Akif BEKİ
Alt alta şu iki tablo bize ne söylüyor...
Süleymani'nin cenazesi, öldürüldüğü Bağdat'tan gömüldüğü Kirman'a ulaşana kadar, Irak ve İran'da 4 bin km yol kat etti, 5 günde 8 şehir dolaştırıldı, törenden törene gezdirildi. Bu bir!
İlk defin girişimi başarısız oldu, çıkan izdihamda en az 80 kişi öldü, yüzlerce yaralı hastaneye kaldırıldı, defin ertelendi ve gecesinde, Devrim Muhafızları missileme saldırılarını başlattı, Irak'taki iki Amerikan üssü vuruldu, İranlılar en az 80 Amerian askerini öldürdüklerini duyurdular, hemen peşinden 'intikam sıramızı savdık, ABD cevap vermezse arkası gelmez bununla kalır, Süleymani'nin hesabı burada kapanır, yanlış anlaşılmasın biz savaş istemiyoruz' diye dünyayı mesaj bombardımanına tuttular, o arada Amerikalıların pek kayıp vermediği, isabet eden atışların zayiata yol açmadığı, kimi füzelerinse hedefleri ıskalayıp boş arazilere düştüğü ve patlamadığı ortaya çıktı. Bu da etti mi size iki!
İkisini birleştirince Süleymani'nin öldürülmesini siyaseten istismara kalkışan, 'şehit' ve 'intikam' hamasetiyle memnuniyetsiz halkı etrafında toplamaya yeltenen ama bir defin törenini bile beceremeyen, hevesi kursağında kalan, yas tutanların yasını tutturmayla sonuçlanan beceriksizliğini örtmek için bu kez misilleme planlarını apar topar erkene çeken, havayı değiştirmek amacıyla göstermelik intikam şovuna soyunan, aşırı cinlik yapıp 80'e karşı 80 rakamını dahi uyduran, daha gün doğmadan foyası dökülen, son ucuz popülizmi de fos çıkan, güç gösterisi fiyaskoyla sonuçlanan, insanlarını geçmişin zafer ve travma menkıbeleriyle dolduruşa getiren, düzenin selameti için vatandaşlarının canını hiçe sayan, fertleri fedai adayları olmaya özendiren, ölüye de diriye de sadece kullanılacak araç gibi yaklaşan, ne ki el attığı fanatik duyguları sömürme fırsatlarını artık tek tek yüzüne gözüne bulaştıran yorgun bir rejimin dramını, trajik günü kurtarma çırpınışlarını, çaresiz kıvranışlarını görmüyor musunuz siz de?
Cumhurbaşkanı Ruhani, Dışişleri Bakanı Zarifi ve diğer Tahran yetkilileri, kendilerince belirlenecek ileri bir tarihte, uygun yer ve zamanda, ABD'ye açık ve orantılı bir karşılık vereceklerini söylüyorlardı. Herhalde kastettikleri bu değildi.
Yok, bugünden yarına bir cevap beklenmemesi izlenimi vererek zamana yaymış gibi gösterip 'düşman'ı gafil yakalamak istemiş olamazlar mı derseniz...
Dünkü misilleme, bırakın ABD'yi cezalandırma iddiasının altını doldurmayı; keyfini, rahatını bile kaçırmadı. Nerede kaldı, sürpriz saldırıyla hazırlıksız vurup etkisini katlama hesabı!
Belli ki bir beceriksizliklerini diğeriyle kapatma telaş ve aceleciliği var işin içinde. Sonuç; panik halinde kendi kendini aşağı çekip battıkça batmak.
Ortadaki beceriksizlikler zinciri, başka nasıl izah edilebilir?
İran'ın, gözde büyütülen, övüle övüle bitirilemeyen binlerce yıllık devlet geleneği ve aklı, ne kadar kilit de olsa bir generalinin öldürülmesiyle mi köreldi ki... Halkın ayranını önce köpük köpük kabartıp sonra da nafile bir gösteriyle birikmiş gazı patlamadan alabileceklerini düşünsünler.
İyice ayağa düşürüldüğü bu esip gürleyip yağmadan göz boyama versiyonu, Maduro tipi en bayağı popülist tiyatroya bile yakışmıyor.
‘Mehdi’ci danışman nasıl ayrıldı?
“Görevimiz, Mehdi hazretlerine ortam hazırlamak” diyen askeri Başdanışman Adnan Tanrıverdi’nin Cumhurbaşkanlığından ayrıldığı söyleniyor. Taraflardan resmi bir teyit gelmediği için yine de tedbirli konuşuyorum.
Fakat ayrıldığı haberi doğruysa bile, ayrılma şekli vahameti gidermiyor.
Odatv, Tanrıverdi’nin arkadaş grubuna WhatsUpp’tan duyurduğunu iddia ettiği ayrılık mesajını paylaştı.

Orada sözlerinin arkasında duruyor. Sorun, seçmenlerince seçilmiş bir cumhurbaşkanına çalışırken görevini, ilahi seçimle gelecek bir kurtarıcıya şartları hazırlamak zannetmesinde değilmiş de buna gösterilen tepkilerdeymiş gibi...
İleri yaş ve hakkındaki karalama kampanyası gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan affını istediğini, aralarındaki istişare neticesinde de Erdoğan’ın talebini kabul ettiğini bildiriyor.
Yani kendi arzusuyla ayrılıyor. Hatta Beştepe’de ayrılma diyen var ve istifasını isteyen yokken, kendi iradesiyle istifaya gerek gördüğünü özellikle belirtiyor.
Görev ve sorumluluğunu karıştıran bir başdanışmanın gidiş şekli böyle mi olmalıydı?
Ona gönderilmediğini, kendi kararıyla gittiğini söyleme fırsatı tanınanarak onurlu çıkış imkanı veriliyor belki, hadi anladık diyelim...Terk ettiği görevin onuru ne olacak peki?
Göklerden gelecek Mehdi’yi bekleme, ona ortam hazırlama çağrısını onaylamadığına, ayrılan danışmanın göreviyle ve demokratik rejimle bağdaştırmadığına, bu anlayışa katılmadığına dair bir açıklama da mı yapmayacak Cumhurbaşkanlığı?
Ayrılması kadar nasıl ayrıldığı da önemli. Söylediklerinde bir yanlışlık görülüp görülmediği iki satırla kamuoyuna bildirilmeden, sessiz sedasız geçiştirilecek iş değil.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları

























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
27.12.2025
25.12.2025
24.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
5.12.2025
4.12.2025