Akif BEKİ
İçişleri Bakanı Soylu’nun Twitter’dan istifa girişimlerini çağrıştırıyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, istifasını sosyal medyadan paylaştı.
Yöntem ve taktik açıdan ‘kopya istifa’ denilebilir.
Ama Instagram’dan yapılması bakımından bir ilk.
Gerçi devlet ciddiyeti, siyasi adap ve demokratik teamüllerin dışına ilk kez çıkılmıyor.
Yine de Cumhurbaşkanlığı makamı yerine Instagram, ilk kez devlet içi iletişim ve istifa arzında kullanıldı.
Şeklinden şunu çıkaranlar var: İstifa amaçlansaydı; Cumhurbaşkanı’na saygıyla arz edilir, görevden af istenirdi.
Kapris tripleri atmakta kullanılan bir mecra ve yöntemin seçilmesi de buna yoruluyor.
Aksi takdirde, Cumhurbaşkanı’na saygısızlık gibi anlaşılmaktan çekinilmesi icap ederdi.
Bu da, aslında kabul edilmeyeceği umularak kaleme alındığı ihtimalini güçlendiriyor.
İçeriğine gelince...
“Cumhurbaşkanlığına” diye değil, “Kamuoyunun dikkatine” diye başlıyor.
Dilekçeyi kabul veya ret yetkisine sahip üst makamı bilmez olur mu?
İlgili makama hitaben yazılmaması, yadırgatıcı fakat sebepsiz olmasa gerek.
Mantıken, makama da bir istifa suretinin bırakıldığını düşündürtüyor.
İşleme konacak bir dilekçe yoksa, istifayla ayrılmamış da bakanlıktan alınarak azledilmiş gibi olmaz mı?
Albayrak, siyasi iddiasını terk etmiş de değil.
Geçmiş bir başarısızlığı bırakın, gelecekteki olası başarıları da üstlenmiyor mu şu cümle:
“Enerji’de olduğu gibi Ekonomi’de de ektiğimiz tohumlar çok da uzak olmayan bir gelecekte koca çınarlara dönüşecek ve ülkemizi tam bağımsızlık hedefine ulaştırdığına şahit olacağız inşallah.”
Devamında “Benimle bu zor ama kutsal yükü yüklenen tüm yakın mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” diyor.
Oysa, Instagram atamasıyla gelmedi o göreve.
Teşekküre Cumhurbaşkanı’ndan başlamayı unutmuş görünmüyor mu?
Mesai arkadaşlarından, “Çokça hakkım geçmiştir haklarını helala etsinler” vefasını esirgemiyor.
Fakat milletten de helallik istemeyi ihmal etmiyor mu?
Döneminde; bütçedeki faiz gideri üçe katlanmış, dolar avro karşısında paramız pul olmuş, devraldığında sıfır olan dolarla iç borçlanma rakamı 30 milyarlara çıkmış, döviz rezervleri tükenmiş, Hazine boşalmış, vergiler artmış, elektrikten doğal gaza zam üstüne zam yağmış, ekonomi 2019’da bile yüzdelik büyümelerden binde 9’a düşmüş, enflasyon ve işsizlik hedeflerinin feleği şaşmış vesair...
Yoksullaşmasını faiz lobisi ve dolar saldırısına bağladığı halktan da bir helallik dilemesi lazım gelmez miydi?
“At izinin it izine karıştığı, Hak ve batılı ayırt etmenin zorlaştığı böyle çetin bir zamanda” lafı, kime?
Rahatsızlığının gerçek nedeni, bu göndermede saklı. Hak ve batılı ayırt edemeyen, at izini it izine karıştırarak Albayrak’ı kızdırıp gücendiren kim?
“Ülkeme ve ümmete hizmet etmeyi bana nasip eden Rabbime sonsuz hamdolsun”la bitiriyor.
Nasip eden Allah ama vesile olan kim, ona şükran duygularının arzı yok mu?
Ülke tamam da...Olmayan ümmet birliğine hizmet, hangi bakanlığın kanunla tanımlanmış görevleri arasında?
Final cümlesi de subliminal mesaj dolu:
“Gaybı, kalpleri ve hakiki niyetleri bilen mutlak güç sahibi Cenab-ı Allah bizleri Sırat-ı Müstakim’den ayırmasın.
