Hakan Albayrak
Türkiye’deki Suriyeli muhacirlerin 72 bini geçen bayram akraba ziyareti için birkaç günlüğüne Suriye’ye gidip gelmiş. Meselâ, Reyhanlı’da bir hemşerisinin lokantasında ayda 1000 liraya garsonluk yapan Halepli Ahmed, nasıl ettiyse biriktirdiği üç beş kuruşu cebine koyup İHH’nın Azez’deki bir çadır kentinde yaşayan anne-babasına koşmuş; onları hem gül yüzüyle hem de ellerine tutuşturduğu harçlıkla bir güzel sevindirmiş…
Ahmed kardeşimiz 2014’te Türkiye’ye hicret ettiğinde anne babası Halep’te kalmıştı; geçen sene Halep tamamen rejim ve müttefiklerinin kontrolüne geçince -ve bu arada evleri yıkılınca- onlar da hicret yoluna düşmüşler ve fakat Türkiye’ye giremeyip Azez’deki kampa yerleşmişler. CHP’li Muharrem İnce cumhurbaşkanı seçilirse, Ahmed gelecek kurban bayramında ya anne babasını görmeye gitmeyecek veya anne babasını görmeye giderse Türkiye’ye geri dönemeyecek; istiap haddini zaten çoktan aşmış olan o kampta anne babası ile beraber kalmaya zorlanacak.
Neden mi? Nasıl mı? Muharrem İnce CNN Türk’te izah ediyor, karşısında oturan üç gazeteci de amasız fakatsız uslu uslu dinliyor:
“Bakın şu yanlış; yani bayramda gidiyor 72 bin kişi, bir hafta on gün kalıyor, sonra geri dönüyor. Yok böyle bir dünya. Böyle bir dünya yok. Eğer sen gidip 10 gün kalıp tekrar geri gelebiliyorsan, kal orada devamlı. Orada kal! Ne diye geliyorsun? Tatile mi geliyorsun buraya? Böyle bir yapı yok…. Ne demek ya? 4 milyon Suriyeli Türkiye’de, 72 bin kişi geliyor bayramda tatile gidiyor Suriye’ye, sonra tekrar geri geliyor. Demek ki sen bir hafta Suriye’de kalabiliyorsun. Demek ki şartların uygun. Ne diye geri geliyorsun benim ülkeme? Gittin mi bayram tatiline, kapatırım kapıyı kalırsın orada. Şey miyiz biz burada yani? Burası aşevi mi?”
Cevap veriyorum: Evet, burası aşevi.
Asırlardır binbir beladan kaçıp gelen muhacirlerin salim limanı, selamet yurdu, aşevi.
Kafkas muhacirlerinin aşeviydi, Balkan muhacirlerinin aşeviydi, Iraklı Kürt muhacirlerin aşeviydi, şimdi de Suriyeli muhacirlerin aşevi.
Fena mı? Hâşâ!
***
Ne mutlu bize ki üç buçuk-dört milyon Suriyeli muhacir kardeşimizi aşımıza ortak etmişiz. Ne mutlu bize ki bu muhacirlerin bir kısmı bizim sunduğumuz imkânlarla kendi ayakları üzerinde durabilecek ve hatta Suriye’nin TSK ve ÖSO kontrolündeki bölgelerinde bulunan akrabalarını bayramlarda ziyaret edip onlarla hasret giderecek ve onların yoksulluğunu bir nebze de olsa giderecek hale gelmiş. (Servet sahibi olup servetlerini Türkiye’ye getirenler de var; ne mutlu bize ki onların servetlerinin bombardımanlarda yanıp kül olmak yerine Türkiye’de değerlendirilmesini sağlamışız.)
Böyle bir şey şikâyet konusu yapılır mı Allah aşkına? Sevinsene! Paylaşsana kardeşinin sevincini!
Keşke CHP’nin meselesi o 72 bin kişiden ibaret kalsaydı… Suriyeli muhacirlerin alayına diş biliyor bu parti.
