Burhanettin DURAN
Suriye'de ateşkes Irak ile de yeni bir dönemin kapısını araladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak Başbakanı İbadi ile 30 Aralık'ta yaptığı telefon görüşmesinden sonra yeni adım Başbakan Yıldırım'ın Bağdat ve Erbil seyahati.
Aralık 2015'te İran'ın baskıları sebebiyle Başika kampının statüsü etrafındaki tartışma ikili ilişkileri germişti. Başika'da Peşmerge'ye ve Haşdi Vatani'ye eğit donat uygulayan Ankara, kampı boşaltmadı.
Şii milislerin Telafer'de katliam yapma ihtimali ve PKK'nın Sincar'daki varlığı Türkiye'nin ısrarının temel sebepleri. Bu ısrar sonucunda milisler Telafer'e giremedi.
Ankara, uluslararası koalisyon güçlerine kampı açabileceğini söylemekle kalmadı.
Türkiye'nin Irak'a dair bir toprak talebi olmadığı ve güvenlik sorunları bittiğinde kampı boşaltacağı konusunda diplomatik temaslar yürüttü.
Böylece taraflar çekincelerini karşılıklı olarak netleştirdi.
300 bin Iraklı göçmenin Türkiye'de olduğu hatırlatılarak demografik temizliğin getireceği göç ve terör dalgası tehditleri vurgulandı. İbadi Hükümeti ise Başika'nın tümüyle Irak'a bırakılmasında ısrarcı. İçte egemenlik ihlali eleştirilerini savuşturmak istiyor.
Halen bir uzlaşma sağlanmış değil. Yıldırım'ın ziyaretinde de nihai bir sonuca varılamayabilir.
Ancak taraflar bir anlamda Başika'yı paranteze alarak ilişkileri normalleştirmek zorunda; ticaret, enerji ve güvenlik konularında yeni bir sayfa açma eğiliminde. Zira İbadi yönetimi, kötü ekonomik durum, Deaş ile mücadelenin tıkanması, Türkiye'nin Sünni aktörler üzerindeki etkisi ve İran'ın Şii Araplar arasında bile tepki çeken aşırı güçlenmesi sebebiyle Ankara ile normalleşme istiyor. Ankara ise Irak ve Suriye'de PKK ile mücadelede daha aktif pozisyon arayışında.
Irak ile normalleşme arayışı aslında Türkiye'nin hem sahada hem masada olma stratejisinin yeni bir safhası. Terörle mücadelenin Suriye'den sonraki ikinci ayağı Irak'ta da Ankara hummalı bir gayret içinde. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne (IKBY) verdiği siyasi ve askeri desteğin yanı sıra Sünni ve Şii aktörlerle de temas halinde.
ABD, Ürdün ve İran'da ben- zer, rakip girişimler yürütüyor. Fırat Kalkanı operasyonunun gösterdiği yeni kararlılık sahada etkili oluyor.
Şimdilerde açmaza giren Musul operasyonuyla Deaş'ın kentten temizlenmesi durumunda Sünni temsili ciddi bir sorun haline gelecek.
Türkiye, Sünnileri görmezden gelmenin sadece yeni bir Deaş yaratacağının farkında. Yine Irak'ta İran yanlısı Şii milislerin Arap Şiiler arasında bile ciddi rahatsızlık oluşturduğu biliniyor.
İran, Şii gruplar arasında güçlü olsa da Tahran'ın yayılmacılığını tepkiyle karşılayan rakip Şii aktörler ve oluşumlar mevcut. Ayetullah Sistani gibi Velayeti fakihçi Şii anlayışı kabul etmeyen dini şahsiyetlerle kurulan ilişkiler Türkiye'nin yeni aktivizmi ile başka bir düzleme taşınabilir.
Kum-Necef rekabeti eninde sonunda İran-Irak yakınlaşmasını krize sokacaktır. Kaldı ki tüm bölgede İran'ı dengeleyebilecek tek ülkenin Türkiye olduğu kanaati her geçen gün güçleniyor. İran'ın dengelenmesi ancak hem sert güç ile sahada hem de diplomasi ile masada olarak mümkün.
Irak ile normalleşmenin diğer kritik boyutu ise PKK varlığına dair. PKK'nın Sincar'dan çekileceğine ilişkin ABD ve IKYB'den açıklamalar gelse de Türkiye'nin sert gücü olmadan bunun gerçekleşmesi pek olası değil. Tıpkı Menbiç'te olduğu gibi.
Yine IKYB, PKK'dan varoluşsal bir tehdit hissediyorsa da tek başına bu örgütü karşısına alamaz. Ankara'nın "Sincar'ın ikinci Kandil olmasına izin vermeyeceğiz" tavrı hem Bağdat hem de Erbil ile terörle mücadelede yakın işbirliği hamlesini gerektiriyor.
İbadi yönetimi de nihayet Türkiye'nin Irak denkleminde olmasının katkılarına odaklanma aşamasına geldi.
Çözümün yolu, Başika'da bir uzlaşmaya varmak ya da onu paranteze alarak ileriye bırakmakta. Diğer işbirliği alanlarına odaklanmakta.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020