Akif BEKİ
Sağlık Bakanlığının normalleşme haritası, tek renk değildi. Her ile tek tedbir reçetesi yazılmadı.
Çünkü sorun ve çözüm, ilden ile farklılaşıyor.
Türkiye, salgınla mücadelede bile tek renge boyanamayacak, merkezi sistemle ve bir örnek tedbir setiyle yönetilemeyecek kadar büyük.
Uygulanacak tedbirler her ilin durumuna göre değişiyor.
Hayat, Türkiye'nin her yerinde geçerli tek bir formüle sığdırılamıyor.
Onun için yerelde risk değerlendirme yetkisi, valilere verildi.
Böyleyken...
Tek tipçi, bütün kararları tek elde toplayan tek başçı bir dil ve tatbikat, toplumdaki çok renkliliği kucaklayabilir mi?
Çoğulculuğu temsil edemeyen bir siyaset merkeze oturabilir mi, orada barınabilir mi?
İktidar, kutuplaştırma siyaseti için kendisi bir uca çekilirken boşalttığı merkeze rakiplerini de yanaştırmıyor. Bunun için, terörle mücadeleyi de hoyratça kullandığı aşikar.
AK Parti, çoğulculuğu ve kapsayıcılığı başkasına da temsil ettirmemek uğruna muhalefeti karşı uca itiyor. Orada tutmaya uğraşıyor.
Öbür uca hapsolmaktan kurtulmanın tek yolu ise ayrımcılığa ve dışlayıcılığa pabuç bırakmamak.
Ama ayrımcılığa ve dışlayıcılığa karşı bir siyaset izlemenin bedeli var. İktidar tarafından karalanmak, terör sevici gibi gösterilmek...
Bunu göze alamayan, iktidarın kutuplaştırma cenderesine sıkışmaktan nasıl kurtulacak da kuşatmayı kıracak?
Karalanmaktan korkup terörle mücadeleyi parti siyasetine alet eden, ancak kutuplaştırmaya kazandırır.
CHP ve İYİ Parti cephelerinde buna gelen, iktidara istediğini verenler çıkıyor.
Amaçları iktidara destek, muhalefeti uçlaştırmaya hizmet olmasa da sonuç bu.
Merkezin dilini konuşmadan, sağduyusunu kuşanmadan merkeze yerleşerek boşluğu doldurmak, orada tutunmak mümkün mü?
CHP lideri Kılıçdaroğlu gibi, İYİ Parti lideri Akşener de açmazın gayet farkında görünüyor.
İBB Başkanı İmamoğlu, kadınlar günü kutlamasında Akşener'in adını HDP Eş Genel Başkanı Buldan'la birlikte anmıştı.
Sen misin isimlerini yan yana getiren! Bazı İYİ Partililer Twitter'dan İmamoğlu'na çıkıştı.
Dün kendisine sorulduğunda Akşener, tansiyonu şöyle düşürdü:
"Biz İYİ Parti olarak herkesin fikrini açıkça söyleyebileceği, eleştirilerini açık, net ortaya koyabileceği, konuşmaktan korkmadığı bir Türkiye inşa etmeye çalışıyoruz. Bu Türkiye'nin ilk örneği, kendi partimizdir. Dolayısıyla hem Sayın İmamoğlu'nun tweeti hem Sayın Yavuz Ağıralioğlu'nun tepkisi, hürriyetçilik ilkesi içerisinde değerlendirilmesi gereken iki bakış açısı. Sayın İmamoğlu'nun attığı tweeti bizim arkadaşlarımızın büyük bir çoğunluğu beğenmedi, fikirlerini ortaya koydular. Ben de saygı duyuyorum".
Kutuplaştırma geriliminin üstüne demek ki çıkılabiliyormuş.
Bir ucundan tutarak taraf olunmayabiliyor, uçlaştırmanın ekmeğine yağ sürülmeyebiliyormuş demek ki.
Aynı olgunluk ve basiret, dün İmamoğlu'na da hakimdi. Polemiği kızıştırmadı ama paylaşımını da savundu, geri çekilmedi. Hem Buldan'ı, dünkü Kadınlar Günü Hatıra Ormanı etkinliğinden dışlamadı. Hem de eşi Dilek Hanım'la birlikte birer fidan da Emine Erdoğan ve Akşener adına dikti.
İmamoğlu, nefret ve ayrımcılığı körükleme siyasetine daha iyi bir cevap veremezdi.
Siyasi çıkar için halkı birbirine karşı kin ve düşmanlığa tahrik etmeden de siyaset yapmanın demek ki bir yolu bulunabiliyormuş.
Öyle bir vasattayız ki...Mansur Yavaş'ın başkanlığına dahi tahammül edilemiyor. Ankara Büyükşehir Belediyesinden Meclis yemekhanesine Halk Ekmek alımının kesildiği konuşuluyor.
Millet İttifakını bölme, CHP'yi yalnızlaştırma tazyiklerine direnmek, muhalefet için kolay olmayacak.
AK Parti Kürtçe fobisiyle sınanıyor
Emniyet Genel Müdürlüğü, kadına karşı şiddetle mücadele için bir ‘ihbar butonu’ hazırlamıştı. Akıllı telefonlara indiriliyor.
Kadın Destek Uygulaması KADES, artık 6 dilde hizmet verecek. Onu bile tek dille sınırlayamıyorsunuz, çeşitliliği kucaklamadan olmuyor.
Türkçenin yanına İngilizce, Fransızca, Arapça, Farsça ve Rusça dilleri eklendi. Fakat Kürtçe yok.
Diyarbakır Kalesi’ne, kayyum başkan tarafından Kürtçe “Erdoğan’ı seviyoruz” yazısı asılabiliyor. Fakat Diyarbakırlı kadınlar Fransızca, İngilizce, Arapça, Rusça isteyebildikleri yardımı polisten Kürtçe isteyemiyor.
Olabilir mi? İzahı, mantığı ne? Bu ülke, milyonlarca öz vatandaşının konuştuğu bir dili yok sayarak mı kadını koruyacak? Böyle mi birlik, beraberlik sağlayacak?
Türkiye, insanının dilini dışlama ayıbını AK Parti sayesinde aşmaya başlamıştı. Üniversitelerinde Kürt dili ve edebiyatı okutulan bir ülke artık burası. Bu gerileme niye? AK Parti, bunun arkası gelecek bir sınama olduğunun farkında mı?
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025