Burhanettin DURAN
Batı başkentleri Trump'ın Suriye'den çekilme kararının şokundan kurtulabilmiş değil. Washington medyası "Deaş'ın geri döneceği" ve "Türkiye'nin Kürtleri öldüreceği" söylemleriyle meşgul.
Avrupa basını da aynı argümanları takip ediyor. Trump'ın Erdoğan karşısında "sindiği" yönündeki "provokatif" yorumlar öne çıkıyor. Fransız Cumhurbaşkanı Macron ise çekilme kararından duyduğu "büyük üzüntüyü" ifade etmekten çekinmedi.
"Müttefik dediğin güvenilir olmalı" ve SDG'ye "neler borçlu olduğumuzu unutmamalıyız" cümleleriyle Batı basınındaki "YPG'yi korumalıyız" kampanyasına destek verdi. ABD'ninçekildiği Suriye'nin kuzeyinde Fransa'nın kalmasının ve SDG'ye destek vermesinin ciddi bir karşılığı yok. Eminim, Washington'ın Türkiye ile bozuşmayı göze almadığı bir noktada Paris daha hızlı menfaatinin doğru yolunu görecek.
Her şeyden önce Batı kamuoyundaki "Deaş ile mücadelenin aksaması" kaygısı oldukça abartılı. Zira Washington ve Ankara Deaş ile mücadele konusunda daha sıkı bir koordinasyona gidiyor. Başkan Erdoğan ve hatta Trump, Türkiye'nin bu konudaki kararlılığını ifade eden açıklamalarda bulundular. Paris de er ya da geç Ankara ile birlikte çalışmayı seçecek.
Trump'ın kararının Türkiye'nin terörle mücadelesi için önemli bir etkinlik alanı doğurduğu ortada. Ankara sınırlarında bir terör devleti kurulmasını engelleyebilecek bir fırsata sahip oldu. Bu saatten sonra YPG'nin, ne tür angajmanlara girerse girsin, Cenevre'de temsil ihtimali tümüyle ortadan kalktı.
Ankara'nın yeni durumu çok iyi değerlendirmek için kapsamlı bir yol haritasına ihtiyacı var.
Yapılması gerekenleri madde madde sıralayalım.
1- Trump yönetimi ile çekilmenin planlaması etkin bir koordinasyon çerçevesinde yapılmalı. Trump'ın ABD askerlerinin "yavaş ve Türkiye ile oldukça koordineli şekilde" çekileceğini söylemesi bu konuda anlaşıldığını gösteriyor.
Yine de çekilmeden rahatsız olan CENTCOM komutanlarının üretebileceği dolaylı yol kazalarına karşı dikkatli olunmalı.
2- Deaş ile mücadele bir süre daha birlikte, koordineli şekilde yürütülmeli. Avrupa'nın "Deaş kaygısı" göz önünde bulundurulmalı.
YPG'nin Deaş'lı militanları serbest bırakmakla tehdit ettiği öne çıkarılmalı.
3- Suriye'nin kuzey ve kuzey doğusundaki ABD askeri varlığının lojistik altyapısı (askeri üsler vb) iki NATO müttefikinin işbirliği üzerinden Türkiye'ye devredilmeli.
4- Türkiye'nin Münbiç ve Fırat'ın doğusunda yapacağı operasyonların meskûn bölgelere ve sivillere ihtimam gösterilerek yapılacağı anlatılmalı. Tıpkı FKH ve ZDH'de olduğu gibi...
5- Operasyonları kapsamı, zamanlaması ve genişliği Türk askerinin ve ÖSO'nun kapasitesine uyumlu olmalı. Aşırı genişleme ihtimalini ve DEAŞ ya da YPG'nin terör saldırılarını öngörecek şekilde yürütülmeli.
6- YPG'nin değil ama YPG'den arındırılan SDG'nin yeni katılımlarla dönüştürülmesi düşünülmeli. Türkiye'ye müzahir Arap aşiretlerinin ve YPG dışı Kürtlerin seferber edilmesi yerinde olacak.
7- YPG karşısında eli güçlenen Esed rejiminin bu örgütün militanlarını koruyacak formüller geliştirmesi engellenmeli.
8- YPG'nin kontrolündeki bölgede yaptığı demografik temizliğin mülteci sorununu büyüttüğü dile getirilmeli.
Avrupa'nın "bizim için savaşan Kürtler" güzellemelerinin Suriye'de çözüme katkı yapmadığıvurgulanmalı.
9- Siyasi geçiş sürecinde ABD dahil Batı ülkelerinin Türkiye üzerinden sürece eklemlenebileceği bir diplomatik faaliyet yürütülmeli. Sadece mülteciler konusu bile AB'nin siyasi süreçte bulunmasını gerektiriyor. Bu yaklaşım Türkiye'nin hem Rusya - İran hem de Batı ile birlikte çalıştığını ve siyasi geçişteki kritik rolünü perçinleyecek.
10- Trump yönetimi ile çekilme döneminde yürütülen yakın çalışmanın Türk - Amerikan ilişkilerini yeni bir düzleme taşımasını sağlayacak adımlar atılmalı.
11- Rusya ve İran ile yapılacak müzakerelerde yeni Suriye'nin kurulmasının ancak YPG'nin tasfiyesi ve mültecilerin dönüşü ile olabileceği anlatılmalı.
Yıkılan bu ülkenin yeniden imarında en önemli görev Türkiye'ye düşecek.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020