölücüler yapsa milletin arasına bu kadar ayrılık ve düşmanlık girmez.
Bölücükle mücadele davası güdenler; yapılacaksa onu da biz yaparız, diye milleti ayrıştırarak nefret ve düşmanlığı körüklerse işte o zaman korkun.
Seçmeni arkasında toplamak için hem bu kış komünizm gelecek, korkusu verip hem de siyaset üstünde bu ülkeye komünizm gelecekse onu da biz getiririz, tekeli kurmaya benziyor.
Âhir ömründe her kış komünizm korkusu yaşayan, 3. Cumhurbaşkanı rahmetli Celal Bayar'dı.
Gerekirse onu da kendilerinin getireceğini söyleyerek komünistlere göz açtırmayan da Ankara valilerinden Nevzat Tandoğan.
Tandoğan'ın, 1944'te tutuklanıp huzuruna çıkarılan şair ve siyasetçi Osman Yüksel Serdengeçti’ye böyle çıkıştığı rivayet edilir.
Ancak farklı riaveyetler de var.
Birini, söylendiği sırada orada bulunup kulak şahidi olan İlhan Tangöz anlatmıştı.
Yıllar yılları kovaladı, köprünün altından çok sular aktı, vesayetçi eski Türkiye'den ileri demokrat yeni Türkiye'ye geçtik, düzen el değiştirdi, şahlana şahlana Türkiye Yüzyılı bile başladı.
Tangöz'ün rivayetini aşağıya alıyorum. Bakın bakalım; evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, pirelerin berber, develerin tellâl olduğu devirlerden bugüne az gidip, uz gidip bir arpa boyu yol gidebilmiş miyiz?
TANIDIK BİR KORKU MASALI
2021'de kaybettiğimiz folklor yazarı ve akademisyen Başgöz, o sözün hikâyesini Radikal gazetesinde yazdı.
19 Mayıs 2009'da, “Memleket komünist olacaksa onu da biz yaparız; kim söyledi bunu” başlığıyla çıkmıştı.
Tabii şu notla, "aslında kimin söylediği pek de önemli değil"di. Sözün kendisi "bir devirde bazı insanların zihniyetini göstermesi bakımından önemli"ydi.
Buyurun yazıdan bazı kesitlere:
"Ev sahibim, bu adam gece saat ikilere kadar komünistlik yapıyor diyor, mahkemeye başvurabiliyor, beni evden çıkarmak istiyordu. Geç vakitlere kadar doktora tezimi yazıyordum. Aslında beni çıkarıp yeni kiracıdan hava parası alacaktı.
Üç solcu üniversite hocası için TBMM’den özel kanun çıkarılıyordu.
Hasanoğlan Köy Enstitüsü binalarının havadan resimleri çekiliyor, binaların kuruluş biçiminde orak çekiç keşfediliyordu.
Veteriner Fakültesi öğrencisi Nevzat, bir ağacın gölgesinde oturup ders çalışırmış. Komünist diye şikâyet ediliyordu. Bu ağacı, vaktiyle Türkiye’yi ziyaret eden Rus generali Voroşilof dikmişmiş.
İsmet Paşa, devletin bütün desteğini sağlayarak İsmail Hakkı Tonguç’a Köy Enstitülerini kurduruyor. Sonra aynı İnönü, Tonguç’un komünist diye mahkemelerde sürünmesine göz yumuyordu.
İsmet Inönü’nün 1945’le 50 arasında yaptıkları, 45’e kadar yaptıklarının tam tersidir. Bunu rahmetli Erdal İnönü’ye sormuştum. Seçimi kaybetmekten korktukları için demişti. Gerçeğin yarısı böyledir. Öteki yarısını da Marshall yardımının bize yüklettiği koşullarda aramak gerekir.
Böyle bir devirde, fakülteden kızlı erkekli bir grup baraja eğlenmeye gittik. O vakit Ankara’nın tek eğlence yeri barajdı. Orada küçük ama güzel bir orkestra vardı.
Kumanyalar yendi, danslar edildi ve bir ara orkestra ‘Volga Volga’ diye bir Rus halk şarkısı çalmaya başladı. Bu, Don balıkçılarının tanınmış bir halk şarkısıdır: 'Önümüzde çok yol var, yürüyelim yoldaşlar, hayda da hayda' filan diye Türkçeye çevrilmiştir. Koro halinde türkü söylendi. Başka türküler de söyledik.
Güzel bir hafta sonu geçirmiştik, evlerimize döndük. Ben deliksiz bir uykudaydım ki kapı çalındı. İki sivil polis: 'Vali Bey sizinle görüşmek istiyor, hükümet binasına gideceğiz' dedi. Gece yarısı Bali Bey'in hükümet binasında ne işi olacak? Herhalde çok önemli bir şey var, diyerek gittim.
Ne göreyim, bizim arkadaşların hepsi Vali Bey'in kapısının önünde volta atmıyorlar mı!
Hayrola, nedir filan dedimse de kimsenin bir şey bildiği yok. Arkadaşlar işi matrağa vuruyor. 'Taş kaldırmışsınız oğlum, neden saklıyorsunuz' filan yollu şakalar yapılıyor.
O devir solcu öğrencilerin her ay başında bir taş kaldırarak, Rusya’dan para aldıkları dedikodusu vardı. Buna inananlar da yok değildi.
Saat 10'da Vali Bey teşrif ettiler. CHP valisi Avni Doğan’dı. Karşısına dizildik. Hepimizi şöyle bir süzdü. Bizi korkutacak kadar beklediğine inandıktan sonra 'siz dün bir Rus şarkısı söylemişiniz, doğru mu' deyiverdi. Büyük suçumuzu kabullenmemizi istiyordu.
Biz hem bu dehşet suçumuzu öğrenerek rahatlamış, hem de yarı gecede bunun için mi çağrıldığımıza hayret etmiştik.
'Türk şarkıları yok muydu, siz Türk değil miniz' diye bizi bir güzel haşladı Ankara Valisi.
Sonra aşağı perdeden nasihata geçti. Gençmişiz, geleceğimizi düşünmeli imişiz. Bu seferlik bizi affediyormuş.
Ardından o meşhur cümleyi patlattı. 'Bakın çocuklar! Eğer bütün dünya komünist olacaksa Türkiye en son komünist olacaktır. Eğer Türkiye komünist olacaksa onu da biz yaparız, size bırakmayız, haydi gidin..."
Komünizm hâlâ gelmedi ama yerine başka öcüler geldi. Yoksa masal değişmiş değil, hâlâ aynı korku masalı.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025