MHP lideri, ezberlerin dışına çıkarak şaşırtmaya devam ediyor.

Hatırlarsanız, kasım ayında ilginç bir çıkışla yine kafaları karıştırmıştı.

Erdoğan'ı yeniden Cumhurbaşkanı seçtirmek için Anayasa değiştirmeyi destekliyordu. Fakat şartlı bir destekti. Erdoğan'ın, terörü ve enflasyonu bitirip Türkiye'yi siyasi ve ekonomik istikrarın zirvesine çıkarması şartıyla.

Bahçeli, ardından da içinden çıkılamayan bir şey soruyordu, şunu:

"Ne yapacağız, CHP’nin içinde 4 yıl varken adam mı arayacağız?"

MHP'nin, hem de seçime daha 4 yıl varken CHP içinde Cumhurbaşkanı adayı aramaya çıkmasını kim istemezdi?

Herhalde CHP değil. Olsa olsa AK Parti, ortağının iktidarlarından vazgeçip muhalefet içinde aday aramaya kalkmasını istemezdi.

Evin kızına söyler gibi yapıp gelinine lâf anlatma ve dinletme taktiğini andırıyordu.

'Çizgime gelmeyerek beni CHP'de aday aramak zorunda bırakma' mesajıydıysa... Adresini bulmuştur. Muhatabı açısından çözülememiş bir sır değildir büyük ihtimalle.

Fakat Bahçeli'nin aslında kime, ne dediği; kamuoyu açısından hâlâ muamma, yakın siyasi tarihin çözülememiş gizemlerinden biri.

Ve daha o mesajın şifrelerini bile deşifre edemeyenler, şimdi yenisiyle karşı karşıya. Üstelik eskisiyle birlikte okunması ve anlamlandırılması gereken yeni bir mesaja benziyor.

Tahmin etmiş olmalısınız...

İmamoğlu'nun, malum bilirkişiyi ifşa ettiği basın toplantısından sonra Bahçeli'den aynı gün gelen yazılı açıklamayı kastediyorum.

Epey ince ayarlı, yererken övme örnekleriyle dolu bir açıklamaydı.

Bilhassa şu cümleyle başlayan bölüm:

"İmamoğlu şayet Türkiye’yi ayağa kaldırabilecek gücü kendisinde görüyor ve özgüvenli bir Cumhurbaşkanı adaylığını veya lider profilini şahsına layık buluyorsa şu hususların da düşünülmesi ve dikkate alması siyasi ve ahlaki tutarlılığın bir gereği olarak akıllara gelecektir."

Bu girizgâhtan sonra Bahçeli, İmamoğlu'nu CHP'den ve IBB'den istifa edip sade bir vatandaş olarak kendisini halka emanet etmeye çağırıyordu.

Kendisine, Türkiye'yi ayağa kaldırabileceğine ve arkasındaki halk desteğine inanıyorsa... Bahçeli'nin İmamoğlu'na tavsiyesi, yüz bin kişinin imzasıyla Cumhurbaşkanlığına aday olmasıydı.

İşte o zaman "Trabzon’un bir evladı olarak milletimize ve ülkemize hizmet etme imkanını elde edebilmek için resmen harekete geçebilecekti".

Ayrıca Bahçeli, İmamoğlu'nun "son dönemde verdiği mesajlarla toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak bir liderlik sergileme peşine düştüğü"nü tespit ediyor ve soruyordu:

"Eğer gerçekten siyasete ve yargıya olan güven eksikliğinden bahsediyorsanız... Belediye başkanlığı görevinden istifa ederek belediye imkânlarını bırakmayı ve tüm rakiplerinizle eşit şartlarda sade bir vatandaş olarak yarış başlatmayı düşünüyor, Türkiye’yi ayağa kaldırma sözünüzün gereğini, bu tür cesur bir kararla ortaya koymayı planlıyor musunuz?

Böyle bir adımın, hem siyasi etik açısından örnek teşkil edeceğine, hem de adil bir yarış ortamı oluşturabileceğine, bunun da Türkiye’nin siyaset kültürünü dönüştürmek adına tarihi bir fırsat olacağına inanıyor musunuz?"

Nasıl soru ama! Sanki İmamoğlu bu teklifi kabul ederse Bahçeli, adaylığını destekleyecekmiş gibi bir tonu yok mu?

Öncesinde Bahçeli, mimarı olduğu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini tartışmamaya açmamasını da İmamoğlu'na salık veriyordu.

Ne anlasın peki bundan İmamoğlu? Bir defa muhatabı kendisi mi? Yoksa Bahçeli, kendisi üzerinden aslında yine ortağıyla mı mesajlaşıyor? 'Beni başka bir ismi desteklemeye itme şimdi' uyarısı mı?

MHP liderinin aklından tam olarak ne geçtiğini anlamak zor. Şifre çözme becerisi gerektirir.

Ancak geriden alarak okuyunca bana, mesajın muhatabı iktidar ortağı gibi geliyor, İmamoğlu değil.