Burhanettin DURAN
Partiler, milletvekili aday listelerinden sonra beyannamelerini açıklıyor. AK Parti, MHP, CHP ve Saadet Partisi vaatlerini kamuoyu ile paylaştı. İyi Parti ve HDP de önümüzdeki günlerde beyannamelerini açıklayacak.
Beyannameler uzun ve okuması meşakkatli metinlerdir. Bu yüzden seçmenler kısa broşürlerden hoşlanır. Medyadaki propaganda malzemesine bakar. Halbuki beyannameler partilerin dünya görüşlerini, politikalarını ve vaatlerini genişçe açıkladığı metinlerdir. Manifestolarla birlikte beyannameler Türkiye'de siyasetin nereye doğru aktığını gösterir.
Bir kere, beyannameler vaatler açısından çok hareketli.
7 Haziran 2015 seçimlerinde başlayan bir hareketlenmenin devamı yaşanıyor.
Partiler her geçen gün yeni vaatlerle yarışıyor.
Ne iktidar ne muhalefet geride kalmak istemiyor.
Bunun temel sebebi de ideoloji ve kimlik konularına göre oy veren seçmenin tercihinin vaatlerle değişmiyor olması. Ve somut getirilere bakan kararsız bir seçmen grubu var ki sonuçları belirleyecek kadar kritik bir kütleyi temsil ediyor.
Mega projelerle yetinmiyor, gündelik hayatının iyileşmesini, gelirinin bir nebze de olsa artmasını umursuyor.
Yine de beyannamelerde vaatlerin bu denli öne çıkmasının bundan sonraki seçimleri etkisi altına alacak bir kırılma noktası olduğunu söyleyebilirim.
Elbette bu gidişatın arkasında AK Parti'nin on altı yıllık iktidarında gerçekleştirdiği büyük ölçekli kalkınma hamlesinin başarısı bulunuyor.
Artık farklı toplumsal kesimler bütçelerine pratik yansımalar istiyorlar. AK Parti'nin bu noktada eli daha güçlü.
"Yaparsa yine AK Parti yapar" sloganı da güçlü bir icraatın içinden gelmenin özgüveninigösteriyor.
Beyannamenin sonunda 146 projenin tek tek sayılması da bir tür boy gösterisi.
İdeoloji ve kimlik boyutuyla beyannamelere bakıldığında Cumhur İttifakı ile diğerleri arasındaki temel farkın 15 Temmuz darbesine yaklaşımda belirginleştiğini söyleyebilirim.
AK Parti ve MHP, Türkiye'nin 15 Temmuz gecesindeki direnişle yepyeni bir düzleme geçtiğinden bahsediyor. Ana vurgu FETÖ dahil tüm terör örgütleriyle mücadele...
Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişle ülkemizin dış operasyonlara, güvenlik tehditlerine en güzel cevabı vereceği argümanı sinmiş iki beyannameye de...
MHP'ninkinde beka meselesi daha da vurgulu.
Halbuki kendisini "Kurtuluş Savaşı'na" bağlayan CHP'nin beyannamesinde 15 Temmuz ibaresi AK Parti eleştirisi bağlamında geçiyor. İktidar, 15 Temmuz darbesinin kaos ortamını kullanmakla suçlanıyor.
Devamında "20 Temmuz darbesiyle tek adam rejimi" kurulduğu iddiası öne çıkarılıyor.
Vaat ise 15 Temmuz darbesini yapanlara karşı yürütülen mücadeleyi geri çevirmek. Adaletin sağlanması adı altında...
230 sayfalık beyannamede FETÖ'nün adı yok. Türkiye Cumhuriyeti'nin karşılaştığı en büyük iç tehdit olan FETÖ konusunun bu şekilde geçiştirilmesi ciddi bir sorun.
Ne Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı ile ne de CHP'nin "kuruluş" iddiası ile bağdaştırılabilir.
Saadet Partisi'nin 15 Temmuz konusunda AK Parti ve MHP cenahında değil de CHP'ye yakın durması ise Milli Görüş açısından vahim bir durum.
Ezcümle, beyannameler vaatler açısından 7 Haziran seçimlerinde başlayan süreci derinleştiriyor.
Siyasi kimlik ve ülkenin geleceği açısından ise 15 Temmuz'a yaklaşım farkı dikkat çekiyor.
FETÖ ile mücadele ülkenin geleceğinin ortak bir paydası olması gerekirken muhalefetin yaklaşımı bir sorun alanı teşkil ediyor.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020