Akif BEKİ
Bir süredir Google’a dikte ediyorum yazılarımı. Söyleyerek yazdırmanın kolaylıklarından yararlanıyorum. Ne ki bazı şeyleri Google’a anlatmak bile zor...
Ben “reform treni” dedim, Google “Japon treninin ne kalktığı belli ne kalkmadığı” diye anladı mesela.
İlla karıştıracaktıysa niye Çin treniyle karıştırmadı, anlamadım.
Halkalı’dan törenle Çin’e kadırılan tren, Maltepe’den geri dönmüştü. Halkalı’ya uğrayıp yola tekrar koyulduğu şeklinde açıklanmıştı.
Reform treni nerelerde kaldı, AB’ye doğru yola çıkmıştı, kalktığı istasyona geri mi döndü, yoksa şöyle bir uğrayıp tekrar yola mı koyulacak? Belli değil, akıbeti gizemini koruyor.
Fakat Google, Çin treniyle reform treni arasındaki alakayı bir türlü kuramadı. Bak hala reform yerine Japon treni yazıyor, ne benzerliği varsa!
Leb demeden leblebiyi anlayacak kıvama gelmesi için Google’ın daha 40 fırın ekmek yemesi lazım.
Yine de katiplik hizmetlerinden memnunum.
Çünkü, denemeler sırasında benim aklıma gelmeyen bazı şeyleri de o hatırlatıyor.
Özhan Eren'in yazıp bestelediği, Orhan Hakalmaz'ın meşhur ettiği "Kara tren" türküsü gibi şeyler.
Google, “Kara tren gecikir belki hiç gelmez” türküsünün, reform bekleyenlerin hislerini karşılayabileceğini düşündü nedense.
Hatta bir Sivas türküsünün de konuya uygun düşeceğini kestirebildi. Hani şu “Ey sevdiğim senden şikayetim var, ne sevdiğin belli ne sevmediğin oy oy” diye yakınılan...
Reform treninin ne kalktığı belli ne kalkmadığı...Hüseyni türküleri ayrı sevdiğim de eklenince bunu çağrıştırmış olmalı Google’a.
Yarı allame hali ve biraz beni, biraz iktidarı tanımanın avantajıyla bile gönlümü kazanmanın bir yolunu buldu yapay zeka.
Google bulur da Obama, Biden, Merkel Macron bu kafa karışıklığı içinde yollarını bulamaz mı?
Trump giderayak, S-400’ler yüzünden Türkiye’ye karşı hazırlanan yaptırım paketini, kaldırdığı askıdan indirdi...
AB ise kararı mart zirvesine erteledi, yaptırım tehdidini askıda tutmaya devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Trump’a sitem, yeni başkan Biden’a saygı, Biden’ın arkasındaki eski başkan Obama’ya sevgi ve dostluk, Merkel gibi sağduyulu AB liderlerine de teşekkür mesajları yolladı.
Cunhurbaşkanı birden, evine kadar gelmiş Biden’la tanıştığı geçmiş günlerin hatırını, dünyadaki 5 önemli dosttan biri obama’yla gül gibi geçinip gittiği zamanları, Merkel’in hayranlık uyandıran sağduyusunu, AB ile birbirimiz için ne kadar vazgeçilmez olduğumuzu ve Trump’ın yaptırımları imzalamasının NATO ortağı Türkiye’ye nasıl bir saygısızlık olduğunu hatırlatmaya başladı.
Ayrıca ikidir, siyasette çatışma olmayacağını, Biden’ın hakkındaki ağır sözlerine bu yüzden cevap dahi vermediğini, siyasiler arasında bazı şeylere asla tevessül edilmeyeceğini, diplomaside her soruna görüşülerek çözüm bulunacağını, kimseyle konuşarak halledilmeyecek bir ihtilafımız olmadığını, kanalları bundan sonra da hep açık tutacağımızı vurguluyor.
Fakat...
AB bizi nasıl da hiç ırgalamadığını, Obama ise arkasından nasıl saydırdığımızı hatırlamayacak mı?
‘Dostum Trump’, daha dün tarafımızdan yere göğe sığdırılamadığını, Putin’le birlikte dünyadaki en mert iki yakından biri olarak gösterildiğini hafızasından silmiş midir?
Biden, Ankara’nın kendisi hakkındaki gerçek kanaatinin farkında olmayabilir mi?
Merkel ile Macron, kendilerine karşı kullanılan dili tamamen unutmuş mudur? Söylenmedik ne bırakılmıştı?
İktidar ne söylüyor Google ne yazıyor!
Üstelik Cumhurbaşkanı, şu eski taahhüdünü de yineliyor bugünlerde:
“Demokrasiyi, hak ve özgürlükleri birileri istedi diye değil, kendi halkımız buna layık olduğu için savunuyor ve hayata geçiriyoruz.”
Demek ki demokrasi ve hukuk reformları, AB ve ABD ile pazarlıklardan bağımsız ilerleyecek.
Brüksel’de, Washington’da umulanı vermedi, yaptırımları durdurmadı diye tren, kalktığı istasyona geri çark ettirilmeyecek yani.
Osman Kavala, 2018’de cezaevinden bana bir mektup göndermişti. Dış güçlere jest ve taviz olarak serbest bırakılmaktansa hiç bırakılmamayı tercih edeceğini söylüyordu.
Adalet Bakanı Gül de yargı kararıyla kesinleşmeden kimsenin suçlu, casus, terörist ilan edilemeyeceğini ve yargıya yön verilemeyeceğini tekrarlayıp duruyor.
Madem öyle, işte fırsat!
Hans ne der, George ne yapar diye bakmadan...Kavala, Demirtaş, KHK’lılar gibi adil yargılama ve eşit muamele bekleyen herkes için hukuk hemen şimdi işletilsin.
Reforma bile gerek yok. Mevcut kanunlara devlet yöneticileri kendileri uysun yeter.
Reform treni böyle oyalanır, gecikir, ileri geri takılmaya devam ederse Osman Yüksel Serdengeçti’nin şiirindeki gibi anlamsızlaşacak. “Gelsen de bir gelmesen de” eşiğine yaklaşıyoruz.
Fazla naz aşık usandırır.
Gerçi türkülerde kulağa hoş gelebilir:
“Ey sevdiğim sana şikayetim var/Ne sevdiğin belli ne sevmediğin/Hayınsın oy oy, zalımsın oy oy...Eski Günler hayalimden gitmiyor/Dün dediğin bugünkünü tutmuyor oy oy...”
Ya da şu sözler:
“Gözüm yolda gönlüm darda/Ya kendin gel ya da haber yolla/Duyarım yazmışsın iki satır mektup/Vermişsin trene halimi unutup/Kara tren gecikir belki hiç gelmez/Dağlarda salınır da derdimi bilmez/Dumanın savurur halimi görmez...”
Fakat bizim siyasetteki kadar gelgitle zikzak; en deli dolu, en tutarsız, en alacalı aşklarda bile çekilmez.
Yaz Google, yaz arzuhalimi iktidara böyle! Hadi Selda Bağcan söylesin, orijinalini biliyorsunuz.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025