A.Turan ALKAN
Eskiden, yani çocukluk ve gençlik zamanlarımda Türk tarihine meraklıydım; bu ilgi, ‘Türk tarihini lâyıkıyla bilirsen, kader icabı dünyaya Türk genleriyle gelmemiş diğer toplulukları merak etmene lüzum kalmaz’ gibi pek ciddiye aldığım bir varsayıma dayanıyordu. Hâliyle dünyaya Türk nâmıyla gelmiş olmanın sorumluluğu, daha o yaşlarda beni etkilemiş, ağırbaşlı, uzaktan bakınca bir şey biliyor veya akıllı gibi görünen biri yapmıştı. Hayır, bu ırkçılık, soy böbürlenmesi filan değildi; bir hakikatin tespitiydi, kaderdi ve yapılacak pek bir şey de yoktu.
Yaşlanmak, bazıları üzerinde marazî tesirler yapıyor; bende de öyle oldu. Hayatın tadını kaçıran ve kafa rahatlığını sarsan o kötü alışkanlığın nasıl başladığını bilmiyorum; galiba o günlerde yine zararlı ve lüzumsuz bir kitap okumuş olmalıyım ki ‘şeyleri kurcalayıp içine bakmak’ gibi hanelerden ırak kötü bir alışkanlığa müptelâ oldum. Türklerin tarihinden sonra, Türk olmayanların tarihiyle de ilgilenmeye başlamam o günlere rast geliyor. Bunun nasıl bir şey olduğunu sıkı perhize (doktor terörü!) mecbur kalanlar çok iyi anlayacaktır: Evet, bir şekilde hayatta kalıyorsun ama renklerin feri soluyor; maçları santra düdüğü çalmadan kaybediyor, daha kötüsü ‘kazansam ne olacak be’ diye umursamıyorsun…
Yeryüzünü başkalarıyla paylaşıyor olduğumuzu öğrenmek işte böyle berbat bir duygu ama daha fenası, başkalarının da zaman zaman bizim kadar iyi olabileceğini anlamak oluyor. Faraza Çinliler’in, bizimkilerden çook çok önce önemli şeyler yapmış ve kendilerine göre enikonu kamu düzeni felan kurduklarını öğrenince karnıma yumruk yemişe dönmüştüm. N’olamazdı, şu halk arasında hâlâ ‘Çançinçon’ diye eziklediğimiz Çinliler’in tarihi nasıl bizden daha eski ve üstelik önemli olabilirdi ki?
Yeri geldi tembih ediyorum, çocuklarınıza lüzumsuz ve zararlı şeyler okutmayınız, mutsuz olurlar. Mukayeseli dünya tarihi meselâ… Gübreyle güçlendirilmiş TNT kalıbından daha tahripkâr bir kafa terörü aracı. Niçin, çünkü size diğer aktörlerle aynı hizada olduğunuzu hatırlatıyor. Bakınız biz Türklerin başkalarından daha üstün olmak gibi bir iddiamız yok ama durup dururken gerilere düştüğümüzü görmek da can acıtıyor. Türk diliyle kaleme alınmış en eski tarihi belge MS 8. asra tarihlenmişken, ondan tam 3 buçuk bin sene önce bazı Mezopotamya kavimlerinin şakır şakır yazı yazıyor olmaları insanın ağırına gidiyor. Yuh yani…
Milli tarihten sonra dünya tarihi hiç çekilmiyor fakat beterin daha beteri de var: İnsanlık, hatta bizzat insanın tarihi. Birader okudukça, bırakın Türklüğü, İngilizliği; bölgenin röntgenini göstermek gibi bir şey. Fevkalade hayal kırıcı ve lüzumsuz bir takım bilgiler. Nedir meselâ? Efendim 60 bin sene önce hepimizin en uzak ve ortak ceddi Batı Afrikalı siyâhi bir Kuntakinte imiş! Yok deve! Efendim bilim öyle diyormuş! Batsın o bilim be, tüküreyim sizin bulgunuza da , teorinize de. Hayır, biz ırkçı değilizdir; afedersiniz zencileri de severiz, bir önyargımız yok; mesela yollarda çakma saat gözlük satıyorlar, durup bakıyoruz ama durup dururken benim ecdadıma siyahi denilmesi de sineye çekecek değiliz herhalde.
Hâsılı efendiler bu kan tahlili şey biyolojik veya genetik bir süreç değil benim anladığım. Biraz yaşla, çokca da okuyup bilmekle bağlantılı, bunama gibi bir şeye benziyor. Şöyle oluyor: Yaş ilerledikçe kan sulanmaya, dejenere olmaya başlıyor. İnsanda afedersiniz bir karşılıklı anlayış hali, bir vicdan yapmalar, lüzümsuz merhamet histerileri filan gibi yan tesirleri ortaya çıkıyor. Adam 18’inde zımba gibi Türk iken 81’inde bakıyorsunuz çamur gibi bir şey haline gelmiş.
Çare? Kolay. Şekil D’de görüldüğü üzere kitaplardan, okumaktan, tefekkürden uzak durup gençlik efsanelerini yüksek sesle tekrarlamak kanın salâbetini artırıyor, vicdan mikroplarına karşı dirençli yapıyor.
Bana gelince; beni geçiniz, kendinizi kurtarınız.
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016