A.Turan ALKAN
Bir yemin edip de bilahire tam aksini yapmanın dindeki hükmünü tartışmayacağım, çünkü söz konusu yemin siyasi mahiyet taşıyor. Bir siyasetçi, davranışlarının dindeki yeri üzerinden yargılanmamalı.
Türkiye’de siyaset laik bir zeminde yapılıyor; en azından anayasa böyle diyor! Kaldı ki sözünü ettiğimiz yeminin metninde, “Anayasa’ya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağım” ibâresi yer almakta. Öyleyse bu yeminin aksine hareket eden kişi, dinin hükmüne göre değil, yemin ettiği laik anayasa ahkâmına göre değerlendirilmelidir. Laik siyâset bunu gerektirir.
Ne var ki aynı yeminin son kısmında ‘namus ve şeref’ten de bahsediliyor. Namus ve şeref kavramlarından ne anlamak gerektiği, laik hukuka göre belirsizdir fakat her şahısta ‘apriori’ olarak bol miktarda mevcut bulunduğu farz edilen bu iki özelliğe anlam yüklemek veya sadakat göstermek kişinin bileceği iştir. Laik hukukun da cevap veremediği, suskun kaldığı yerler var demek ki?
Boşverelim namus ve şerefi; diyelim ki bu iki kelime anayasada hiç yer almadı lakin yemin yine de yemindir. “And içerim” sözü açık bir irade beyanıdır ve kişi, herhangi bir kutsal değeri referans gösterip, “aksini yaparsam çarpılayım” demese bile kâfidir. Söz sözdür ve sadece laikler filan değil, agnostikler hattâ ateistler bile bir yemin edince gereğini yerine getirmek lüzumu duyarlar.
Bir şey için söz vermek, dünyanın her yerinde, her kültürde (dikkat buyrulsun, dinleri kapsam dışı kabul ediyorum bu noktada!) bağlayıcı bir yükümlülüktür ve lisanımızda söz vermenin ağır sorumluluğuna dair çok veciz hükümler geliştirilmiştir.
Söz verince ya tutmak veya, “Ben ne söylediğimi bilmiyordum; gazozuma ilâç katmışlar, aklım başımda değildi” diye bir mazeret ileri sürüp yükümlülükten çekilmek gerekir.
Batılılar tuhaf insanlar; dinleriyle, peygamberleriyle dalga geçilmesine aldırış etmiyorlar; bayraklarından iç çamaşırı, deniz mayosu yapılmasına bile kafayı takmıyorlar. Namus kavrayışları bizden çok farklı; çocuklarının ‘başlarına iş açmadıkları takdirde’ dışarıda hangi iffet ihlâllerinde bulunduklarına bile bakmıyorlar. Mâlumdur, bizde nâmus yüzde 99,9 oranında cinsî edebe mugayir hallerle ilişkilendirilir ve meselâ yalan söylemekle namusun haleldar olabileceği düşünülmez!
Velâkin ve faraza, verilmiş randevuya vaktinde icabet etmeyen adamın fişini hemen çekiveriyorlar, hakikaten tuhaf. Niçin? Çünkü filan saatte orada olacağına söz verdiniz ve bir dakika geciktiniz! Böyle bir ihtimâli havsalaları kabul etmiyor. Hele yalan söylemek büsbütün muhâl ihtimâl, zira Batı’da kamu düzeni vatandaşın beyanına tam itimat üzerine bina edilmiş; eğer beyanınız eksik ve hatalı ise başınız belâda demektir; nitekim oralarda ceza indirimi, sanığın kravatlı ve tıraşına göre değil, suçunu itiraf ederek yargıya yardımcı olmanın ödüllendirilmesi olarak kabul ediliyor.
Peki, bir siyaset adamı ahdine sâdık kalmaz, üstelik yalan söylerse ne olur? Kısa yoldan cevap veriyorum: Nixon gibi olur ve eğer hâlâ tâkat bulabiliyorsa hatıralarını yazmak, torunlarını hoplatmakla ömrünü tamamlar.
Peki bizde bir siyaset adamı ahdine sâdık kalmaz ve üstelik yalan da söylerse ne olur? Kısa yoldan ve millî ahlâk ve göreneklerimizin ilhâmıyla cevap veriyorum: Kesinlikle ayıplanmaz, yadırganmaz ve bin senede yetişmiş böyle bir müstesnâ değerin ufacık bir kusur yüzünden hebâ olmasına vicdân-ı milliyemiz rıza göstermez. Taltif ve itibar görür; cesaret bulur, ödüllendirilir.
Şeref’e gelince; bizim mahallede bir Şeref abi vardı, bir gün Şeref abi yolda giderkene...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016