İbrahim Kiras
Bazılarımız nedense sevemediler “Uğur Hoca”yı. Her fırsatta aşağılayıcı yorumlar yapıyorlar. Türkçesiyle alay edeni mi istersiniz, “İsrail’e verdiği aşıyı Türkiye’ye vermedi” diye tuhaf imalarda bulunanı mı istersiniz, hepsi var. Hatta, neden Türkiye’de değil de Almanya’da yapıyor bu çalışmaları diyen bile var.
Bu arada, Korona virüsüne karşı dünyadaki ilk başarılı aşı çalışmasını gerçekleştiren “Türk çift”in diğer üyesi Özlem Türeci’nin adı hiç geçmiyor bu tartışmalarda. Herhalde şirket CEO’su Uğur Şahin olduğu için. Ama kendi bulduğu aşıdan söz edilirken dahi Türeci’nin adının anılmayışında biraz da “kadının adı yok” yaklaşımının payı var galiba.
“Türk çift”in adı daha çok anılan üyesi hakkında ise bugünlerde yeni bir “suçlama” daha gündemde. Daha çok sosyal medya kazanında kaynatılan bu konu Uğur Şahin’in kendi buluşu olan aşıyı kendisine yaptırmamış olması. “Adamın kendisine yaptırmadığı aşıya biz nasıl güvenelim” diye tweetler atılıyor. “Evet ya, sahiden” diye yorumlar yapılıyor bu tweetlere. Bizim tercih ettiğimiz Çin aşısını kimin bulduğunu ve bu kişilerin kendilerine aşı yaptırıp yaptırmadıklarını çok iyi biliyormuşuz gibi…
***
İşin aslı şu: Deutche Welle’de yayınlanan bir röportajda Uğur Şahin’e “siz neden aşı olmadınız” diye sormuşlar. O da bunun yasal olarak mümkün olmadığını söylemiş. Yasal derken iki yönden kısıtlama olduğunu anlatmış. İlki aşı çalışmalarını yürüten kişilerin test aşamasında yer almaları yasak. İkincisi yaygın aşılama başladıktan sonra da belirli bir öncelikler listesinde yer almayanların aşı olmaları mümkün değil.
Zaten bu konudaki öncelikler listesi her ülkede var. Türkiye’de de var, Almanya’da da var. Sözgelimi bizde sağlık çalışanları, 65 yaş üstü, kronik rahatsızlığı olanlar vs. yer alıyor listede. Aşılama bu listedeki kişilerden başlanılacak. Almanya’da galiba doktorlar öncelikli kabul edilmemiş. Uğur Şahin’in anlattıklarından bu anlaşılıyor. Uğur Hoca, ben kendim için istemiyorum ama ekibim için bu hususta bir imtiyaz istiyorum demeye getirmiş. “Aşının geliştirilmesi ve üretimi kapsamındaki çalışmaların içinde yer alan arkadaşlarım 7/24 mesai veriyorlar ve bu alanda bir gecikmenin yaşanmaması isteniyorsa bu ekibin önümüzdeki süreçte virüs tehdidinden korunması gerekiyor. Bunun için yasal çözüm bulunmalı” demiş özetle.
***
Bize tuhaf geliyor ama dünyanın bazı bölgelerinde yasa veya kural denildiğinde akan sular bile durabiliyor. Avrupa’nın batısı da o bölgelerden biri. Aşıyı bulan bilim insanlarının -yaşları ve genel sağlık durumları itibarıyla- aşı yapılacaklar listesine girememesi oralarda pek anormal bir olay gibi görülmüyor. Almanlar zaten kurallara bağlılıklarıyla maruf bir millet. Ama bu aslında Batı Avrupa toplumlarının ortak bir özelliği. Hatırlanacağı üzere, İngiltere’de 94 yaşındaki Kraliçe 2. Elizabeth bile ancak yaşından dolayı öncelikli aşı olacaklar listesine girebildi. Ama birinci değil, ikinci öncelikli grupta yer bulabildi kendisine. (İlk grupta bakımevi sakinleri ve çalışanları vardı.) Veliaht Prens Charles 4’üncü, Başbakan Boris Johnson 9’uncu, İkinci Veliaht Prens William ise 11’inci gruptalar.
Avrupa’nın batı bölgelerinde hâkim olan bu kültür/zihniyet kıtanın doğusuna doğru gittikçe zayıflıyor. Nitekim Yunanistan’da öncelikle aşı olanlar içinde Başbakan Miçotakis ve diğer üst düzey hükümet yetkililerinin yer alması komşumuzda bazı tartışmalara ve eleştirilere yol açtı. Başbakan bunu halka örnek olmak için yaptığını söyleyerek kendisini savundu ve bilahare hükümet sözcüsü üst düzey devlet yetkililerinin aşılanmasının durdurulduğunu açıkladı. Bu da herhalde AB üyeliğinin olumlu sonuçlarından biri. Kendilerini kültür ve zihniyet olarak oradan ayırmamaya yönelik bir refleksin gereği.
Mamafih her ülkenin kurallarla ilişkisi siyasi ve sosyal düzeninin bir yansıması… Bizim tarihimizdeki siyasi ve sosyal düzen de bu anlamda “hukukun üstünlüğü” prensibine sıkı sıkıya bağlıydı. İşlerin yolunda gittiği asırlar sona erip her alanda dağılma başlayınca ise kuralsızlık kapıları da açıldı birer birer. Bunları hâlâ kapatamadık. Hatta son yıllarda biraz daha açıldılar. Çünkü toplumsal zihniyetimiz kuralsızlık kapılarının kapatılmasına hazır değil henüz. Nitekim “Adamın kendisine yaptırmadığı aşıya biz nasıl güvenelim” kuşkularının arkasında “Bal tutan parmağını yalar” atasözünün ifade ettiği zihniyetin izleri de yok değil.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2025
1.05.2025
17.04.2025
15.04.2025
10.04.2025
5.04.2025
3.04.2025
20.03.2025
11.03.2025
8.03.2025