A.Turan ALKAN
Efendimiz; evvelâ sana ve âl-i ashâbına hicâb ile selâm ederiz.Yarın mübârek velâdetinizi bir kere daha idrake çalışacağız. Peşinen arzedelim; emânetiniz ve hâtıranıza lâyıkıyla riayet edememekten ötürü çok mahcûbuz.
Siz, “Ben Muhammed’im, ben Ahmed’im, ben Rahmet peygamberiyim” buyurmuştunuz; bugünki hâlimizi taşradan görenler hakkımızda, “Bunlar, o emânetin hâmili değiller, zirâ görünür alâmetleri tefrika olmuştur. Ağızlarında güzel sözler var fakat yaptıkları söylediklerini tekzîb ediyor, galiba bunlar başka bir ümmet olmasa gerektir” diye düşünseler yeridir.
Ey Fahr-i âlem; başta size nâzil olan Kitâb, âhiren sizin hayatınız, sünnetiniz, hadiselere yaklaşma ve müşkül halletme usûlünüz olmak üzere tarîkiniz üzerine bize gelen zihnî ve ahlâkî mirası temsilde zaaf ve gaflet içindeyiz. Bu kıymetli miras, aramızdaki ihtilâflarda hakem olamıyor. Sûreta aynı Kitab’a baş eğiyor fakat ahkâmını lisandan kalbe indiremiyoruz.
Siz dünya işleri için hiç kızmazdınız. Kendi şahsınız için asla öfkelenmez ve öç almazdınız. Biz -vâ esefâ- bizden farklı düşünen kardeşlerimiz aleyhinde intikam gazveleri tertîb ediyoruz Efendimiz; yüzümüz yerden kara…
Mübârek ağzınızdan kem söz sâdır olduğu vaki değildi. Affediciliğiniz lütûf eseri gibi görünmezdi, tabii idi ve düşmanlarını sadece affetmekle kalmaz, onlara şeref ve değer de verirdiniz. Biz, değil sevmediklerimize şerefli bir ric’at fırsat vererek kalplerini hayra ısındırmak, onların da bizim gibi Müslüman olduklarını bile hatırlamak istemiyoruz Ya Seyyidel-evvelîne vel âhirin.
Siz, hoşlanmadığınız bir şey hakkında susardınız. Biz ise değil sükût etmek tellâllar gibi âvâz ediyoruz; n’ola hâlimiz?
Hiç kimseyi yüzüne karşı ve arkasından kınamaz ve ayıplamaz, kimsenin kusurunu araştırmazdınız. Kimseye hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdiniz. Biz, kelimelerin ucunu sivriltip zehire batırarak birbirimizin kalbinde ölümcül rahneler açıyoruz Efendimiz.
Âdet üzere sarf edilen hiçbir kötü söz ağzınızdan duyulmamıştı; en sıkıntılı hallerinizde bile kabalaşmaz, bağırmazdınız. Ey Resûl-i Ekrem bizde bu hüsn-i ahlâktan eser kalmadı.
Sabahları evinden çıkarken, “İlâhî, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım” derdiniz; bizde öyle inceliklerden eser kalmadı. “Selâm”, aramızda bir selâmet melcei olmaktan çıktı. Zâhirde karıncanın hayat hakkını gözeten diğerkâmlığımız, en galîz bencilliklerimizin kılıfı oldu.
Biz şimdi aynı lisân üzre yekdiğerimizin helâkini dileyen bir zillet içindeyiz. Birleştirdiğini sandığımız “din dili”, ihtilâfın lugâti oldu. Şaşkınlık ve perişânlıkla mâlulüz. Hakk’ı Hakk, bâtılı bâtıl bildirecek müştereklerimiz sarsılıyor; rûhuna kalbimizi koymayı unuttuğumuz secdelerin kıblegâhı, coğrafî bir istikametten ibaret kaldı.
Ey Şefî’ül müznibîn, ey biz günahkârların çare melcei; işte arz-ı hâl kağıdımız başından sonuna, onca zaman İslâm ümmeti olmak tecrübesinin yüzünü kızartan mürekkep lekeleriyle mülemmâ. Bu kâğıt ile “ümmetin olmak”lığı umacak bir yüzümüz yok lâkin bir ümit, bir recâ’ kırıntısı ile arz ederiz ki, (mânâ ve kadrini) lâyıkıyla bilemesek de Şâkir kulunun deyişiyle “Kıble-i kalbimiz” yine de seninle beraberdir; gözümüz sendedir.
Bizi eteğine yapışıp kurtulanlardan olmak şerefinden mahrum etme. Yarın mahşer gününde bizleri görünce yüzün öte döndürme ey iki cihanın pâdişâhı. [email protected]
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016