Burhanettin DURAN
ABD'nin yeni başkanı D. Trump dün Kongre'de yemin ederek göreve başladı. Demokratların organize ettikleri "seni istemiyoruz" protestoları eşliğinde...
Trump'ın müesses nizamın kurumları ve Obama'nın mirası ile hesaplaşması kolay olmayacak. Yeni Başkan, tıpkı Obama gibi, düzenleyici işlem yapma yetkisini (executive order) hızlıca kullanarak kendi farkını gösterecek. Ancak yine de kurumların direnci önemsenmeli. Zira Rusya ile ilişkiler konusundaki ilginç olaylar aslında kurumların direncine uyanık olunma ihtiyacını gösterdi.
Rusya lideri Putin'in dikkatli davranması ile kriz ortaya çıkmadı. Ve Trump ile olumlu bir sayfa açma iradesinin baltalanmasına fırsat vermedi. Trump da ısrarla ve özenle Putin hakkında olumsuz cümle sarf etmedi.
Trump kabinesi Türkiye politikasındaki "farkını" oluşturma sürecinde de benzer bir dikkat göstermek durumunda. ABD'nin Obama döneminde Ortadoğu'da kaybettiği ağırlığını yeniden kazanması için Trump'ın Türkiye ile ilişkilerde tamirat süreci yürütmesi lazım.
Gidişat olumlu... Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilişkilerin onarılması konusunda pozitif bir tutum ve beklenti içinde olduğu biliniyor. Başbakan Yıldırım da Ankara'nın beklentisinin PKK-YPG'ye desteğin kesilmesi ve Gülen'in iadesine odaklandığını geçen gün açıkladı.
Yine Trump'ın çevresinden de Türkiye ile yeni bir sayfa açma yönünde olumlu sinyaller geliyor. Ancak muhtemel yol kazaları için dikkat edilmesi gereken hususlar var.
Yönetimi devreden Obama'ya yakın uzmanların düşünce kuruluşlarında üslenerek "Erdoğan'ın otoriterliği" kampanyasına sağlayacakları yeni malzemeleri, yazdıkları kitapları önemsemiyorum. Aynı suçlamayı göreve gelmeden duyan Trump'ın bu "otoriterlik" söylemini ciddiye alması beklenemez.
Ülkelerin iç işlerine karışmama eğiliminde olduğunu da ilan etti zaten. Ancak aynı kampanyanın "Erdoğan'ın İslamcı politikalar yürüttüğü" tezviratı kısmını es geçmemeliyiz. Zira bu suçlama Washington'daki birtakım düşünce kuruluşu ve medya temsilcisi tarafından üç kritik konuya bağlanmak istenecek: Deaş ile mücadele, İsrail ve İslamofobi.
Fırat Kalkanı operasyonundan sonra Deaş ile mücadele Trump ve Erdoğan arasında en nitelikli işbirliği yapılabileceği ilk ve öncelikli alan. ABD, Rusya ve Türkiye'nin Deaş'ı bitirecek bir seferberliğe girmesi bile mümkün. Ancak "Obama artığı" bürokratların YPG'yi "Deaş'a karşı savaşan ABD müttefiki," hatta "Erdoğan radikal İslamcı halbuki PKK-YPG seküler" şeklinde pazarlaması ciddi bir gerilim oluşturacaktır. Olması gereken terörle mücadelenin devletler eliyle yürütülmesi, başka terör örgütleri kanalıyla değil.
İkincisi, Trump'ın İsrail'le ilişkileri geliştirmesinin yaratacağı ortamın gerilimleri. ABD'nin İsrail büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması durumunda Filistin meselesi bir fırtınaya dönüşebilir. Tel Aviv'in Filistin direnişini "radikal İslamcı" Hamas'ın "terörüne" yıkacağıaşikâr. Türkiye'den gelecek tepkileri de "radikal İslamcı Erdoğan'ın" sorumluluğuna atmak Washington'daki malum Türkiye karşıtı kampanyacılar için hiç de zor olmayacak.
Üçüncüsü, Trump'ın Müslüman göçmenler ve İslamofobi politikasının yaratabileceği muhtemel gerilimler. "Radikal" ile "ılımlıyı" eşitleyen indirgemeci bir İslamcılık yaklaşımı Trump yönetiminin İslam dünyasında yaygın bir tepki görmesine sebep olabilir.
Halbuki Trump ve Erdoğan'ın bölgedeki aşırıcılık ve terörle mücadele konularında yürüyebilecekleri sağlam bir zemin var. Cumhuriyetçi bir başkanın yeni Türkiye politikası sayesinde İslam dünyasındaki düşük ABD imajını toparlaması neden bir hayal olsun ki?
Yeter ki Trump ve Erdoğan yola döşenen mayınların farkında olsun
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020