Ne diyordu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu?
“Vatana ihanet etmek, 1,5 milyon Suriyeliyi Türkiye’ye sokmak demektir.” (16 Ekim 2014)
“Suriyeli kardeşlerimizi de geri göndereceğiz. Kusura bakmayın.” (22 Nisan 2015)
“4 milyon kişilik yük aldık… Başımıza belalar aldık…” (12 Nisan 2017)
***
Biz ki Kerîm Allah’ın bereketine inanırız, “Kim kardeşinin ihtiyacını giderirse Allah da onun ihtiyacını giderir” diyen Muhammed Mustafa’nın (aleyhisselatü vesselam) ümmetindeniz. Muharrem İnce’nin “Burası aşevi mi?” diye sorduktan sonra “Benim ülkemin insanları işsiz; 1800 yabancı şirket 2017’de kapatmış gitmiş; çekler ödenmiyor, senetler ödenmiyor; dükkanlar kapalı, siftah yapamıyor; emekli geçinemiyor” diyerek Suriyeli muhacirlere fatura çıkardığına bakmayın siz; bize yakışan, ‘Suriyeli muhacirlerle dayanışmamızın celbettiği bereket olmasaydı bu sorunlarımız herhalde çok daha büyük olurdu’ diye konuşmaktır.
Korkunç bir kazadan sağ salim kurtulduğumuzda “Verilmiş sadakamız varmış” deriz ya; muhacirlerle dayanışma Türkiye’nin verilmiş sadakasıdır. 15 Temmuz’da direkten dönüşümüz de ondandır belki.
***
“Ne diye geliyorsun benim ülkeme?” ve “Benim ülkemin insanları işsiz” cümlelerindeki “benim ülkem” vurgusu hakkında da bir çift söz:
Sykes-Picot’cu bir vurgu bu.
Türkiye Suriyelilerin de ülkesi, Suriye Türkiyelilerin de ülkesi. Aradaki sınırı biz çizmedik. Türk, Arap, Kürt çizmedi. Emperyalist İngiltere ve Fransa çizdi. Ben zihnimi onların çizdiği sınırlarla şekillendirmem. Tamam, bu sınırların varlığı bir gerçektir, yadsınamaz, ben de yadsımıyorum; ama içime sindirmeyi reddediyorum işte. İçimize sindirmeyeceğiz ki bir gün kaldırabilelim bu sınırları. Şu bitmek bilmeyen ulus devletler çağında ne kadar tuhaf kaçarsa kaçsın, ben bunu bilir bunu söylerim.
Ülkem ülkendir, ülken ülkemdir Suriyeli kardeşim. Ehlen ve sehlen, ehlen ve sehlen, ehlen ve sehlen.
NE BU ŞİDDET BU CELAL!
Ankara’da bir grup MHP’li ile bir grup SP’li arasında çıkan tartışma sonucunda MHP’liler tarafından dövülerek hastanelik edilen yedi SP’liden ikisinin durumu ağır. Üstelik, ağır yaralanan SP Ankara Milletvekili Adayı Mehmet Fethi Öztürk’ün ambulansla hastaneye yetiştirilmesi polis tarafından bir müddet engellenmiş. Hadisenin sebebini istediğimiz kadar tartışalım, ‘Nasıl başladı, niye tırmandı?’ diye istediğimiz kadar irdeleyelim, dünkü Karar’da feci hallerdeki fotoğrafları yayımlanan yaralı SP’lileri o feci hallere sokmanın makul bir izahını bulabilir miyiz? Ağır yaralının hastaneye yetiştirilmesine mani olmanın makul bir izahını bulabilir miyiz? Yazıktır, günahtır.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları










































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.12.2024
16.05.2022
7.03.2022
31.01.2022
20.01.2022
30.11.2021
25.11.2021
15.11.2021
25.10.2021
17.08.2021