Akif BEKİ
“Tarihi, tarihçilere bırakın" diyorsun ama kendin zırnığını tarihçilere bırakmamışsan...Gerek yeniden yazmak gerek uydurmak suretiyle tarihi, siyaseten tepe tepe kullanıyorsan kim ciddiye alır bu teklifini!
Ankara'nın sıkıntısı, Biden'dan çok kendisiyle.
İktidara şu tip yardımcı analizler yetiştiriliyor:
"İlk kez bir ABD başkanı, 1915 hadiselerini 'Ermeni soykırımı' olarak tanıdı, bu istemediğimiz bir şeydi.
Fakat Türkiye'yi sorumlu tutmadı, Osmanlı'ya mal etti. Osmanlı'yı da suçlama maksadı gütmediğini söyledi. İstanbul'un bile adını geçirmedi, Kostantinopol diye andı. Kaçındığımız sonuçlarından Türkiye'yi sakınmaya özen gösterdi.
Hem her 24 Nisan'da yaşadığımız 'soykırım diyecekler mi, demeyecekler mi' geriliminden de bizi kurtardı. Artık tehdit ve şantaj aracı olarak kullanılamayacak, ilişkilerimizi rehin alamayacak.
En kötüsü olmadı yani. Sevinsek bile yeridir..."
Ancak serde geçmişsevicilik ve ucuz hamasetçilik var. İktidar, kendisini bozar diye bu yardımcı analizlerden yararlanmıyor.
Ankara, Biden'ın Türkiye'yi ayrı tutmasına sevinse Osmanlı mirasını reddetmiş olacak.
Daha iyi bir gelecek vaat edemeyenlerin, tarih bilinci aşılama görüntüsüyle topluma enjekte ettiği maziperestliği incitir bu.
Sonra milleti geçmişin görkemli günlerinde nasıl yaşatacak, ecdadın ihtişamlı zaferleriyle avutup kırık gururunu neyle okşayacaklar?
Biden, Türkiye'yi gözeterek kelimelerini dikkatli seçmiş. İstanbul dememiş, Osmanlı'daki adıyla Kostantinopol demiş...
Altında iyi niyet aramak, racona aykırı. Dış güçler paranoyası kaşıyanların şanına yakışmaz.
Tam tersine, kurulmuş propaganda makinesi hemen Üst Aklın buradaki sinsi emellerini, Türkiye'yi işgal edip İstanbul'u Yunan'a peşkeş çekme hazırlıklarını anlatmaya başladı.
Oyun, bir kez daha büyüktü; soykırım lafının arkasında çok daha tehlikeli bir plan yatıyordu...
Akılla alış verişi kesmiş sipsipullahlara sorsan, yoksa niye İstanbul'a Kostantinopol desin!
Sanki 1915'te Osmanlı, Kostantiniyye değil İstanbul diyormuş da Biden kasten Bizans'taki adını kullanmış.
"Bunların hepsi emperyalizmin tuzakları, başımıza yeni çoraplar örüyorlar, görmemek için kör olmak lazım" diye tribününü inandırırsan, paranoyayı köklersen olacağı budur. Alkış ve yuhalamalarla yönetilirsin, kendi ürettiğin tezahürat ve sloganların oyuncağı olur siyasetin.
Demek ki zorun Biden'la değil kendinle.
ABD Başkanı'nın "soykırım" demesi bugüne kadar engellenebildi. Bugün niye engellenemedi?
Türkiye'nin, aleyhindeki bir gelişmeyi önleyebilme gücüne, dost ve müttefikleri nezdindeki hatırına, caydırıcılığına ne oldu?
"Koca imparatorluğu pul gibi dağıtanlar Türkiye'ye neler yapmaz" teraneleriyle korku pompalıyorlar bir de.
Suç hep dış güçlerde, biz hiç yanlış yapmıyoruz.
Bir gün de şunu sorsunlar: Acizlik itirafı değil mi bu, kafasına vurulup ağzından ekmeği alınacak edilgen taraf mıyız biz, dış güçler imparatorluğu dağıtırken biz neredeydik, her şeyimiz doğruysa niye başkaları kazanıyor?
Aman ayakları üşütme hocam!
Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi’nden Doç. Ebubekir Sifil, yeni inciler saçmış, hiç söylemiyorsunuz.
“İdeal bir eğitim sistemi” için “başı sıcak tutmak” şartmış. İngiltere’deki çok kıdemli bir profesör, bu sırrı bir MEB heyetine açıklamış, o heyetten biri de formülü etrafına fısıldamış, ta Sifil’in kulağına kadar gelmiş.
Neyse ki Hoca, bir YouTube kanalında, meçhul İngiliz’in ağzından şunları anlattı da millet aydınlandı:
“Derste öğretmen ve öğrenci yerde oturacak. Kız ve öğrenciler ayrı ayrı olacak. Erkeklerin de kızların da başları kapalı olacak. Araştırmalarımız bize gösterdi ki insan beyni belli bir sıcaklığa ulaşınca ideal çalışır. Ders böyle yapılmalı.”
Acaba dedim, İngilizceden çevrilirken ayakla baş karışmış olabilir mi?
Öyle ya, 128 milyar dolarlık MB rezervi bile yer değiştirebiliyor, at izi it izine karıştı, böyle bir devirdeyiz.
Sağ olsun TRT Haber, bir ara nöroloji uzmanı Dr. Mustafa Uygur’la beyin sağlığı üzerine konuşmuş:
“Sıcak, beyin hücrelerine zararlı etkenlerden birisi. Beyin hücrelerini dumura uğratıyor yani, beyin sulanabiliyor, hatta beyin kanamaları olabiliyor...”
Tanıyan, bilen Sifil Hoca’ya da iletsin, beyni ısıtacağım derken hararet yaptırıp devreleri yakmasın.
Stefan Zweig’ın Amok Koşucusu’nu okusa, Allah muhafaza bunalıp sağa sola saldırmamak için başı sıcaktan korumak gerektiğini bilirdi.
Cinnet geçirten sıcaklarla ilgili de hiç haber okumamış ömründe.
Kitaplarla olmadığı gibi haberlerle de arası iyi değil demek.
‘Sıcak tutulacak olan ayaklardı, başa serinlik gerek’ diye, hiç değilse şu ecdat sözünü kendisine iletelim, mübarek gün sevaptır:
“Ayaklarını sıcak tut, başını serin/Yapacak bir iş bul, düşünme derin.”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025
3.04.2025
28.03.2025