Akif BEKİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘cuma günü inşallah milletimize bir müjde vermekle karşı karşıya kalacağını tahmin ettiğini’ açıklamıştı.
“Türkiye’nin önünde yeni bir dönem açacak” bu müjdenin ‘hayali, rüyası içinde’ olduğunu da söylemişti.
Pürheyecan beklerken Cumhurbaşkanı, dün başka bir haberi daha bize müjdelemesin mi!
Şu: Genel merkezde hazırladıkları Yerel Yönetimler Reformu’nu, ekimde açılınca Meclis’e sunmayı planlıyorlar.
Durun! Yoksa bu reform, AK Parti’nin bize 18 yıl önce müjdelediği o reform mu diye hemen coşmayın.
Çünkü aynı konuşmada, AK Parti’den CHP’ye geçen belediyelerin ‘başarısızlıkları ve intikamcılıkları’na da bir fasıl ayrılmıştı. Üstüne bu duyuruldu.
Kamu yönetimi reformu, AK Parti’nin en büyük hayaliydi. İlk Bakanlar Kurulu’nun da iki ana gündem maddesinden biri.
Ankara’da toplanan yetkiler yerel yönetimlere devredilerek dağıtalacak, yerinden yönetim güçlendirilecekti.
İktidarın aşırı merkezileştirilmesinden şikayetçiydi o zamanlar AK Parti. Çift ya da çok başlılıktan değil.
Ve henüz bütün yetkileri tek elde toplayan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmemişti.
Henüz AK Parti, tek başlılığın fayda ve faziletlerini savunmak için seferber olmamıştı.
Kamu Yönetimi Reformu’yla devlet idaresi yeniden yapılandırılacak, hız ve etkinlik kazandırılacaktı.
Üniter yapı korunarak elbette. Ama bölünme paranoyası yüzünden yapılamadı.
Sivil-asker bürokrasi, düzenleri bozulacak diye ayak diredi.
‘Vatan kurtaran medya’, ‘birliğimiz tehlikede’ yaygarasıyla şanlı bir direnişe geçti.
Siyasi muhalefetle el ele verdiler.
‘Amerikan projesi, Türkiye’yi parçalayacaklar’ diye’ paranoya kaşıdılar. Kürt fobisini kışkırttılar. Topluma bölünme korkusu saldılar.
Yapılamadı, reform vaadi lafta kaldı.
AK Parti, iktidarın yerele yayılarak paylaşılmasından yanaydı. Ankara’daki güç ve yetki tekelinin kırılması için savaşıyordu.
Ancak ‘federasyon komplosu, dış güçlerin bölüp parçalama planı’ gibi safsatalarla engellendi.
Cumhurbaşkanı’nın müjdesini duyunca birden bir heyecan kapladı tabii içimi.
Acaba o reform vaadi, kaldırıldığı raftan nihayet indirilecek miydi? Artık hayata geçirecek gücü vardı AK Parti’nin, yoksa hep bugünü mü beklemişti?
Desenize, Mansur Yavaş’la Ekrem İmamoğlu’nun tırpanlanan büyükşehir belediye başkanlığı yetkileri de iade edilecekti öyleyse.
CHP’li Ankara ve İstanbul başkanlarının elinde kalmış yetki kırıntıları da alınacak diye, iktidarı karalasın hala muhalefet. Onlara daha fazla yetki aktaracak müthiş bir ters köşe mi geliyordu!
Avucumuzu mu yalarız, çok mu bekleriz daha?
AK PARTİ KARŞITINA MI DÖNÜŞTÜ?
‘Neydi, ne oldu’ derseniz...
Bugün muhalefete yönelttiği hemen tüm suçlama ve kınamalara, dün kendisi muhataptı.
“İç tehdit ve düşman” gibi gösteriliyordu. Bugün muhalefeti öyle gösteriyor.
Ayrımcılığa ve nefret söylemine maruzdu. Erdoğan’la Gül başta, etnik kökenleri bile kara propagandayla dile dolanıyordu.
Bugün kendisi, muhaliflerini tersinden bir ayrımcılık ve nefret söylemine maruz bırakıyor.
ABD ve AB’yle demokratik dayanışma sergilediği günleri unuttu. İçeride askeri vesayeti, o destek ve dayanışma sayesinde alt ettiğini de unuttu.
O vakitler insan hak ve özgürlüklerini, ülkelerin dışardan karışılamaz iç işi ve ulusal egemenlik konusu diye görmüyordu.
BOP Eşbaşkanlığını, demokrasi ve insan haklarını Ortadoğu’ya yayma rolünü üstlenmekle övündüğü günlerdi.
Türkiye’deki antidemokratik ve yasakçı uygulamaları, her platformda göğsünü gere gere dünyaya şikayet ediyordu. Dış baskı kurmak, dışardan destek toplamak için...
‘Tam bağımsızlıkçılık’ adına ‘Amerikan Projesi, dış mihrakların oyuncağı’ olmakla ve vatanı satmakla suçlanıyordu bu yüzden.
Oysa şimdi; muhalefeti vatan hainliği, dış güç uşağı ve Amerikan projesi olmakla suçlamadığı gün olmuyor.
“Üç tarafımız deniz, dört tarafımız düşmanla çevrili” hamasetine karşıydı. Gerçekçiydi. Komşularla sıfır sorun politikası başlatmıştı.
Şimdi ise her yanımızın sarıldığı, etrafımızın içten dıştan kuşatıldığı, yedi düvelin saldırısıyla savaşta olduğumuz kuruntularını o körüklüyor.
Bölgemizde ve dünyada kavgalı bütün taraflarla aynı anda konuşan tek yönetim olmakla iftihar ediyordu.
İran ve Suriye’yle de Suud, İsrail ve ABD’yle de dostane görüşebilen yegane yönetimdi.
Şimdi her tarafla sorunlu ve Emirlikler, İsrail’le niye konuşuyor diye bozuk atıyor.
AK Parti zıddına dönüştü mü, dönüşmedi mi; siz söyleyin!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025
3.04.2025
28.03.2025