Akif BEKİ

ABD eksenine onurlu dönüş bileti
28.09.2025
151

Trump'ın abartılı övgülerle konuğuna saygıyı karikatürleştirmesini, istediğini almak için sırt sıvazladığını fazla belli eden tezgahtar yapmacıklığını, reveransın ciddiyetini sulandıran pazarlama çiğliğini ve bir güler yüzle bir çift tatlı sözüne aç, hasretmiş gibi sevindirik olan, Amerikan gazıyla başı dönüp kendinden geçen sözde anti-Amerikancı yerli, millicilerin kompleksle karışık ikiyüzlülüğünü saymazsak...

Erdoğan-Trump görüşmesinde bardak hepten boş değil, dolu tarafı da var.

Trump, Rusya'yla flört ve Avrasyacılık macerasından ABD ekseninde Batı'yla uyuma onurlu dönüş bileti uzattı. Meşruiyet vermekten kastı da bu olsa gerek. Elbette bedeli karşılığında.

Yalnız önce bir şeyi daha yok saymamız gerekecek. O da dönülen yanlışların millete maliyeti.

Suud, Mısır ve Emirlikler'le ipleri koparmanın yanlışlığını görüp geri dönmek, bütün uyarılara rağmen iktidarın 10 yılını almıştı. Ekonomide faizleri indirerek enflasyonu düşürme deneyinin yanlışlığını anlayıp dönmekse 5 yılını...

Çıkmaza giren o arayışlarımızın bedelleri hâlâ ödeniyor. Bu sonuncunun da üstüne soğuk su içip sineye çektik mi, tamamdır.

Kendi göbeğimizi kendimiz kesmek için dış güçlere, Üst Akla ve Amerikan emperyalizmine karşı başlattığımız tam bağımsızlık savaşından dönüşe geçmemiz neredeyse 10 yıl sürdü.

S-400 krizinin, başka bir deyişle ABD'yi, AB'yi, NATO'yu Rusya'yla, Avrasyacılıkla, Şangay İşbirlği Örgütü'yle yakınlaşarak dengelemeye dayalı stratejik otonomi serüvenimizin sonuna gelmiş görünüyoruz.

Trump'ın Rusya'dan doğal gaz, petrol almayı kesmemizi istemesi, yol ayrımına vardığımızı gösteriyor. 'İkimizden biri, tarafınızı seçme vakti; nişanı atıp gelin, nikah tazeleyelim' teklifinde bulunmuş olmuyor mu?

ABD ile 20 yıllık LNG alımı ve nükleer enerjide işbirliği anlaşması imzalamak, Rusya'nın bizdeki yerini ABD'ye ufaktan devretmeye başlamak değilse nedir?

Muhalefet; bazı Amerikan mallarına vergi indirimi jestinden yüklü Boeing ve gaz alımıyla nükleer enerji hediyesine, Trump'a ne istediyse verdik de biz ne aldık, diye soruyor. İktidarı, eli boş dönmekle suçluyor.

Cumhurbaşkanı'yla dönüş yolundaki söyleşide yaptırımların kalkması, F-35, F-16, Halkbank ve S-400'lere ne olacağı, Rusya'yla enerji ticaretinin kesilmesi tek kelime geçmiyor. Öyleyse hiç konuşulmamış anlamına mı gelir?

Görünüşe bakılırsa Trump'la görüşmenin elle tutulur, dişe dokunur, somut sonucu sırtımızı Rusya'yla hizalanmaya, yüzümüzü de tekrar Batı'ya çevirmek.

Dümen, Rusya'dan yine Batı'ya kırılıyor. Aks değişikliği, eksen kayması, ABD yörüngesine girmek, ricat, taviz, icazet tartışmalarına takılmayalım.

Avrasya sistemiyle Batı sistemi, Azerbaycan modeli ile Macaristan demokrasisi arasında bir tercih gibi düşünürseniz, kötünün iyisidir.

Belki en azından hapishanelerde siyasi tutuklu kalmaz, seçilmişlerin yerine kayyum atanmaz, seçim kazanmak fiili suç olmaz vesair.

NE RUS UYDUSU NE ABD SÖMÜRGESİ

Rusların kendileri için yapıp kendilerinin işleteceği Akkuyu nükleer santraliyle milli nükleer güç olacağımızı sananlar, hayâl kırıklığı yaşayabilir. Ama bağımsızlığımız o zaman elden gitmiyorsa ABD ile nükleer işbirliği yaptığımızda da gitmez. Ezanlar susmaz, bayraklar inmez, diz çökmüş olmayız. O bizi Rus sömürgesi yapmadıysa bu da Amerikan sömürgesi yapmaz, kimse korkmasın.

Enerji Bakanı Bayraktar, Oval Ofis'ten hangi kazanımla döndüklerini şöyle açıkladı:

“Bu kış Amerikan doğal gazı ülkemize gelecek. Nükleer enerji santrallerinin kurulumu için işbirliği hedefliyoruz.”

2 yıl önce, "winter is coming/ kış geliyor" klipleriyle Avrupa bu kış donacak, soğuktan titreyerek Putin'in kapısına gelecek, diye Rus ağzıyla Batı'yı alaya alıyorlardı.

2 yıl sonra ise bize bu kış Amerikan gazıyla ısınacağımız müjdeleniyor.

Düne dek teslim mi olacağız, diz mi çökelim, dış güçlere karşı bağımsızlık mücadelesi veriyoruz, yaygarası basanlara gelince... Rusya'yla iyi geçinelim ama Batı'dan da uzaklaşmayalım, diyenleri hainlikle, ajanlıkla suçlayanların beklediği zafer bu değildi. Kimse bükemediği bileğimizi öpmeye gelmeyecek, yenilgiyi kabul kuyruğuna girmeyecek.

Yani bir kez daha karaladıklarının dediğine geldiler, bırakın, yine de başarmış gibi kutlasınlar.

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar