Akif BEKİ
Bu da oldu; bir skecinde, rol icabı küpeli ve parmak arası terlikli bir imam canlandırıldığı için Güldür Güldür Şov'un yayından kaldırılması istendi.
Talep, Türk Diyanet Vakıf-Sen Bursa Şube Başkanı Hilmi Şanlı'dan...
Şanlı 'uyuma, yine uyuyorsun' diyerek RTÜK'ü dürtüklemekle kalmadı. Hızını alamayıp Show TV'yi, programı kaldırmaya ve dindarlardan özür dilemeye de çağırdı.
Gerekçe; Müslüman milletimizin dini değerleriyle dalga geçilmesi, imam kostümlü bir oyuncuya kahkahayla güldürülerek kutsal değerlerin aşağılanması, ayaklar altına alınması...
"İmamlar, Peygamber mesleğinin varisleridir", bu dediği doğru. Ama kutsal olan Hz. Peygamber'dir, imamlar değil.
Dini değerler kutsaldır, onları vaaz etmeleri imamları kutsal yapmaz ki!
İmamları karalayan aşağılayıcı bir genellemeye tepki gösteriliyor olsa, hak verirdim. Öğretmenleri, marangozları, muhtarları, bakkalları ya da başka bir meslek erbabını toptan kötü gösteren bir genellemeye karşı çıkacağım gibi...
Din adamı, dinin kendisi mi ki bir din adamına laf edilince milletin dinine, inancına da laf edilmiş sayılsın?
Bunu ayırt edememek, Diyanet görevlisiyle dini bir tutmak; din adamının yanlışlarının dine mal edilmesiyle sonuçlanır. Din hizmeti adına hangi imam bunu savunabilir?
Hem imamları, vaizleri, müftüleri dinle özdeşleştirip kutsamaya kadar gider bunun sonu. Gidiyor da.
Ama her imama, vaize, müftüye de bu ayrıcalık tanınmıyor.
Din anlayışına, siyasi tercihine göre kutsalın dokunulmazlığından bazıları yararlandırılırken bazıları yararlandırılmıyor.
Hangi din adamına eleştiri ve iğneleme maksadıyla dokunmanın yasaklanıp, hangisine Güldür Güldür'de toplumsal hiciv amacıyla dokunulabileceğine kim karar verecek?
Mustafa Öztürk de ilahiyat hocası, Ayasofya Baş İmamı Mehmet Boynukalın da...
Biri, din yorumundan dolayı Almanya'da bir üniversiteye hicret etmek zorunda kaldı. Diğerine karşı gelen, tartışmaya giren AK Partili Özlem Zengin bile olsa sığınacak yeri yok.
Prof. Boynukalın'ın görüşlerini dile getirme hakkı olmaz mı, elbette var.
Fakat Prof. Öztürk'ün ona aykırı görüş açıklama, Özlem Zengin'in ona itiraz etme, onu eleştirme hakkı ne olacak? Allah'ın buyruklarına, Kur'an'ın ayetlerine karşı gelmekle mi suçlanacaklar?
Din adına zulmün çaresi laiklik!
Din yorumunun tek bir yetkili bayisi yok, bu hak ve özgürlük devletin de tekeline verilemez.
İslam tek ama İslam anlayışı birden çok. Hz. Peygamber’den sonra, tarih boyunca herkes için geçerli tek bir İslam anlayışı olmadı.
Boynukalın Hoca’ya göre, kanunlarımızı dinin emirlerine uydurmadığımız için sorun yaşıyoruz.
Ancak dinin emirlerinden her alim bile aynı şeyi anlamıyor, ulema arasında görüş ayrılıkları var, hangisine uyduracağız?
İlk Halife Hz. Ebubekir’in torunu Abdullah bin Zübeyr’i katleden, Kabe’yi topa tutan Zalim Haccac da din adına hareket ettiği iddiasındaydı. Halife Hz. Ali’yi katleden Harici de. Peygamber torunu Hz. Hüseyin’i katlettiren Halife Yezid de. Hanefi mezhebinin kurucusu İmam-ı Azam’ı zindana atan, ölümüne işkenceden geçiren Emevi ve Abbasi halifeleri de...
Hangisinin dinden anladığı esas alınacak da kanunlar ona uydurulacak?
Suud Müslümanlığı mı, İran Müslümanlığı mı?
“Müslümanların iktidarına zarar verecekse” doğruyu söylemeyi, haksızlık ve yolsuzluktan şikayet etmeyi caiz görmeyen Hayrettin Karaman Hoca’nın yorumu mu?
Haktan, adaletten taviz vermediği için Emevi, Abbasi halifelerinden görmediği eza, cefa kalmayan İmam-ı Azam’ın din yorumu mu?
Din adına kimin ahkam kesip kimin kesemeyeceğine kim karar verecek?
Onu bilsek, dinin arkasına mevzilenmenin kime kutsallık ve dokunulmazlık sağlayıp kime sağlamayacağını da bilebiliriz.
Fakat bunun takdiri ancak Allah’a ait değil mi? Nasıl olacak?
Laiklik de işte tam olarak bunun için var. Bir din anlayışının diğeri üzerinde baskı kurmasını, diğerine hayat hakkı tanımamasını önlemek için.
Şu yorum mu isabetli, bu yorum mu dinden çıkarır?
Yunus’un şiiri mi, onu okuyanı kafir sayan Şeyhülislam Ebussuud Efendi’nin fetvası mı; hangisi Hak, hangisi batıl?
“Aralarındaki hükmü ancak Allah verir” diyerek nihai kararı Allah’tan başka kimseye, hiçbir kula bırakmamanın güvencesi, laikliktir.
Kutsal adına konuştuğu için kimse kutsalın yerine geçemez, Allah adına son sözü söyleme mertebesine konamaz.
Hiçbir dünyevi iktidar da kimseyi kutsalın arkasına saklayıp karşılığında kendi yönetimini kutsatamaz. Bu dersi tarihten almış olmaktır laiklik.
Öbür türlüsü, dini değerleri kullanmaya, iktidar mücadelelerine alet etmeye girer. Mesele dini değerleri korumaksa, asıl onların istismarıyla ve bağnazlığıyla mücadele etmek gerekmez mi?
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025