Hakan Albayrak
Hepimiz Barış Pınarı Harekatı’na odaklanmıştık.
Teröristlerin mevzileri dağıtılıyor, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusu ilerliyor…
Zafer haberleriyle beraber şehit haberleri de geliyor Suriye’nin kuzeyinden…
Akçakale’miz, Ceylanpınar’ımız, Suruç’umuz, Nusaybin’imiz vuruluyor; sivil canlarımız da gidiyor…
Ortalık yangın yeri…
O yangına odaklanmıştık hepimiz.
Hepimiz?
Değil işte.
O yangından mal kaçırmaya odaklananlar da varmış.
Daha doğrusu, yangından istifade ile mal kaçırmaya…
Konu, İstanbul Şehir Üniversitesi’ni batırmaya yönelik hamle.
Ben o günlerde bunu yazmaya utandım; yapanlar yapmaktan nasıl utanmadılar?
‘Bu hengamede kimse fark etmez’ mi dediler?
Yoksa, bilakis ‘Herkes iyice anlasın gözümüzü nasıl kararttığımızı’ mı dediler?
***
İstanbul Şehir Üniversitesi’nin Halkbank’a borcu var.
Borcu var, ama borcunu ödeme imkânı da var.
Ekonomik kriz yüzünden b ödeme takviminde kısa süreli bir aksama olduysa da vaziyet genel olarak iyi.
Üniversitenin geliri giderinden fazla olduğu için, doğru dürüst bir yapılanmayla borcunu gelirinden karşılayabilir.
9 Ekim’de iki kurumun yetkilileri bir araya geldi; Şehir Üniversitesi tarafı, gelecek projeksiyonunu ve ödeme planını ortaya koydu; Halkbank tarafı bunu makul buldu; meselenin o şekilde çözülmesinde mutabık kalındı.
Aradan iki gün geçti.
O iki günde Ankara kulislerinde ne olduysa oldu ve Halkbank, İstanbul Şehir Üniversitesi’nin bankalardaki tüm hesaplarına tedbir koydurdu.
Bu hamlenin tercümesi: 7000’den fazla öğrencisi ve 700’den fazla çalışanı olan İstanbul Şehir Üniversitesi masraflarını karşılayamasın, personelinin maaşlarını ödeyemesin, çalışamaz hale gelsin, batsın gitsin… Veya kayyıma devredilip ışığı söndürülsün…
***
İdealist bir kadronun yönetimindeki üniversite gibi bir üniversiteden bahsediyoruz.
Her şeyden evvel akademik özgürlüğün hüküm sürdüğü bir üniversiteden…
ABD ve Avrupa’daki en iyi üniversitelerden mezun olmuş ve bu üniversitelerde görev yapmış akademisyenleri cezbederek ‘tersine beyin göçü’ne hizmet eden bir üniversiteden…
Farklı alanlarda yapılan KPSS, ALES, ÜDS, YÖKDİL sınavlarında Türkiye’deki tüm üniversiteler arasında ilk ona, belli branşlarda ise ilk beş ve ilk üçe giren bir üniversiteden…
Türkiye’de en fazla Erasmus hibe desteği alan üniversitelerden biri olan bir üniversiteden…
Öğrenci memnuniyet anketlerinde en iyi üniversiteler (A+) arasında yer alan bir üniversiteden…
Bütün standartlara göre iyi, bütün standartlara göre başarılı, bütün standartlara göre mümtaz, bütün standartlara göre yüz akı bir üniversiteden…
Hangi milli ve yerli vicdan kıyabilir bu yüz akı iyiliğe, başarıya, mümtazlığa?
***
Böyle bir üniversite batacak gibi olsaydı, devletin telaşlanıp ‘Aman batmasın!’ diye onun yardımına koşması gerekirdi.
Öyle bir şey de yokken İstanbul Şehir Üniversitesi’nin banka hesaplarına tedbir koydurmak, onu devlet eliyle batırmaya kalkışmak değilse nedir?
Niçin, hangi akla hizmetle yapılıyor bu?
İstanbul Şehir Üniversitesi, konuyla ilgili açıklamasında haklı olarak “Ekonomik kriz sebebiyle zor duruma düşen birçok şirketin, spor kulübünün ayakta kalması için kimi zaman mali imkânları zorlayan koruyucu adımlar atılırken İstanbul Şehir Üniversitesi’nin de finansal yeniden yapılandırma hakkından yararlanması sağlanmalıdır” diyor, ama şimdilik bu yönde bir işaret yok maalesef.
***
İstanbul Şehir Üniversitesi’nin kuruluşunda Ahmet Davutoğlu’nun da emeği var… Bu mudur mesele?
Bu değilse ne?
Makul izahı olmayan çirkin, insafsız, bozguncu bir tavırla karşı karşıyayız.
Bir an evvel düzeltilir inşaallah.
Yazarlar
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.12.2024
16.05.2022
7.03.2022
31.01.2022
20.01.2022
30.11.2021
25.11.2021
15.11.2021
25.10.2021
17.08.2021