Akif BEKİ
“Hiçbir mazeret başarının yerini tutmaz” sözünü siz de anımsıyor musunuz?
Ben sık sık mırıldanırken yakalıyorum kendimi.
Meclis muhafız taburunun duvarında yazan vecize olarak yayılmıştı.
Ama 2011’deki sivilleşme reformuyla Meclis’ten çekilen tabur, giderken lafzının yanında onu ruhen de götürdü sanki.
Kışla klasiği olarak oraya asıldığı halde, Meclis’tekine subliminal anlamlar yüklendiği de olurdu.
Asker gitti ve fotoğrafta görüldüğü üzere duvardan silindi, artık boş.
Oysa eleştirilecek tek antipatik yanı, lafta kalmasıydı.
AK Parti de başarısızlıklarına sürekli mazeret uyduran eskinin iktidarlarını bu hatırlatmayla vurmuyor muydu?
Kötü yönetimlerin geçmişte arkasına saklandığı bahanelerle mücadele ederken, sevmiyor muydu bu sözü?
AK Parti’nin devraldığı Türkiye’de, devamlı halının altına süpürülen sorunlar, dağ gibi birikmişti.
Sorunları yokluğa mahkum etmek, varlıklarını ortadan kaldırmıyordu.
Kendinde hata, kusur aramayan siyasiler, her konuda suçu başkasına atmayı alışkanlık haline getirmişti.
Onlar yapmamıştı; kah şu dış mihrak, kah bu sömürge valisi, kah o IMF komiseri yapmıştı her şeyi.
Batan ekonominin de, can yakan hayat pahalılığının da, yarınından emin olmayanların kaçış kapılarındaki uzun vize kuyruklarının da, vatandaşların geleceklerine inanç ve ülkelerine aidiyet bağlarındaki zayıflamanın da, patlayan kur ve enflasyonun ateşinde kardan adam gibi eriyen paranın da sorumlusu onlardı.
Sorumluluk üstlenmek yerine, milleti ha babam günah keçisi tokatlayarak oyalayanların, güya şeytan taşlamaktan tavafa fırsat bulamadığı yıllar...
Sorunların üstüne örtülen bir şaldı, dış kaynaklı ekonomik ve siyasi saldırılarla uğraşmaktan baş kaldıramama mazereti.
O şalı kaldırıp attığında, daha fazla ertelenemez, ötelenemez devasa sorunlarla karşılaşmadı mı AK Parti?
Yüzleşip acil eylem planlarıyla üstüne gitmese, gerçekçi çözümlerle göğüslemese, tarihi reformlarla müdahale etmese, sorunları sümenaltına itmeye devam etseydi, ayağa kalkabilir miydik?
Bırakın acı reçetelerin bizi kurtarmasını, topluma çöken karamsarlığı ve gelecek korkusunu yenip bugünleri görebilir miydik?
***
AK Parti’nin yaptığı en büyük devrim, sorunların kökünü hep kendinden başka yerde arama zihniyetini geri püskürtmesi değil miydi?
Öyleyse nereden geri geldi de dilime yapıştı şimdi yine “Komşu komşu/Hu” diye başlayan o eski tekerleme:
“Oğlun geldi mi/Geldi/Ne getirdi/İncik boncuk/Kime kime/Sana bana/Başka kime/Kara kediye/Kara kedi nerede/Ağaca çıktı/Ağaç nerede/Balta kesti/Balta nerede/Suya düştü/Su nerede/İnek içti/İnek nerede/Dağa kaçtı/Dağ nerede/Yandı, bitti, kül oldu...”
Ve niye Erkin Koray’ın “Fesuphanallah” şarkısını başa sarıyoruz yine:
“Arkası gelmez dertlerimin bıktım illallah/Biri biterken öbürü de başlar vermesin Allah/Böyle gelmiş böyle gidecek korkarım vallah/Yok mu çaresi dostlar fesuphanallah/Alemin keyfi yerinde yine maşallah/Bize de bir gün kader güler güler inşallah...”
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025