Sonumuzu hayreylesin.”
‘Mutlak güç’ten büyük güç tanımama vurgusu, Allah’a imanın gereği.
Ancak ifadenin bağlamı ve biçimi, bir şey demeye çalışmıyor mu?
Metindeki açık ve boşluklar, belki de bir öfke nöbetinde kızgınlıkla kağıda dökülmesindendir.
Hesapsız, çalakalem fevrilikten, en sona bir “Saygılarımla” koymayı atladı belki de.
Bütün muammalarını çözemedim. Fakat deşifre edilecek, izaha muhtaç şifrelerini çıkarabildim sanıyorum.
Son bir eksiği kaldı, söylemezsem olmaz.
Bu metindeki meramı ifade yetersizliği, anlatım bozukluğu ve imla hataları, Türkçe ve edebiyat hocalarından da bir helallik dilemeyi gerektirmez mi?
Erdoğan'ın değişim mesajı ve karartma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumartesi günü Kahramanmaraş’ta değişim mesajı verdiğinde kimse bunu beklemiyordu
Zaten parti kongresinde konuşuyordu.
“Kuruyan dallar budandıkça, çok gür bir şekilde hedeflerimize ilerlemeyi sürdürüyoruz” derken parti teşkilatlarında yenilenmeyi kastediyordu.
Şu mesaj, olacakların habercisi gibi sunulabilir miydi:
“Sıfatı, ismi, cismi ne olursa olsun hiç kimsenin kendi şahsi hesaplarını, hedeflerini, heveslerini bu ulvi davanın önüne koymasına tahammülümüz olamaz. Bunun için değişim gerçeğinden kopmadan, davamıza bağlılığını koruyan herkesi de kucaklayarak yolumuza devam edeceğiz.”
Albayrak’ın sürpriz istifasıyla ilişkilendirmek, bittabii aşırı yoruma girerdi. Yani yanlış ve maksadı aşan bir çarpıtmaya.
‘Değişim mesajı’ başlıklarıyla yansıtan iktidar medyası, değişimden bu kadarını anlamamıştı haliyle.
Hazırlıksız yakalandıkları, ne tepki vereceklerini bilememelerinden belli. Haberini bile veremeyecek kadar tutuk davrandılar. Bütün gece almaza yattı güdümlü medya.
Kendilerini ve haber bekleyen takipçilerini ne ilgilendirirmiş, milleti hiç alakadar etmezmiş gibi başlarını öbür tarafa çevirdiler.
Allah’tan AK Partili siyasetçi ve bürokratlar, Bakan Albayrak’a destek kampanyası açarak istifayı doğruladı.
Geri çevirmesi için Cumhurbaşkanı’ndan ricacı oldular. Albayrak’ı ikna çağrıları da eklenince kesinleşti.
Tersinden anlam çıkararak “demek ki doğruymuş” diyebildi millet.
Hadi kontrollü medya, varlık sebebine ihanet ederek görevini yapmadı, böyle kritik bir anda köşe bucak saklandı, kendisinden haber alınamadı...
Peki ya iktidar sözcülerine ne demeli!
Ülke darboğazdan geçerken ekonomi bakanı istifa ediyor. Ama millet, sosyal medya trollerine bile laf yetiştiren iktidar sözcülerine ulaşamıyor.
Ankara’dan tek kelimelik bir resmi açıklama duyulmuyor. Kamuoyu, 24 saat karanlıkta bırakılıyor.
O karanlığa gömülen sadece kontrollü medya mı? Yönetimde şeffaflık da gömülmüş olmadı mı yanına?
Görevi, sorumluluğu halkı aydınlatmak olanlar, karartma yaptı. Bu muydu yerli ve milli demokratik işleyiş?
İkide bir “Kabile devleti değiliz” deme gereği de duymasınlar bari artık. Olmadığımızı fiilen ispatladılar, örnek uygulamalarla gösterdiler baksanıza.
Hem, kabile devleti olmadığını kendin biliyorsan, bundan şüphen yoksa, kendini inandırmaya çalışıyor gibi niye tekrarlayıp durasın ki!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025
3.04.2025
28.03.2025