Burhanettin DURAN
Roma-Cumhurbaşkanı Erdoğan, Papa Francis'in davetlisi olarak dün Roma'daydı. Vatikan'daki görüşmelerinin yanı sıra İtalya Cumhurbaşkanı Mattarella, Başbakanı Gentiloni ve işadamları ile Türkİtalyan ilişkilerinin geleceğini ele aldı.
Öncelikle, Erdoğan'ın Vatikan'a ziyareti çifte sembolik öneme sahip. İlki, 59 yıl sonra Türkiye Cumhurbaşkanı'nın Vatikan'ı ziyaret etmiş olması. İkincisi de, Katolik dünyanın ruhani lideri Papa ile İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dönem başkanı Erdoğan'ın bu vesilesiyle Kudüs konusundaki ortak hassasiyetlerini bir kez daha dünya gündemine taşımaları.
Hatırlanacağı üzere, ABD Başkanı Trump, 6 Aralık 2017'de Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararı aldığında buna en etkin şekilde Erdoğan karşı çıktı. Erdoğan, çok sayıda dünya liderinin yanı sıra Papa Francis ile de iki kere görüştü. Papa Francis, Kudüs'ün üç din bağlıları için kutsal olduğunu söyleyerek "BMkararlarıyla belirlenen statüye saygı gösterilmesi" çağrısında bulundu.
Genel Kurul'daki oylamada ABD'nin yalnız kalmasında bu ortak, haklı tepkinin ciddi bir etkisi oldu. ABD'nin barışa zarar veren bu kararına rağmen Vatikan ve AB'nin Kudüs konusunda gösterdiği hassasiyet, İslam dünyası-Batı ilişkilerinde yeni büyük bir kırılmanın önüne geçti. Batı'nın bir blok olarak İsrail'in 'Filistin devleti olma ihtimalini' tümden ortadan kaldıracak böylesi bir karara destek vermediğini gösterdi. Erdoğan'ın ABD'ye sert eleştirileri aslında Avrupa'nın ve Hıristiyan âleminin de Kudüs rahatsızlığını dillendirdi.
Erdoğan'ın Vatikan ziyareti son dönemdeki Türkiye-AB yakınlaşma çabası ve terörle mücadele gündemi açısından da önemliydi. Papa Francis, Mart 2017'de AB liderleriyle yaptığı toplantıda "AB'nin kendisini sorgulaması, 60 yılın getirdiği hastalıklarını tedavide yeni yollar bulması gerektiği" düşüncesini dile getirmişti.
AB'nin kendi geleceğinde "yeni yollar" bulma arayışı Türkiye'nin üyeliği konusu netleştirilmeden çözülemez. Roma'ya gelirken La Stampa gazetesine verdiği röportajda Erdoğan'ın yeniden vurguladığı gibi Türkiye'nin amacı tam üyeliktir: "AB'den beklentimiz, önümüzdeki suni engellerin bir an önce kaldırılması ve yapıcı bir tutum izlenmesidir. Türkiye'nin üyeliği iç siyasi hesaplara kurban edilmemelidir."
Apostol Sarayı'ndaki Erdoğan-Papa görüşmesinde vurgulanan Kudüs dayanışması hem Avrupa'nın içe kapanmasını engellemek hem de Türkiye ile ilişkileri canlandırmak için sembolik bir sermaye oluşturuyor. Görüşmede gündeme alınan yabancı düşmanlığı ve İslamofobi ile ortak mücadele kararlılığı ise olumlu bir adım mahiyetinde.
Halbuki yükselen mülteci ve yabancı düşmanlığı, şiddet seviyesi artan İslamofobi ve sağ ile solu birlikte kuşatan popülizm Avrupa'yı içine kapatıyor. Bu içe kapanma Avrupa merkez siyasetini derinden etkiliyor. Aşırı sağ siyasetçilerin zaferi ertelense bile merkez, aşırı siyasetçilerin fikirleriyle yeniden şekilleniyor.
Bunun anlamı Avrupa'nın geleceğinde Merkel ya da Schultz gibi siyasetçilerin olmayacağı. Hatta Macron gibilerinin de geçici olduğu. Avusturya Başbakanı gibi yeni bir genç siyasetçi nesli geliyor. Bu genç nesil bırakın Türkiye'yi AB'ye almayı, yakın işbirliği içinde tutmayı beceremeyecek bir yaklaşımda.
Halbuki Transatlantik ittifaktaki çatlağın büyüdüğü bir dönemde Avrupa'nın güvenlik, istikrar ve mülteci konularında Türkiye ile yakın işbirliğine ihtiyacı bulunuyor. İç krizini çözemeyen AB, Suriye ve Irak'taki iç savaşların seyrinde kenarda kaldı.
Ortadoğu'nun krizlerinden doğrudan etkilenen Avrupa'nın Türkiye ile ortak bir zemin bularak bölge denklemlerinde etkin olması gerekiyor. Ankara'nın PKK-YPG ile mücadelesine verilecek destek AB-Türkiye yakınlaşmasını kolaylaştıracaktır.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020